Antalya’da hızla artan yapılaşma ve deprem riskine karşı yapı güvenliği tartışmaları sürerken, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şubesi önemli bir uyarıda bulundu. Şube Başkanı Şaban Tat ve yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla gerçekleşen açıklamada yapı denetim sürecinde görev yapan Elektrik ve Elektrik-Elektronik mühendislerinin görmezden gelinen haklarının, doğrudan yapı güvenliğini tehdit edildiği belirten Yönetim Kurulu Üyesi Gözde Yavuz, mühendis emeği korunmadan hiçbir binanın gerçekten güvenli sayılamayacağını vurguladı.
‘Rolümüz hayati önemde’
Antalya’nın hızla artan nüfusu ve yoğun yapılaşmasına dikkat çeken Yavuz, güvenli ve
sürdürülebilir yapıların ancak mühendislerin emeğinin korunmasıyla mümkün olacağını belirtti. Yavuz, “Depreme dayanıklı ve güvenli yapılar, halkımızın yaşam hakkıdır. Bu noktada elektrik mühendislerinin üstlendiği rol hayati önemdedir” dedi.
‘Yapı denetimi hayat sigortasıdır’
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yapı denetim sisteminde yaptığı düzenlemelerin ancak sahada görev yapan mühendislerin emeğiyle anlam kazandığını belirten Yavuz, Elektrik-Elektronik mühendislerinin; panodan prizlere, jeneratörden asansörlere kadar bir binanın tüm elektrik sisteminin güvenli çalışmasından sorumlu olduğunu hatırlattı.
‘Sistem acilen iyileştirilmeli’
Yapı denetiminde çalışan mühendislerin sınırlı imkânlarla ve düşük ücretlerle ağır sorumluluklar üstlendiğine işaret eden Yavuz, “Bu durum hem mühendislerimizi hem de yapı güvenliğini riske atmaktadır. Sistem acilen iyileştirilmelidir” denildi.
‘Felaket, sistemsel eksiklikten doğar’
Elektrik kaynaklı yangınlar ve tesisat hatalarının büyük kayıplara yol açtığını hatırlatan Yavuz, denetim süreçlerinin kısıtlı süre, yetersiz ücret ve yetersiz teknik imkânlarla sürdürülemeyeceğini vurgulayarak, “Bir prizdeki kıvılcım ya da panodaki bir hata, dakikalar içinde büyük felaketlere dönüşebilir. Mühendisi desteklemezseniz, yapılan iş denetim değil, kâğıt üzerinde işlem olur. Biz buna karşı çıkıyoruz” diye konuştu.
‘Ücret pazarlığı değil, halk içindir’
Yavuz, yapı güvenliğinin yalnızca bürokratik bir süreç değil, toplumsal bir sorumluluk olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti: “Bu mücadele mühendislerin değil, halk için verilen bir mücadeledir. Çocuklarımızın güvenli okullarda eğitim görmesi, yaşlılarımızın güvenle asansör kullanması, hepimizin evlerinde ışıkları gönül rahatlığıyla yakabilmesi için gereklidir.”
‘Bu sese kulak verin’
Açıklamasının sonunda toplum ve yetkililere çağrıda bulunan Yavuz, “Antalya halkı şunu bilmelidir ki; denetçi mühendislerin sesi kesilirse, yapı güvenliğinin sigortası da ortadan kalkar. Biz Antalya’nın geleceği için buradayız.
Gelin mühendis emeğine değer verelim ki binalarımız sadece yükselmesin, aynı zamanda güven versin” ifadelerini kullandı.








