Adrasan Koyu: Doğanın Kucağında Sessizlik
Kumluca ilçesinde yer alan Adrasan Koyu, çam ormanlarıyla çevrili, yaklaşık 2 kilometrelik doğal bir plaj şeridine sahip. Burada yüksek katlı oteller yerine küçük pansiyonlar ve bungalov evler dikkat çekiyor. Geceleri sessiz, yıldızlarla kaplı gökyüzü, sabahları ise denizin dalgasıyla uyanmak isteyenler için ideal. Ayrıca kano, tekne turu ve yürüyüş gibi doğa sporlarına da olanak tanıyor. Yaz aylarında bile kalabalıktan uzak yapısını koruyabilmesi, bölgeyi bir cazibe merkezi yapıyor.
Antalya denince akla gelen ilk şeyler genellikle turkuaz deniz, lüks oteller ve kalabalık plajlardır. Ancak bu şehrin yerlileri, turist akınına uğramamış, doğayla iç içe, saklı güzellikleri tercih ediyor. Antalyalıların “gizli cennet” olarak tanımladığı bu sahiller, huzur arayanların kaçış noktası haline geliyor. İşte bölge halkının sıklıkla tercih ettiği o özel koylar...
Karagöl: Yükseklerde Gizlenen Doğal Bir Mola
Antalya'nın Konyaaltı sınırları içinde, Toros Dağları'nın eteklerinde saklanmış Karagöl, denizden uzak olmasına rağmen huzur veren bir su kaynağı. Yüksek rakımı sayesinde yaz aylarında bile serin kalıyor. Çevresindeki yürüyüş parkurları, kamp ve doğa fotoğrafçılığı meraklıları için büyük ilgi görüyor. Gürültüden uzak, yalnızca kuş sesleri ve rüzgârın ağaçlarla dansını dinleyebileceğiniz bu nokta, tam anlamıyla ruhsal bir detoks alanı sunuyor.
Çıralı: Tarih, Doğa ve Huzurun Kesiştiği Yer
Çıralı, yalnızca doğasıyla değil, barındırdığı tarihiyle de öne çıkıyor. Olympos Antik Kenti ve efsanevi Yanartaş (Chimaera) bu bölgede yer alıyor. Sahili, Caretta Caretta deniz kaplumbağalarının da yuvalama alanı olması nedeniyle koruma altında. Bu nedenle gece eğlencelerinin ve yüksek sesli aktivitelerin yasak olduğu bu bölgede doğanın sesini duymak mümkün. Sessizliği, doğal güzellikleri ve tarihî dokusuyla, zihinsel yorgunluğu atmak isteyenlerin vazgeçilmezi haline geliyor.
Suluada: Türkiye'nin Maldivleri
Adrasan'dan tekneyle yaklaşık 45 dakikada ulaşılan Suluada, beyaz kumları ve cam gibi deniziyle “Türkiye'nin Maldivleri” olarak adlandırılıyor. Herhangi bir yerleşim biriminin bulunmaması, adayı adeta bakir bir doğa harikası haline getiriyor. Yerli halk ve bölgeyi iyi bilen gezginler, Suluada’yı günübirlik kaçamaklar için öneriyor. Denizin içinden çıkan tatlı su kaynakları, adaya ismini veriyor ve onu özel kılıyor. Şnorkelle yüzme ve doğa fotoğrafçılığı için oldukça elverişli.