Türkiye’nin turizm başkenti Antalya, yalnızca deniziyle değil, binlerce yıllık tarihiyle, nefes kesen doğasıyla ve keşfedilmeyi bekleyen saklı köyleriyle dört mevsim ayrı güzellikler sunuyor. Şehir merkezine yakınlığı, ulaşım kolaylığı ve ekonomik olmasıyla dikkat çeken yerler, hafta sonunu kültürle, tarih kokan taşlarla ve yeşilin en huzurlu tonlarıyla geçirmek isteyen vatandaşlara birbirinden güzel seçenekler sunuyor. Zamanda yolculuk yapmak isteyenler için antik kentler; doğayla baş başa kalmak isteyenler için yürüyüş parkurları, kanyonlar ve yaylalar; fotoğraf tutkunları içinse taş sokaklar, kalıntılar ve eşsiz gün batımları. Üstelik hepsi uygun bütçelerle, çoğu da araçla yarım saatte ulaşılabilecek mesafelerde.
İşte Antalya’da hafta sonu hem cebinizi yakmadan hem de ruhunuzu doyurarak geçirebileceğiniz yakın ve ekonomik 13 özel rota
Termessos Antik Kenti-Güllük Dağı’nın sessiz muhafızı
Toroslar’ın eteklerinde, şehir merkezine 30 kilometre uzaklıktaki Termessos; hem doğası hem de tarihi dokusuyla öne çıkan eşsiz bir yer. 1050 metre rakıma kurulu kent, Pisidya uygarlığının izlerini taşıyor. Ulaşım özel araçla kolay, son 9 kilometresi orman yolu. Tiyatrodan bakıldığında Antalya Ovası’nı kuş bakışı görebilir, ormanın içindeki patikalarda antik kalıntılarla karşılaşabilirsiniz. Sessizliğiyle meditasyon gibi bir ortam sunar.
Yanınızda bulunsun: Spor ayakkabı, su, atıştırmalık, rüzgarlık.
Phaselis Antik Kenti ve plajı–Tarih ve deniz aynı kumsalda
Kemer’e 15 dakika mesafedeki Phaselis, üç ayrı limana sahip tarihi bir liman kentidir. Antik su kemerleri, hamam kalıntıları ve agora gibi yapılar hâlâ ayakta. En güzel tarafı; bu kalıntıların ortasında Akdeniz’in berrak sularında yüzebilirsiniz. Ağaçların gölgesinde piknik yapabilir, çam kokuları arasında tarihle iç içe saatler geçirebilirsiniz.
Yanınızda bulunsun: Mayo, havlu, güneş kremi.
Side Antik Kenti–Tarihin üzerine kurulu modern sokaklar
Manavgat’a bağlı Side, tarihi dokusunu koruyarak günümüze ulaşmış nadir yerlerden. Antik Tiyatro, Apollon Tapınağı ve agora gibi yapılar tamamen açık alanda ve ücretsiz olarak gezilebilir. Sokaklarında dolaşırken bir yandan dondurma yiyip bir yandan Roma sütunlarının arasında gezebilirsiniz. Sahilde gün batımı ise ayrı bir şölen.
Tavsiye: Apollon Tapınağı önünde gün batımı fotoğrafı çekinmeden dönmeyin.
Lyrboton Kome–Kalabalıktan uzak, sessiz ve etkileyici
Kepez’in Varsak bölgesinde, şehir merkezine sadece 15 dakika mesafedeki bu antik kent Roma döneminde zeytinyağı üretimiyle ünlenmiş. Giriş ücretsiz ve ziyaretçi kalabalığı neredeyse yok. Antik zeytinyağı işliklerini, sur duvarlarını ve kuleleri görebileceğiniz kent, aynı zamanda yürüyüş parkurları ve seyir alanlarıyla öne çıkıyor.
Yanınızda bulunsun: Yürüyüş ayakkabısı, kamera.
Karain Mağarası–İnsanlık tarihine açılan kapı
Döşemealtı ilçesindeki Karain Mağarası, Anadolu’nun en eski yerleşim yerlerinden biri. 500 bin yıllık insan izlerinin bulunduğu mağara, tarih meraklılarının kaçırmaması gereken bir yer. Geniş mağara ağzı ve serin havasıyla yazın bile serin kalır. Etrafında piknik masaları bulunur.
Yanınızda bulunsun: El feneri, rahat ayakkabı.
Güver Uçurumu–115 metrelik doğal mucize
Varsak’a sadece 20 dakika mesafede, doğayla iç içe sessiz bir vaha. 115 metre derinliğindeki bu kanyon, çam ormanlarıyla çevrili ve etkileyici bir seyir terasına sahip. Özellikle gün batımında eşsiz manzaralar sunar. Giriş ücretsiz, doğa yürüyüşü için ideal.
Tavsiye: Termos çayınızı alın, kuş sesleri eşliğinde doğanın tadını çıkarın.
Selge Antik Kenti-Köprülü Kanyon–Macera ve tarih aynı gün içinde
Serik’in dağlık alanlarında bulunan Selge Antik Kenti, muazzam dağ manzarasına sahip. Antik tiyatrosu ve taş sokakları hâlâ ayakta. Yakınındaki Köprülü Kanyon’da rafting, doğa yürüyüşleri ve kamp yapılabilir. Bir yanda antik kent gezisi, diğer yanda adrenalin dolu bir doğa aktivitesi yapabilirsiniz.
Not: Yol virajlı, ancak manzara ve deneyim her şeye değer.
Düden Şelaleleri (Yukarı ve Aşağı Düden)
Aşağı Düden, falezlerin üzerinden denize dökülen şelalesiyle adeta görsel bir şölen. Park alanı, kafeler, yürüyüş yolları ve fotoğraf noktalarıyla şehir merkezinden kaçmak isteyenler için birebir. Yukarı Düden ise yemyeşil doğası ve mağara içinden akan suyu ile büyüleyici.
Kurşunlu Şelalesi Milli Parkı–Masalsı bir kaçış noktası
Antalya’nın merkezine 25 kilometre uzaklıktaki bu milli park, şelalesi, göleti ve yürüyüş yollarıyla doğayla baş başa kalmak için ideal. Parkın içindeki alabalık havuzları, kuş sesleri ve ahşap köprüleriyle sakin bir gün sunar.
Not: Kalabalık olmaması için sabah saatlerinde gitmeniz önerilir.
İncekum Plajı–Aileler için sakin bir kaçamak
Antalya–Alanya yolunda, çocuklu ailelerin favori duraklarından. İnce kumu, sığ ve dalgasız denizi sayesinde özellikle küçük çocuklarla denize girmek için çok uygun.
Giriş: Ücretsiz
Suluada (Cennet Adası)–Akdeniz’in maldivleri
Taşburun’dan kalkan teknelerle yaklaşık 1 saatte ulaşılan bu ada, turkuaz rengi denizi ve bembeyaz kumsallarıyla büyülüyor. Günlük tekne turlarında yemek, yüzme ve adada zaman geçirme imkânı sunuluyor.
Tavsiye: Erken saatlerde gidin, öğleden sonra rüzgâr çıkabilir.
Adrasan-Kaleköy (Simena)–Saklı cennetler
Adrasan, sakinliğiyle kampçılar ve doğaseverler için ideal bir koy. Buradan tekneyle ulaşılabilen Kaleköy (Simena), sadece deniz yoluyla ulaşılabilen bir antik yerleşim. Tepedeki kaleye çıkarak masmavi denizi izlemek unutulmaz bir anı bırakır.
Not: Kaleye giriş ücretsiz. Kayalık sahilde yüzmek serbest.
Olympos ve Yanartaş–Mitolojiye yolculuk
Kemer’in batısında, sahil boyunca uzanan Olympos Antik Kenti, doğayla iç içe tarihi yapısıyla dikkat çeker. Orman içindeki antik kalıntılar arasında yürüyüp, denize ulaşabilirsiniz. Akşam saatlerinde Yanartaş’a çıkarak, kayalıklardan sızan doğal gazın oluşturduğu sonsuz ateşi görebilirsiniz.
İpucu: Gece yürüyüşü için el feneri almayı unutmayın!
Ulaşım ve tavsiyeler
Bu noktaların çoğuna toplu taşıma ya da özel araçla ulaşım mümkün.
Müze Kart sahibiyseniz birçok noktaya ücretsiz giriş yapabilirsiniz.
Yanınıza su, şapka, güneş kremi ve spor ayakkabı almayı unutmayın.
Bazı alanlarda telefon çekmeyebilir, offline harita indirmenizde fayda var.
Yazın öğle saatlerinde aşırı sıcaklardan kaçınmak için sabah erken saatleri tercih edin.