Türkiye'deki hekimler ve sağlık çalışanları, Sessiz Yürüyüş’ün 41. haftasında yeniden Gazze'yi hatırlamak ve hatırlatmak için bir araya geldi. Antalya’nın birçok farklı yerinde yürüyüş gerçekleştiren Sessiz Hekimler Platformu Kapalıyol Havuzbaşı’nda İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek amacıyla basın açıklamasında bulundu. Açıklamayı okuyan Dr. Harun Çolak, “Gazze topraklarında devam eden soykırım niteliğindeki katliamların üzerinden üç nesil geçti. Kuşaktan kuşağa kan, gözyaşıyla birlikte cesaret ve fedakarlık da taşındı. Vatanperverliğin ve şerefin en duru timsali olan kardeşlerimize yönelik, 7 Ekim’den bu yana tam 323 gündür işgalci İsrail ordusu ve işbirlikçileri soykırım ve katliamlarına devam etmektedir. Siyonist zalimler ‘emzikli bebekten ak saçlıya kadar’ nefes alan her canlının katledilmesini kendilerine hak görmektedir. Fakat şu herkesçe bilinsin ki gayrimeşru işgalcilerin meşru müdafaa hakkı yoktur. Bir kız çocuğunun saçlarını döken keder ve korku, bu köhne dünya sisteminin yanına kar kalmayacaktır. Temennimiz bu sistemin belasını Millet-i İslam’ın elinden bulması yönünde, azim ve gayretimiz de bu ülkünün gerçekleşmesine yöneliktir” diye konuştu. 

‘DURUŞUMUZ NETTİR’ 

Son 10 ayda Gazze'de her gün ortalama 130 kişinin öldürülmesiyle toplam şehit sayısının 40 bini geçtiğine dikkat çeken Dr. Harun Çolak sözlerini şöyle sürdürdü, “Bu sayının yaklaşık 17 bini çocuk ve 11 bini kadınlardan müteşekkildir. Gazze’de yaklaşık 3500 çocuk yetersiz beslenme sebebiyle ölüm ile karşı karşıyadır. Artık sayıların herhangi bir şey ifade etmediği, vicdanların köreldiği bu utanç verici durumu izah edecek kelime kalmamıştır. Küresel güçlerin yuvalandığı devletler ise bu suçların faillerini alkışlar eşliğinde ülkelerinde ağırlamış, zulme açıktan destek vermiş, insan hakları ve medeniyet iddiaları konusunda ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuştur. Sözüm ona evrensel insani değerlerin, insafsız ve infazsız uluslararası hukukun ne denli cılız ve afaki olduğu apaçık ortadadır. İnsani ve gayrı insani olanın ne olduğunu keyfi buyruklarla belirleme gafletini üzerimizden atmanın zamanı gelmiştir. Zira insana yaraşanın ne olduğunu insanı yaratan bilir. Biz, zulme karşı duran hekimler ve sağlık çalışanları olarak bu azgın topluluğa karşı duruşumuzu şiddetlendirerek sürdüreceğiz. Üniversite kampüslerinden meydanlara kadar her yerde Gazze halkına desteğimizi ortaya koyacağız. Dün olduğu gibi bugün de İsrail’i ve onu meşru gören çürümüş insan müsveddelerini lanetlediğimizi ve her alanda boykot ettiğimizi ilan ediyoruz. Özellikle meslektaşlarımızın reçetelerinde, hastanelerde ve eczanelerdeki ilaç alımlarında tercihin yerli olandan yana olması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Tüm devlet kurumlarını, işletme sahiplerini ve halkımızı aktif boykota ve milli sermayeye destek çıkmaya davet ediyoruz. Zira zulme karşı durmak ve hakkı söylemek bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz pek şerefli bir mirastır. Fakat daha da şereflisi dün İstiklal Harbinde, Bosna’da, Karabağ’da; bugün Suriye ve Kuzey Irak’ta olduğu gibi yarın Filistin’de, Doğu Akdeniz’de ve Doğu Türkistan’da vaadi dolan hak sözlerimizin yerini tetiğe bırakmak olacaktır.”

Trump: "30 günlük şartsız ateşkes çağrısı yapıyoruz"
Trump: "30 günlük şartsız ateşkes çağrısı yapıyoruz"
İçeriği Görüntüle

Kaynak: ARZU YAVUZ