Türkiye’nin en önemli tarım merkezlerinden biri olan Antalya’da çiftçilerin yaşadığı ekonomik sıkıntılar giderek derinleşirken, üreticiler yüksek maliyetler, düşük fiyatlar ve azalan talep nedeniyle zor bir süreçten geçiyor. Üretim devam etse de çiftçinin kazanç elde edemediğini belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) eski Başkanı Vural Şahin, Cumhuriyet Halk Partisi’ne çağrıda bulunarak grup toplantısının Antalya Toptancı Hal Kompleksi’nde yapılmasını önerdi. Çiftçilerin sesini duyurabilmesi ve tarım sektörüne yönelik somut adımlar atılması açısından bunun kritik bir fırsat olduğunu belirten Şahin, “Bu toplantının Antalya’da yapılması, çiftçimizin yaşadığı ekonomik sıkıntıları ve üretim krizini doğrudan dile getirmesi açısından büyük bir adım olur. Antalya, Türk tarımının başkentidir ve buradan başlatılacak bir kıvılcım, Türkiye’nin dört bir yanındaki üreticilere moral verir, tarım politikalarının yeniden şekillenmesine vesile olur. Artık üreticinin dayanacak gücü kalmadı, maliyetler sürekli artarken satış fiyatları geriliyor. Çiftçi ekip biçtiği üründen para kazanamaz hale geldi. CHP, burada üreticiyi dinlemeli ve tarımda atılacak adımları net bir şekilde belirlemeli” dedi.
‘Tarım bir güvenlik meselesidir’
Tarımın sadece ekonomik bir faaliyet olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Şahin, gıda üretiminin azalmasının yalnızca fiyat artışlarına yol açmayacağını, aynı zamanda toplumun gıda güvenliğini ve ülkenin bağımsızlığını da tehdit eden bir mesele haline geleceğini belirtti. Tarımsal üretimde yaşanan sıkıntıların ithalata bağımlılığı artırdığını dile getiren Şahin, bunun uzun vadede Türkiye’yi dışa bağımlı bir ülke haline getirebileceğini söyledi. Şahin, “Dünyanın ilk ve son mesleği tarımdır. Bunu bilmeyen yoktur ama önemini her geçen gün unutuyoruz. Eğer bir ülke kendi gıdasını üretemez hale gelirse, başka ülkelere mahkum olur. Üretimin devamlılığı sağlanamazsa kıtlık kaçınılmaz olur ve bunun etkileri yalnızca ekonomik krizle sınırlı kalmaz. Bu yüzden tarım politikaları milli güvenlik meselesi olarak ele alınmalıdır. Ancak ne yazık ki, Türkiye’nin tarım başkenti sayılabilecek Antalya’da çiftçimiz tamamen sahipsiz bırakılmış durumda. Maliyetler katlanarak artıyor, ama üretilen sebzenin, meyvenin karşılığı yok. Çiftçi bugün zarar ediyor, yarın ekim yapmazsa Türkiye gıda krizine sürüklenir” diye konuştu.
‘Antalya tarımın merkezi, ama destek yok’
Antalya’nın Türkiye’nin tarımsal üretiminde en kritik role sahip şehirlerden biri olduğunu hatırlatan Şahin, kentin dörtte birinin tarımla uğraştığını ve tarımsal faaliyetlerin bölge ekonomisinin bel kemiğini oluşturduğunu vurguladı. Ancak, tüm bu öneme rağmen çiftçilerin yeterli desteği göremediğini belirten Şahin, üreticinin maliyetler nedeniyle ayakta kalmakta zorlandığını dile getirdi. “Antalya’da yaklaşık 140 bin çiftçi ailesi var. Bir evde en az üç kişi yaşadığı düşünüldüğünde, bu şehirde yüz binlerce insan geçimini tarımdan sağlıyor. Ama gelin görün ki, üreticinin sesi duyulmuyor, sıkıntıları görmezden geliniyor. Bir yandan girdi maliyetleri her geçen gün yükselirken, diğer yandan alım gücü düşüyor, pazardaki talep azalıyor. Çiftçi için durum her geçen gün daha da zorlaşıyor. Tarımın önemi her geçen gün artarken, çiftçinin desteklenmesi şart. Ama ne yazık ki, üretici kendi kaderine terk edilmiş durumda. Eğer acilen somut destekler sunulmaz, tarım politikaları köklü bir şekilde değiştirilmezse, Antalya gibi bir tarım başkentinde bile üretim yapan kimse kalmayacak” ifadelerini kullandı.
‘İthal ürünler Türk tarımını tehdit ediyor’
Türk tarımının yalnızca iç piyasada değil, dış ticarette de ciddi sıkıntılar yaşadığını dile getiren Şahin, son dönemde İran ve Mısır gibi ülkelerin tarım sektörüne yaptığı yatırımların Türkiye’deki üreticileri olumsuz etkilediğini belirtti. Yerli üreticinin yüksek maliyetler nedeniyle rekabet edemez hale geldiğini vurgulayan Şahin, “Son yıllarda Türki Cumhuriyetleri’nin ardından İran ve Mısır da tarım alanında ciddi atılımlar yaptı. İran hükümeti, ihracat yapan üreticilerine doğrudan teşvikler veriyor, destek sağlıyor. Bu da ilerleyen dönemde bizim ihracatçılarımız için büyük bir sorun yaratacak. Biz üretimde güçlü olmamıza rağmen, gelin görün ki dışarıdan sebze ve meyve ithal eder hale geldik. Son zamanlarda İran ve Mısır’dan yaş sebze, meyve ve yeşillik ithal edildiği biliniyor. Eğer kendi üreticimizi desteklemezsek, ilerleyen yıllarda tamamen dışa bağımlı hale geleceğiz. Bunu önlemek için çiftçimizin desteklenmesi, maliyetlerin düşürülmesi ve üreticinin pazar bulmasının sağlanması gerekiyor” dedi. Tarımın geleceğinin tehlikede olduğunu söyleyen Şahin, bu konuda acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, “Antalya’dan bir kıvılcım başlatmalıyız, çünkü bu sadece Antalya’nın değil, tüm Türkiye’nin meselesi. Eğer bugün harekete geçmezsek, yarın gıda krizleriyle karşı karşıya kalabiliriz” açıklamasında bulundu.