Bugüne kadar rektörlüğü dönemi dahil, “Prof. Dr. Mustafa Akaydın”la ilgili yazdığım her şeyin “doğru” olduğu bir bir ortaya çıkıyor..
Büyükşehir’e aday olacağını seçimlerden 3 yıl önce yazdım..
Bana gülenler, Akaydın’ı “aday” görünce şaşırdılar, “nasıl bildin” diye sordular..
Deniz Baykal’ı iyi takip eden herkes bunu bilebilirdi oysa..
“Büyükşehir’e Başkan seçilirse vay Antalya’nın haline” diye yazdım, herkes bana kızdı..
“Antalya’da doğru-dürüst Atatürkçü olan bir adam var, gitme üstüne bu kadar” dediler..
Ve Antalya “doğru-dürüst” ama “gerçekleri söylemeyen” bir Akaydın’la en kötü dönemini yaşıyor..
“Haklıymışsın, biz görememişiz” diyorlar şimdi..
…
Son örnek..
Çıktı her yerde böbürlendi..
“Antalya, dünyada ilk olan güneş enerjisiyle çalışan klimalı duraklarla tanışacak” dedi..
Birkaç tane yapıldı, “işte sözümü tuttum, güneş enerjisiyle çalışan klimalı duraklar kente hayırlı olsun” dedi..
Ben de çıktım, “Akaydın gerçeği söylemiyor, klimalı duraklar güneş enerjisiyle değil, şehir şebekesiyle çalışıyor” dedim..
“Alisavar timi” topyekün, “Akaydın’dan ne alıp-veremediğin var, yeter artık” diye mesaj ve yorum yağmuruna tuttu..
N’oldu?
Bunda da “haklı” çıktım..
Meğer, o klimalı duraklar “güneş enerjisi”yle değil, “şehir şebekesinden gelen elektrik”le çalışıyormuş..
Bunu kim söylüyor?
Büyükşehir Belediyesi’nin “BeyazMasa Servisi”..
Sanırım “konuyla ilgili belgeler” o “Alisavar timi”ni ikna eder..
İkna olmazlarsa da, “gerçekleri söylemeyen” birinin peşinden koşmaya devam eder ve sonuçlarına da katlanırlar artık..
…
“Klimalı duraklar” konusunda olay, sadece “Akaydın’ın güneş enerjisi” aldatmacasıyla sınırlı değil..
Daha vahimi de var..
Meğer, o duraklarda kullanılan elektrik de “kaçak olarak” kullanılıyormuş..
Bunu kim söylüyor?
Yine Büyükşehir Belediyesi’nin “BeyazMasa Servisi”..
Yapılan her tesis için ayrı ayrı alınması gereken “elektrik kullanma izni” klimalı duraklar için alınmamış..
30 durak daha yapılacakmış da ondan sonra TEDAŞ’a elektrik kullanma başvurusu yapılacakmış..
Yani..
Bugüne kadar duraklarda “izinsiz” elektrik kullanıldığı böylece “itiraf” edilmiş oldu..
…
Aslında, Akaydın’ın bu tür uygulaması ilk de değil..
BizimAntalya gazetesinden Olgun Matur, Akaydın’ın evine komşu oturan hizmetlilerinin evi için TEDAŞ’tan hat almak yerine, evinden “süzme saatli” hat çektirdiğini resimleriyle yayınlayarak “Akaydın kaçak elektrik kullanıyor” diye yazmıştı..
Tabii ki ortada “kaçak” olacak bir durum yoktu, ama o ev için de ayrı bir “elektrikkullanma izni” alınması gerekiyordu..
Matur haklıydı..
Klimalı duraklar için ise, “ELEKTRİK TESİSLERİ PROJE YÖNETMELİĞİ”ne uygun davranılması gerekiyor..
Yoksa, kullanılan elektrik “kaçak”, yapılan işlem ise “suç” sayılır..
Eğer Mustafa Akaydın’ın bir “ayrıcalığı” yok ise..
Akaydın da normal bir vatandaş sayılıyorsa..
Bu noktada savcıların da TEDAŞ’ın da hemen harekete geçip gereğini yapması gerekir..
…
Şu anda “haklı çıkmanın” üzüntüsünü yaşıyorum..
Çünkü Antalya’yı çok seviyorum..
100. Yıl’a yapılacak stadyum konusundaki tavrı ve kaybettirdikleri..
Vatandaşa attığı “Halkkart” kazığı..
Milletin gözünün içine baka baka söylediği yalanlar..
Derken..
Antalya’nın “Akaydın” yüzünden düştüğü bu hallere gerçekten üzülüyorum..
Keşke ben yanılsaydım da, Antalya gerçekten konumuna ve adına yaraşır “hizmetler” alabilseydi..
Keşke..