Antalya’daki hayvanseverler, sokak hayvanlarının uyutulmasına ilişkin yasanın iptal edilmesi için mücadelesini sürdürüyor. Direnişin 268’inci gününde Attalos Meydanı’nda toplanan hayvanseverler basın açıklamasında bulundu. Grup adına açıklamayı okuyan Attalos Pati Gönüllüsü üyesi Özlem Başargil, aylardır, bu yasanın konuşulmaya başladığından beri sokaklarda, meydanlarda mecliste her yerde mücadele ettiklerini dile getirerek, “Direnmeye devam edeceğiz ta ki yasa iptal edilene kadar. İnsan üstün ırk değildir. Hayvanlar doğanın bir parçasıdır. Onların yok olmasını istemek doğayı, dünyayı yok etmek, demektir. Dünya sadece insanlara ait değil. Tarih boyunca hayvanlar hayatımızın bir parçası oldu. Onları evcilleştirip kendi hayatlarımıza dahil ettik. Şimdi ne oldu da onlardan kurtulmaya çalışıyoruz?” diye konuştu. 

‘Şiddet sadece hayvanlarla sınır değil’ 

Yasanın gündeme gelmesinden bu yana şiddetin normalleşmeye başladığını ileri süren Başargil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu şiddet sadece hayvanlarla da sınırlı kalmıyor; kadına, çocuklara da şiddet arttı.  Bunlar hep birbiri ile bağlantılı. İktidar ve yandaşları bunu görmezden geliyor. Her zaman söyledik; şiddetin hayvanlarla sınırlı kalmayacağını. Toplumun savunmasız her kesimine sıçrayacağını altını çizerek belirttik. Şu an dediğimiz noktadayız. Sonuçta kadınlar ölüyor, çocuklar tacize uğruyor ve öldürülüyor, ormanlar yakılıyor, hayvanlar katlediliyor. Bu da yetmezmiş gibi failler cezasız kalıyor. Adaletin sağlanamamış olması ise vicdanları yaralıyor, toplumsal güveni yok ediyor. Belediyelerin barınaklarında kan kokusu artmaya başladı. Her geçen gün canilikleri artıyor. Hesap soran da yok hesap veren de. Çeşme Belediyesi’nde sekiz yüz köpek olduğu söyleniyor ama şu an içeride yüz köpek bile yok. Köpekler nerede? O canlara ne oldu?” 

Yasaklı ırk vurgusu 

“14 Şubat’ta Osmaniye Belediyesi tarafından üfleme borusuyla atılan enjektörle ölen köpeğimiz var. Hesabını kim verecek? Altındağ’da, Niğde’de Gebze’de, Mamak’ta yaşanan katliamları hepimiz gördük. Konya2da başına kürekle vurularak öldürüldü canlar. Elazığ’da soğuktan, açlıktan öldüler. Hamile köpekler tekmelendi, karınları patladı, doğmamış bebekleri ile öldüler; bazı hayvanların kafaları ve uzuvları kesildi. Yavru köpekler poşetlere canlı canlı konularak ölüme terk edildi. Erzincan’da büyük bir katliamla acılarımız kat be kat arttı. Bu cinayettir, katliamdır, türcülüktür. Eli kana bulaşan, bu yasaya imza atan herkes suçludur, vicdansızdır, yargılanmalıdır. Bir başka vahşet konusu da yasaklı ırklar. ‘Tehlikeli’ ilan edip yasak koyduğunuz pitbullara ölüm emri veren vicdansız zihniyete sesleniyoruz: O köpekleri öldürmek yerine yurtdışına sahiplendirin. Ölüm nedir? Biz yaşamdan yana olanlar sizden bunu istiyoruz.” 

Başkan Böcek’e çağrı 

CHP’nin şaibe soruşturmasında Kılıçdaroğlu mağdur sıfatıyla ifadeye çağrıldı
CHP’nin şaibe soruşturmasında Kılıçdaroğlu mağdur sıfatıyla ifadeye çağrıldı
İçeriği Görüntüle

“Antalya Büyükşehir Belediyesi Muhittin Böcek, ‘Türkiye’deki en büyük ve en güzel barınak bizim’ güzellemesi yapacağınıza köpekleri toplamayın. Adı ‘barınak, rehabilite merkezi’ ama aslında ‘hapishane’ olan yere dostlarımızı hapsetmeyin. Özellikle mahallelerimizde yıllarca bizimle yaşamış olan yaşlı, engelli canlarımıza dokunmayın. Kimseye zararı olmayan köpeklerimizi topluyorsunuz. Buna direneceğimizi bilin. Bir daha asla alamayacaksınız. Büyükşehir Belediyesi olarak ne kadar hayvanların yanında dursanız, biz de o kadar yanınızda olacağız. Yasa ile zorlaşan sahiplendirilmelere rağmen sahiplendirilmesi zor olan canları neden ısrarla alıyorsunuz? Bu hafta yapılan barınak ziyaretinde köpek sayısının azaldığı görüldü, köpekler nerede? Sahiplendirildiği söylenen köpeklerin akıbeti nedir? Bizler bu yola baş koyan hayvanseverler, sahiplendirme yapmakta zorlanırken siz nasıl oluyor da yüzlerce köpeği sahiplendirebildiniz?” 

‘Karşınızda olmak istemiyoruz’ 

“Belediye olarak birkaç yıl önce ormana kepçe le gömülen köpekleri tespit ettik. Olay yerine gittiğimizde yerlerde yüzlerce enjektör, ilaç tüpleri, etrafa saçılmış ölü canlarla karşılaştık. Ölüm çukuru kazmaya başladığımızda belediyeden ve doğa korumadan ekipler geldi. Belki de otopsi yaptırabilseydik kabahatiniz ortaya çıkacaktı; engel olundu. Şimdi tam da bu sebeple, ‘Sahiplendirdik’ dediğiniz köpekler için endişeliyiz. Yanıt bekliyoruz. Tüm belediyelere sesleniyoruz: Şimdiye kadar göreviniz köpekleri kısırlaştırarak, aşılayıp doğaya bırakmaktı. Yasayı kısmen uyguladınız ya da hiç uygulamadınız. Bugünkü popülasyonun sebebi sizlersiniz, cezası köpeklere kesiliyor. Gelin şimdi de görevinizi yapmayın. Hayvanları toplamayın. Bu yasa değil, bu bir cinayet. Cinayete ortak olmayın. Barınakları kan gölüne çevirmeyin. AKP’nin 2028 planı boşa çıksın. 2028’e kadar belediye barınaklarını doldurup halkla belediyeleri karşı karşıya getirmek istiyorlar. Bizler, karşınızda değil; yanınızda olmak istiyoruz. Hep birlikte sizlerle beraber bu yasaya karşı duralım. Yasalar refah içindir, kargaşa ve katliam için değil.”  

Kaynak: ARZU YAVUZ