Antalya’daki hayvanseverlerin, sokak hayvanlarının uyutulmasına yönelik tepkisi günden güne giderek artıyor. Bir kez daha Attalos Meydanı’nda toplanan hayvanseverler, yasanın iptal edilmesi için basın açıklamasında bulundu. Grup adına açıklamayı okuyan Özlem Başargil, hayvanların ve insanların refahını sağlaması için söylenilen yasanın öyle olmadığını ifade ederek şöyle konuştu: “ ‘Hayvanların ve insanların refahını sağlamak için yasa çıkartıyoruz’ dediler; ne hayvana yaşam özgürlüğü verildi ne de insana huzurla alınacak bir nefes. ‘Barınaklarda, özgür, huzurlu, sağlıklı ve doğal yaşamda olacak’ dediler; kafeslerde pislik içinde, aç, susuz, hastalıkla boğuşarak öldüler. Yetmedi, gözü dönmüş barınak çalışanları tarafından işkence edilerek acımasızca katledildiler. ‘Yaşam alanı’ dediler, barınakları ölüm kampına çevirdiler” diye konuştu.

‘Bu yasa kanlı bir yasa’

Yasa tasarısının Meclis’e sunulduğunda bunun bir yasa değil; ‘Kanlı bir yasa’ olduğunu söylediklerine dikkat çeken Özlem Başargil sözlerini şöyle sürdürdü: “ ‘Hayvanları ölüme sürüklemek, yaşam haklarını hiçe saymak’ dedik, dinlemediler. Bile isteye kahkalarla, sanki bir zafer kazanmış edasıyla geçirdiler kanlı yasayı. İnsanlık onurunu ve vicdanını ayaklar altına alan, hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan bu yasayı kabul etmiyoruz. Direnmeye, dostlarımızı korumaya devam edeceğiz. Bizler vicdanları tertemiz, merhametli, hak mücadelesi verenler olarak göçüp gideceğiz dünyadan belki ama tarih sizleri kara bir leke olarak anacak. Aldığınız kararlarla isim isim tarihe kazınacaksınız ve insanlar bu çirkin tarihten tiksinerek bahsedecek, lanetlenerek de anılacaksınız. Ne bu dünyada ne ahirette huzur bulamamanız tek dua ve temennimiz.”

Sağlık Sen Antalya: Türkiye büyürken memurun da refahı artmalı
Sağlık Sen Antalya: Türkiye büyürken memurun da refahı artmalı
İçeriği Görüntüle

‘Barınaklarda durum vahim’

“Övdüğünüz barınaklardan bir kısmı şöyle; Bursa Osmangazi Barınağı’nda ötenazi solüsyonu ile hayvanlar öldürülüp çöplüğe atıldı. Gebze ve Ümraniye barınaklarında 45 köpek 15 kedi zehirlendi; bazıları daha nefes alıyorken çuvallarla çöpe atıldı. Mamak Barınağı’nda tellere asılmış köpekler, açlıktan birbirini yemek zorunda kalan hayvanlar, önlerine yemek ve su konmayan kedi ve köpekler ölüme terk edildi. Erzincan Barınağı’nda sahipsiz köpekler diri diri toprağa gömüldü. Mersin Barınağı’nda kediler, köpekler tedavi edilmeden kafeslerde tutuldu; açlığa, susuzluğa terk edildi. Kars Barınağı rezaletine ne demeli? Güneşin altında aç, susuz bırakılan canlar daha nerede olduklarını bile anlamadan demir sopalarla dövülerek öldürüldüler. Bu mu sizin vicdanlı, hoş görülü güzellemesini yaptığınız barınaklar? Yapılanları, biz biliyor, görüyor hatta gözünüze sokuyoruz ama sizler hala üç maymunu mu oynuyorsunuz?”

‘Yaşam haklarını geri verin’

“Bu yasa değişecek; hayvanların yaşam haklarını geri vereceksiniz. Babanızın çiftliği değil bu ülke toprakları. Bu vatana, bu millete, bu topraklarda yaşayan kadın, çocuk, orman, hayvan, yaşayan her canlıya gereken saygıyı göstereceksiniz. Çıkardığınız kanlı katliam yasası ile sadece barınaklarda değil; mahallemizde, sokaklarda da patili dostlarımız işkenceye, tecavüze maruz kalıyor ve öldürülüyor. Neden, sizden aldıkları cesaret ile! Apartmanda dakikalarca tekmelenerek öldürülen Eros, Cezve, Antalya’da makul mekanda emekli polis tarafından öldürülen Leydi, daha dün bir polis tarafından çocukların gözleri önünde üç kurşunla acımasızca katledilen mahallemizin çok sevdiği köpeği, saymakla bitmeyen, içimizi acılarla dolduran olaylar silsilesi. En kötüsü de ne? Bu katillerin hiçbirinin ceza almamış olması, adaletin yerini bulmaması, suçların cezasızlığı, katliamların görmezden gelinmesi. Ülke suçu olmayanların yargılandığı, adi suçluların elini kolunu sallayarak gezdiği bir cehenneme döndü ama biz söz verdik bir kere. İsmi olan olmayan tüm canların haklarını aramaya, adalet bütün masum canlar için sağlanana kadar bu başıbozuk düzene ses çıkarmaya yemin ettik. Unutmayın! Vermediğiniz, sakındığınız adalet bir gün size de lazım olacak. Gözlerinde korku, adımlarında yarım kalmış umut biz sustukça, onlar kanıyor. Dünya küçülüyor, vicdan daralıyor.”

Muhabir: Arzu Yavuz