HÜR-SEN Antalya Şubesi üyeleri, TÜİK’in enflasyon raporlarına tepki göstermek ve memur ile memur emeklilerine refah payı talep etmek için Antalya Defterdarlığı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı okuyan Şube Başkanı Hilmi Taner, şunları söyledi: “Tüm vatandaşlarımız ağır bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Bu krizin sebebi vatandaş değil, iktidarın yanlış uygulamalarıdır. Ancak faturanın memura, emekliye, işçiye ve dar gelirliye kesilmek istendiği açık. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamları ile yaşadığımız hayat pahalılığı arasında büyük farklar var. Bağımsız kuruluşların açıkladığı enflasyon ile TÜİK’in verileri arasında neredeyse iki kat fark bulunuyor. TÜİK’e göre yıllık enflasyon yüzde 47,90; ENAG’a göre ise yüzde 86,70. Kasım ayı enflasyonu TÜİK’e göre yüzde 2,24; ENAG’a göre ise yüzde 4,06.”
‘Memurların alım gücü hızla düşüyor’
Taner, memur, emekli ve diğer çalışanların gelirlerinde, çarşı pazar enflasyonu ne olursa olsun TÜİK enflasyonuna göre artış yapılmasının adaletsizliğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Konfederasyonumuz tarafından yapılan ankete göre, katılımcıların yüzde 97,5’i TÜİK’in açıkladığı rakamların gerçeği yansıtmadığına inanıyor. Yüzde 90,1’i ise aldığı maaş ile tasarruf yapamadığını ifade ediyor. Ayrıca, memurların yüzde 85,6’sının kredi ve kredi kartı borcu bulunuyor. İktidar dahil herkes, memur ve emeklilerin içinde bulunduğu ekonomik durumu biliyor ama tedbir alacak bir irade görünmüyor. Bu nedenle memurların alım gücü hızla düşüyor. Açıklanan enflasyon verilerine göre ocak ayında memur ve memur emeklisi maaşlarına yalnızca yüzde 12 civarında bir artış yapılacak.”
’18 aydır eksik maaş alıyoruz’
“TÜİK’in enflasyon rakamlarıyla şekillendirilen bu zam politikası, memur, emekli ve işçileri açlık sınırına mahkûm etmektedir. Bu gidişle 2025’in, 2024’ten daha iyi olmayacağı açıktır. 11 Mayıs 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı’nın ‘En düşük memur maaşını 22 bin TL seviyesine yükseltiyoruz’ açıklamasına rağmen, vaat edilen ek ödeme, 15 Temmuz 2023’ten itibaren memur emekli maaşlarına yansıtılmamıştır. Bu, memur emeklilerinin 18 aydır eksik maaş aldığı anlamına gelmektedir. Devlet 2025 yılında harç ve benzeri alacaklarını yüzde 43,93 artırıyorsa, memur ve emeklilerin maaşlarına da aynı oranda artış yapılmalıdır. Bu durumda refah payı yüzde 32 olarak belirlenmeli, 2025 Ocak ayında yüzde 16, Temmuz ayında ise yüzde 16 şeklinde iki taksit halinde ödenmelidir.”
‘Acilen ek gösterge düzenlemesi yapılmalıdır’
Taner, şu önerilerde bulundu: “Bu artışlar yapılsa dahi memur ve emeklilerimiz, beş yıl önceki alım gücüne erişemeyecektir. Ancak bu düzenlemeler yapıldıktan sonra her yıl belirli bir refah payı artışı uygulanmalıdır. Şu an 12 bin 500 TL olan en düşük emekli maaşı, asgari ücretle eşitlenmelidir. Ayrıca yapılan 3600 ek gösterge düzenlemesi eksik bırakılmış, kamu hiyerarşisi bozulmuştur. Bu nedenle tüm kamuyu kapsayan bir ek gösterge düzenlemesi yapılmalıdır. Memurların maaş dışındaki tazminatları, ek ödemeleri ve seyyanen yapılan ödemeler emekliliğe yansıtılmalıdır. HÜR-SEN olarak, ekonomik adalet ve refah için mücadeleye devam edeceğiz.”