Antalya Kapalıyol’da bir araya gelen Sessiz Hekimler Platformu üyeleri uzun zamandır Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekerek işgale karşı basın açıklamasında bulundu. Grup adına açıklamayı okuyan Dr. Harun Çolak, sağlık çalışanları olarak 77’nci haftasını düzenledikleri Sessiz Yürüyüş’te, her türlü zulme karşı olduklarını bildirdi. Dr. Çolak, özellikle çocuklara yönelik bu vahşi savaş devam ederken hayatın olağan akışında devam etmesinin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: “7 Ekim’den bu yana 574 gün geçti. Zulüm, durmaksızın artarak sürüyor. İşgalci siyonist rejim, Filistinli bebeklerin ve çocukların üzerine, uluslararası yasaklara rağmen tonlarca ağırlıktaki bombaları yağdırıyor. Keskin nişancılar çocukları doğrudan hedef alıyor. Filistinliler sadece bombalarla değil, açlıkla da şehit ediliyor. Bebekler yeterince beslenemiyor. Düşünün; 12 aylık bebeğiniz kucağınızda ve bir anda nefes almadığını fark ediyorsunuz. Çünkü İsrail, 2 Mart’tan bu yana Gazze’ye bir koli bile yardım girişine izin vermedi. Gıda ve ilaç sıkıntısı her geçen gün derinleşiyor. Birleşmiş Milletler, 7 Ekim sonrası süren bu ablukanın önceki dönemlerden daha ağır olduğunu belirtiyor. Bu süreçte 53’ten fazla çocuk yetersiz beslenme nedeniyle hayatını kaybetti.”
‘‘Ne işe yarayacak?’ demeyin’
Bu süreçte neler yapılabileceği konusunda fikirlerini sunan Dr. Çolak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Peki biz ne yapabiliriz? Kalbimizle buğzetmekle mi yetineceğiz? Hayır. Siyonistlerin can damarını oluşturan markaların ürünlerini almayarak onlara destek vermekten vazgeçebiliriz. ‘Ne işe yarayacak?’ demeyin. Onlara sağlayacağınız en küçük zarar bile, onlara kazandıracağınız faydadan daha iyidir. Tedavisi yerli ilaçlarla mümkün olan hastalıklarda yerli firmaları tercih edin. Endüstriyel her üründe, ayakkabı bağcığına kadar siyonizme tek kuruş vermemekte kararlı olun. Boykottaki en küçük gevşemeyi dahi kendinize yakıştırmayın. Birlikten kuvvet doğar. Birlikte boykot edin. Zulme karşı durmaktan, boykot etmekten asla korkmayın kardeşlerim. Hatırlayın; ateş, Hz. İbrahim için nasıl cennet bahçesine dönüştüyse, bizler de dünyevi hevesleri bırakıp ahireti tercih etmeliyiz. Hiç olmazsa gündemde tutarak ateşe su taşıyan karınca olalım. Zaten ateşi cennete çevirecek olan yalnızca Allah’tır. Yeter ki siz konuşmaya devam edin, tarafınızı belli edin. Gazze’yi görmezden gelmemize neden olan, dünyalık hevesler uğruna etrafımızda yer etmiş, ilk kıblemizi yakmak isteyen siyonistlerin mallarını alan zihniyetimizi değiştirelim. Kalplerimizdeki ve zihinlerimizdeki putları devirelim.”