Devrimci Turizm İşçileri Sendikası (Dev Turizm-İş) Genel Başkanı Mustafa Yahyaoğlu, iş sağlığı ve güvenliği alanında yapılan düzenlemelerin yetersizliğine ve işçi ölümlerinin önlenemediğine dikkat çekti. ‘Çalışmak ibadettir’ anlayışına sahip bir inancın mensupları olarak, iş kazalarında hayatını kaybeden işçiler için ‘İş Şehitleri’ ifadesini kullanan Yahyaoğlu, işçilerin yaşam hakkının korunamamasını büyük bir utanç olarak değerlendirdi. 2012 yılında çıkarılan ve iş kazalarını önlemek amacı taşıyan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın, adında dahi işçiye verilen önemin eksik olduğunu belirten Yahyaoğlu, “Yasa hazırlanırken adı ‘İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği’ olacaktı. Ancak ne olduysa, işçinin adını kaybettik. Bu durum, işçinin değil, işverenin çıkarlarının gözetildiğinin açık bir göstergesi oldu” dedi. Yahyaoğlu, yasanın iş kazalarında işverenin sorumluluğunu büyük ölçüde iş sağlığı güvenliği uzmanlarına yüklerken, asıl sorunun daha fazla üretim hırsı, az elemanla çalıştırma politikaları ve güvenlik tedbirlerinin maliyetinden kaçınma olduğunu vurguladı.
‘164 iş kazasında 1708 işçi hayatını kaybetti’
Yahyaoğlu, 2024 yılının ilk 11 ayında yaşanan 164 iş kazasında toplamda 1708 işçinin hayatını kaybettiğini belirterek bu verilerin yalnızca kayda geçen kazalardan oluştuğuna dikkat çekti. Kayda geçmeyen kazalar, sigortasız işçiler ve ‘iş kazası yazdırmayın’ baskısı nedeniyle rakamların gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu ifade etti. Özellikle turizm sektöründe servis ve tur otobüsü kazalarının iş kazası olarak kaydedilmemesi, bu alandaki ihmalleri bir kez daha gözler önüne serdiğini belirten Yahyaoğlu, uykusuz ve yorgun şekilde fazla mesaiye zorlanan şoförlerin, ölümle sonuçlanan kazalara sebep olduğunu belirterek, bu durumun ‘iş cinayeti’ tanımını hak ettiğini söyledi. İş kazalarında gözden kaçan gerçekleri açıklayan Yahyaoğlu, “Türkiye’de milyonlarca kayıt dışı işçi çalıştırıldığı için bu işçilerin iş kazaları kayda alınmıyor. Özellikle ruhsatsız maden ocaklarında ve inşaat sektöründe yaşanan kazalarda, hayatını kaybeden işçilerin o gün işe girmiş gibi gösterildiği, böylece gerçeklerin üstünün örtüldüğü belirtildi. İş sağlığı ve güvenliği kapsamında düzenlenen eğitimlerin yalnızca göstermelik olduğu, kazaların önlenmesine katkı sağlamadığı ifade edildi” dedi.
‘İşçilerin yaşamı, maliyetten daha önemli olmalı’
Yahyaoğlu, işçilerin yaşamının maliyetten daha önemli olduğunu vurgulayarak, “Örgütlü olmayan, demokrasinin tüm kuralları ve kurumlarıyla işlemediği bir toplumda insan hayatının kıymeti bilinmez. İş kazalarının önlenmesi için ‘maliyet mi, insan hayatı mı?’ sorusu sorulduğunda, yanıtın ‘Tabii ki insan hayatı’ olması gerekiyor. Ancak bu, ülkemiz için bir hayal gibi görünüyor” dedi. Türkiye’nin, iş kazaları nedeniyle hayatını kaybeden işçiler açısından Avrupa’da birinci, dünyada ise üçüncü sırada yer aldığını hatırlatan Yahyaoğlu, “Bu tablo, işçilerin yaşam hakkının korunamadığını ve iş kazalarının sistematik bir şekilde görmezden gelindiğini ortaya koyuyor. İş sağlığı ve güvenliği yasasında köklü değişiklikler yapılmadığı sürece, işçilerin yaşam hakkı savunulamayacak ve iş kazalarındaki utanç verici sıralamada Türkiye’nin yeri değişmeyecek” diye konuştu.