Dünya CO-OP Birliği’nin (WACE) bu yılki zirvesi dün İstanbul’da başladı. İş dünyası ve öğrencilerin bir araya getiren "CO-OP Eğitim Modeli"ni 2008 yılında ilk kez Türkiye’ye getirerek kullanan Bahçeşehir Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa Kanada’dan Japonya’ya Güney Afrika Cumhuriyeti’nden İsveç’e onlarca farklı ülkeden 150 akademisyen ve üniversite yöneticisi katıldı. Bilgilendirici konuşmalar ve panellerin düzenlendiği "WACE World 2025 Conferans 2025"e Türkiye’deki firmaların insan kaynakları uzmanları ve şirket temsilcileri de ilgi gösterdi.
"2008 yılından bu yana CO-OP modelini uygulayan ilk ve tek Türk üniversitesiyiz"
Seminerde konuşma yapan BAU Rektörü Prof. Dr. Esra Hatipoğlu CO-OP modelini uygulayan ilk Türk üniversitesi olduklarını belirterek şunları söyledi:
"Bahçeşehir Üniversitesi olarak, WACE 2025 World Conference on Cooperative and Work-Integrated Education (CWIE)’a ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Eğitim ve endüstrinin sınırlarının birleştiği bu küresel çapta prestijli toplantı kurumumuz ve ülkemiz için büyük bir gurur kaynağıdır. 2008 yılından bu yana CO-OP modelini uygulayan ilk ve tek Türk üniversitesiyiz. İş birlikçi ve bütünleşik eğitim modeli olan CO-OP ile öğrencilerimizi geleceğin mesleklerine hazırlıyoruz. Kıtaların buluştuğu ve medeniyetlerin birleştiği bir şehir olan İstanbul’da bir arada olarak; iş birliğinin gücünü, deneyimsel öğrenme ile birleştirerek gelecek nesillere yol gösterici bir misyon edindiğimizin bilincindeyiz. Tüm katılımcılarımıza ilham verici bir konferans diliyorum."
‘Öğrencilerin yetenekleri gelişiyor’
WACE’nin merkezi olan Kanada Waterloo Üniversitesinden WACE Eş Başkanı Norah Mcrae ise yaptığı değerlendirmede "CO-OP Öğrencileri birleştiren bir model. Öğrenciler bu şekilde yeteneklerini geliştirebiliyor. Şirketlerle iş birliği sağlıyor. Kariyer anlamında faydalanabiliyorlar. Bu modelin dünyada 9 farklı çeşidi var ancak bir modeli kullanıyoruz. Öğrencilerin deneyimlerini geliştirmelerini sağlıyoruz."dedi.
Bahçeşehir Üniversitesi CO-OP Eğitim Modeli Kurucusu Ömer Yücel ise konferansın ev sahibi olmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Yücel, şunları söyledi:
"Dünya CO-OP Birliği’nin gerçekleştirdiği bu konferans, her yıl bir ülkede bir üniversitede organize ediliyor. Bundan on iki sene önce de biz bu konferansı başlatmıştık. Bugün yine üniversitemizde ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yaklaşık yüz ellinin üzerinde üniversite temsilcisi katıldı. İki gün boyunca sürecek olan konferansta, dünyadaki COOP eğitim konusunda; brifler, sunumlar, eğitimler yapılacak ve akademisyenler paylaşımlarda bulunacaklar."
Markalı dersler
Öğrencinin iş hayatına girişini kolaylaştıran sistemin önemli olduğunu vurgulayan Yücel, "Hepimiz öğrencilik yıllarından, üniversitelerden geçtik. Bu modelde öğrenciler, üniversitelerde eğitimlerini sürdürürken aynı anda, buna paralel olarak iş yerinde eğitimlerini tamamlayabiliyorlar. Böylece bir diplomaya sahip oluyorlar. Bu programla markalar, üniversitemiz bünyesinde senatomuzun onayıyla markalı dersler açtılar. Bu derslere giren öğrenciler, markaların yaptığı işleri daha iyi uyguladılar" dedi.
‘Konferans son gelişmelerin paylaşılması açısından önemli’
BAU CO-OP Direktörü Bahri Toper ise CO-OP modelinin önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Bu model sayesinde iş dünyasıyla çok yakın iletişimdeyiz ve öğrencilerimizin iş hayatına geçişlerini sağlıyoruz. Yani, iş dünyasıyla üniversiteyi bir noktada buluşturmuş oluyoruz. Aynı zamanda dünyadaki yapılara da entegreyiz. En önemli yapı dediğimiz Dünya CO- OP Birliği. Kanada’daki bir üniversitede bulunan bu birliğin üyesi olan bir Türk üniversitesiyiz. Ben de şahsen yönetim kuruluna seçildim ve üç yıl süreyle icra konseyinde görev yapıyorum. Aynı zamanda birliğin yönetimindeyiz. Birliğin düzenlediği konferansların en önemli yanı, hem akademik olması hem de akademisyenlerin alanındaki son gelişmeleri iş insanları ve katılımcılarla paylaşılmasıdır."
Z Kuşağı beklentileri ve değişen şartlar
Pandemi sonrasında iş hayatında değişimler olduğunu belirten Toper, öğrencinin iş sektörüne ilgisinin nasıl çekileceğinin de konferansın konusu olduğunu vurguladı. Toper, " Z kuşağı öğrencilerinin beklentileri, çalışma şartlarının değişimi, esnek çalışma gibi konularla ilgili hem firmalar hem de üniversiteler, ‘Öğrencilerin ilgisini nasıl çekeriz, onları iş hayatına nasıl entegre ederiz?’ arayışına girdi. İşte bu konuları, üç gün boyunca konferansta ele alacağız. Yeni Zelanda’dan, Tayland’dan, Kanada’dan, Güney Afrika’ya kadar dünyanın birçok yerinden yüz elliden fazla katılımcıyı dinleyeceğiz. En önemlisi, bu katılımcıların bu konudaki son projelerini öğreneceğiz. Yani, dünya öğrenciyi iş hayatına entegre etmek için hangi modelleri uyguluyor? En güncel trendler ve uygulamalar neler? Bunları öğrenme şansımız olacak. Bu nedenle hem üniversite hem öğrenciler hem de iş dünyası için çok değerli bir etkinlik" dedi.
‘Firmalarla iletişim güç veriyor’
Toper şunları söyledi:
"Bu modeli, ülkemizde ilk kez yükseköğretim sistemine üniversitemizin kurucusu, Mütevelli Heyet Başkanımız Sayın Enver Yücel’in inisiyatifiyle kurduk. Bu yüzden, aslında çok erken bir dönemde üniversitemiz sektörlerin içinde olmayı, firmalarla iş birliği konularını fark edip önemine vararak iş dünyasıyla yakın iletişime geçti. Bu da tabii ki güç veriyor. Çünkü öğrenci kariyeri için üniversite dışında güçlü bir iletişim ve iş birliğine ihtiyaç var. Ne kadar çok iş birliğiniz varsa öğrencilerinize o kadar çok fırsat sunabilirsiniz."