Türkiye Kamu-Sen, 2025 yılının ‘Aile Yılı’ olarak ilan edilmesi kapsamında, özellikle kamu kurumlarında görev yapan kadın çalışanların yaşadığı sorunların çözümüne yönelik taleplerini bir dilekçeyle Cumhurbaşkanlığı ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na iletti. Türk Büro-Sen Antalya Şube Başkanı Yılmaz Danabaşoğulları, kadın çalışanların iş hayatında karşılaştığı zorlukların hem aile yapısını hem de toplumsal dengeyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Aile, kültürümüzün ve medeniyetimizin omurgasıdır. Bu yüzden 2025 yılını Aile Yılı ilan ediyoruz’ açıklamasını hatırlatan Danabaşoğulları, aile bağlarını güçlendirmek adına hayata geçirilecek projeler ve desteklerin yanı sıra, kadın çalışanların iş hayatında yaşadığı sorunların çözümünün de bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Danabaşoğulları, Türkiye Kamu-Sen’in gönderdiği resmi dilekçede, kadın çalışanların sorunlarına yönelik çözüm önerilerinin detaylı şekilde yer aldığını belirtti.
İşte dilekçede yer alan önemli noktalar:
Kadın kamu çalışanlarına yönelik çözüm önerilerini paylaşan Danabaşoğulları, “Kadınların, sivil toplum kuruluşlarının yönetim kademelerinde daha fazla yer almasını sağlamak amacıyla, bukuruluşlarda kadınlar için oluşturulan alt komisyonlara hukuki bir statü kazandırılmalı. Bu komisyonlarda görev alan kadınlara haftada en az bir gün izin hakkı tanınmalı. Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi’nin ilkelerine uygun olarak, kadınların sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda erkeklerle eşit haklara sahip olması sağlanmalı. Kadın çalışanların doğum sonrası ücretli analık izin süresi, mevcut uygulamanın ötesine geçerek 1 yıla çıkarılmalı. Doğum yapan ya da bebek sahibi olan kadın çalışanlara, çocuk ilkokula başlayana kadar kısmi zamanlı çalışma hakkı tanınmalı. Bunun için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda gerekli düzenlemeler yapılmalı. Ücretsiz doğum iznine ayrılan personelin maaşının yüzde 50’si kurumca karşılanmalı ve emekli keseneklerinin tamamı kurum tarafından ödenmeli” dedi.
‘İstihdamda evlilik veya analık nedeniyle kadınlara karşı yapılan olumsuz ayrımların önüne geçilmesi için yasal düzenlemeler hayata geçirilmeli’ diyen Danabaşoğulları, “Kadınların, kamu hizmetinin hazırlanması ve uygulanmasında etkin bir şekilde yer alması için pozitif ayrımcılık içeren tedbirler alınmalı. Kamu kurumlarında düzenlenecek personel uyum (oryantasyon) eğitimlerinde, cinsiyet eşitliği eğitimleri zorunlu hale getirilmeli. İşyerlerinde kadın çalışanların maruz kaldığı psikolojik ve fiziksel tacizin önlenmesi için disiplin yönetmeliklerine caydırıcı hükümler eklenmeli. Kamu kurumlarında, çalışanlara yönelik rehberlik ve destek sağlamak amacıyla Psikolojik Rehberlik Birimleri (PDR) kurulmalı. Hamilelik süresince kadın çalışanların zararlı işlerde çalışmasını engelleyecek koruma tedbirleri alınmalı ve sağlık ile doğurganlık hakları korunmalı. Kamu kurumlarında kreş (0-3 yaş ve 3-6 yaş) ve yaşlı bakım merkezleri yaygınlaştırılmalı. Ayrıca, bu hizmetlere erişemeyen çalışanlara dışarıdan karşılayabilecekleri ekonomik destek sağlanmalı” diye konuştu.
Türk aile yapısının korunması için ortak çaba
Danabaşoğulları, ekonomik zorlukların aile yapısını ciddi şekilde sarstığını, evlenme oranlarının düştüğünü ve boşanma oranlarının arttığını dile getirdi. Kadın çalışanların iş hayatında karşılaştıkları zorlukların, aile bağlarının zayıflamasına neden olduğunu belirten Danabaşoğulları, bu sorunların çözümü için hükümetin adım atması gerektiğini söyledi. Danabaşoğulları, somut adımların atılmasını istediklerini anlatarak, “Kadınların iş hayatında karşılaştıkları sorunların çözülmesi, yalnızca aile yapısını değil, aynı zamanda toplumun geleceğini de yakından ilgilendiriyor. Türkiye Kamu-Sen olarak bu konuda elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız. Aile Yılı vesilesiyle kadın çalışanlarımıza yönelik somut adımların atılmasını ve Türk aile yapısının korunmasını umut ediyoruz” dedi.
