Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Antalya Şubesi ve Antalya Tabip Odası’nın çağrısıyla bir araya gelen sağlık emekçileri Dr. Melek Bağçe’nin çalıştığı Damlataş ASM önünde anma etkinliği gerçekleştirdi. Saygı duruşunun ardından açıklama yapan SES Antalya Şube Eş Başkanı Şükran İçöz “ Bu süreçte kadına ve çocuğa yönelik her tür ayrımcılığı ve şiddeti önlemeye dönük CEDAW, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve Lanzarotte Sözleşmesi gibi uluslararası sözleşmelerin hayata geçirilmemesi, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en etkili uluslararası sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesi ve 6284 Sayılı Yasanın tartışmaya açılması, kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin yaygınlaşmasında başta gelen belirleyici etkenlerdir. Kadın cinayetleri politiktir ve bütün kadın cinayetlerinde olduğu gibi kız kardeşimiz Dr. Melek Bağçe’yi yaşamdan koparan yalnızca boşanma aşamasında olduğu bir erkek değil, bu kadın düşmanı politikaların sonucudur. Bir sokak röportajında “artık kuyruk beklemiyoruz, şu an biz doktorları beğenmiyoruz, doktor dövüyoruz” diyen bir vatandaş vardı, 20 yılı aşkın süredir bu iktidarın uyguladığı, dayattığı sağlık politikaları sonucu gelişen durumun en can yakıcı göstergesi bu ifadedir” dedi.
Mücadelemiz sürecek
İstediği doktora randevu bulamayan ama evde oluşan sanal kuyruklardan, gittiği her değişik hastane için ayrı para ödeyen, yazılan her reçeteye ücret ödeyen, yazılan ilacı bulamayan, fark ücreti ile alan yada ilaç alamayan veya hiç parası olmadığı için eczaneye uğramayıp borcu biriken yurttaşlarımız yaşadığınız sorunların kaynağı sağlık emekçileri değil iktidarın uyguladığı sağlıkta yıkım politikasıdır. Topluma da sağlık emekçilerine de yaramayan bu sistemini değiştirecek ve yerine yenisini inşa etmek için mücadelemiz devam edecek. Pandemide “yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” diyerek yaşamı savunduk, depremde “yaralarımızı birlikte saralım” diyerek dayanışmayı örgütledik. Baskılara, sürgünlere, mobbinge, hukuksuzluğa, güvencesizliğe karşı mücadeleyi büyütenler, sağlıklı ve güvenli çalışma ortamı için mücadele yürütenler, halkın sağlık hakkını savunan, iş barışını, ekip anlayışını bozan tüm yaklaşımlara ve düzenlemelere sözünü esirgemeyen, ve mücadele eden Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak elbette böyle vahşice katledilme karşısında sessiz kalmayacağız. Bu zamana kadar on binlerce sağlık emekçisine ve ayrıca kadına yönelik şiddet vakası istatistiklere geçmiştir. Ancak birçok vaka ya işleme alınmamış ya cezasız kalmış ya da tedbir gereken durumlar göz ardı edilmiştir. Her fırsatta sağlıkta şiddete son vermek için çalışmalar yapıyoruz diye övünen yetkililerin hiçbir şey yapmadıklarına bir kere daha şahit olduk. Arkadaşları gözleri önünde katledilmişken acıları tazeyken moralleri bozulmuş olan aynı Asm çalışanlarının hizmet sunmaya devam etmesini isteyen yasını bile tutturmayan sağlık sisteminin ne derece sağlıklı olduğuna siz karar verin.
Artık yeter bir sağlık emekçisinin değil kaybetmek kılına dahi zarar gelmesini istemiyoruz. Sağlıkta şiddet sona erinceye güvenli çalışma koşullarımız sağlanıncaya kadar mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu. Haber Merkezi