Antalya Kadın Platformu, ‘25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü’ etkinliklerini kamuoyuyla paylaşmak amacıyla Eğitim-Sen’de bir basın toplantısı düzenledi. Toplantının ardından Güllük PTT’den tutsak kadınlara kart gönderildi. Basın açıklamasını Kadın Platformu adına Nigar Duru okudu. Kadına yönelik şiddete dikkat çeken Duru, şu açıklamalarda bulundu: “Bir insan hakları ihlali olan, toplumsal cinsiyete dayalı kadına yönelik şiddet, ne yazık ki tüm dünyada bir insanlık sorunu olarak varlığını sürdürmektedir. Bu büyük soruna dikkat çekmek, şiddete karşı duyarlılığı artırmak, önlemek ve ortadan kaldırmak için çözümler talep etmek amacıyla 25 Kasım günü tüm dünyada ‘Mücadele ve Dayanışma Günü’ olarak kabul edilmiştir. Birleşmiş Milletler, 1999 yılında 25 Kasım’ı ‘Uluslararası Mücadele Günü’ olarak ilan etmiştir. 1960 yılında Dominik Cumhuriyeti’nde faşist diktatörlüğe karşı çıkan ve mücadele eden Mirabel kardeşler, 25 Kasım’da faşist devlet tarafından katledildiler.” 

 

‘49 kadın öldürüldü’ 

‘OECD 2022 verilerine göre dünyada her üç kadından biri, Türkiye’de ise her on kadından dördü hayatında en az bir kez erkek şiddetine maruz kalıyor’ diyen Duru, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkemizde son yıllarda kadına karşı şiddet, çocuk katliamları ve istismarları olağanüstü artmış; kadın cinayetleri ‘cinskırım’ boyutuna ulaşmıştır. Erkekler, ekim ayında 49 kadını öldürdü, 58 çocuğu istismar etti, 79 kadına şiddet uyguladı, 8 çocuğu öldürdü, 29 kadının ölümü şüpheli durumda ve 40 kadını taciz etti. 2024 yılında erkekler en az 327 kadını öldürdü. Kadın ve çocuk katliamları ekim ayında zirve yaptı. Tüm bu tabloya rağmen, İstanbul Sözleşmesi’ni gerektirecek bir durum olmadığı iddia ediliyor. 6284 sayılı yasa ya hiç uygulanmıyor ya da eksik uygulanıyor. Kadınların şikayetleri ciddiye alınmıyor. Bu durumun sorumlularını biliyoruz: patriyarkal sistem, erkek yargı, emek düşmanı, cinsiyetçi ve ayrımcı sistem ile bunu yürüten hükümet. 25 Kasım’da erkek devlet şiddetine karşı, failleri koruma yerine yargıla demek için ve gerçek adalet için alanlarda, sokaklardayız.” 

 

‘İstanbul Sözleşmesi yaşatır’ 
“Siyasi bir darbeyle seçilmiş başkanların yerine kayyum atayan iktidarın ilk yaptığı, kadın kazanımlarını yok etmek oluyor” diyen Duru, şunları ekledi: “İrademe dokunma, kayyuma hayır. LGBTİ+ bireyler nefret söylemleriyle hedef haline getirildi. Üzerlerindeki baskı ve şiddet daha da arttı. Bunun sorumlusu, siyasal İslamcı ve tarikatlardan beslenen sistemdir. Hükümetin neoliberal ekonomi politikalarının yarattığı ekonomik ve sosyal kriz, kadın yoksulluğunu ve cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirdi. Toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan bakım emeği ve ev içi emek, kadınlar açısından yok sayılmaya devam ediyor. İktidar, kadın düşmanlığı, ayrımcılık ve dinci gericilikten beslenerek varlığını sürdürüyor. Çocuk istismarlarına sessiz kalan Diyanet, kadın bedeni üzerinden politika yaparak cinsiyet eşitsizliğini derinleştiriyor. Bedenimiz bizimdir!” 

 

‘Hakkımız yok sayılamaz’ 

Eğitim sisteminin bilimsel ve laik temelden uzaklaştırılmasına dikkat çeken Duru, “Diyanet, tarikatlar ve ÇEDES ile çeşitli protokoller yapılmaktadır. 2023-2024 eğitim-öğretim yılında, zorunlu eğitim çağındaki 612 bin 814 Türk vatandaşı çocuğun eğitim dışında kaldığı görülüyor. Suriyeli ve diğer yabancılarla birlikte bu sayı 855 bin 174’e ulaşıyor. Bu çocukların örgün ya da yaygın eğitime erişiminde ciddi engeller bulunuyor. Eğitimden mahrum kalan bu çocuklar, çocuk işçiliği ve erken yaşta zorla evlendirme gibi olumsuz sonuçlarla karşı karşıya kalıyor. Üç kız çocuğundan biri eğitim dışında. ÇEDES protokolleriyle bilimsellikten ve laik eğitimden uzaklaşılıyor. Dinci gerici politikalara karşı çocuklarımızın hayatlarını sizin politikalarınıza teslim edemeyiz. Bilimsel, laik, toplumsal cinsiyet eşitliğinden yana ve herkesin erişebileceği bir eğitim istiyoruz. 9. Yargı Paketi’ndeki soyadı dayatmasına karşı kadın örgütlerinin direnişi sonucu geri adım atıldı. Anayasanın verdiği ‘soyadı’ hakkımız yok sayılamaz. Bu, anayasal eşit yurttaşlık ve evlilikte eşitlik haklarının ihlalidir. 25 Kasım’da alanlardayız” diye konuştu. 

Yapılacak etkinlikler tarih ve saatler:  

19 Kasım 2024, saat 12.30: Dr. Aynur Dağdemir için Tabip Odası önünde basın açıklaması. 

23 Kasım 2024, saat 14.00: AKS’de “Yoksulluk ve Eşitsizlik” paneli. 

24 Kasım 2024, saat 14.00: Aydın Kanza’dan Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş. 

25 Kasım 2024, saat 16.00: Kışlahan önünde “Kadınlar Konuşuyor” konseptli etkinlik. 

25 Kasım 2024, saat 18.00: Attalos Meydanı’nda basın açıklaması. 

Üç bin yıllık miras: Eflatunpınar Hitit Su Anıtı
Üç bin yıllık miras: Eflatunpınar Hitit Su Anıtı
İçeriği Görüntüle

Kaynak: ESRA ALTUNKES