Türkiye’de sayısı giderek artan kadın şiddeti ve cinayetlerine ilişkin Antalya Kadın Platformu öncülüğünde kadınlar bir araya gelerek önce Attalos Meydanı’nda basın açıklaması gerçekleştirdi, sonrasında ise kadınlar, ellerinde meşaleler ve düdüklerle Işıklar Caddesi’nde yürüyüş yaptı. Platform üyeleri, “Nefes almakta zorlandığımız günler geçiyoruz. Erkek şiddeti her gün bir kız kardeşimizi aramızdan alıyor. 2024 yılı Ocak ve Ekim ayları arasında 296 kadın erkekler tarafından öldürüldü. Öldürülen kadınların çoğu evli olduğu erkek, boşanmak üzere olduğu erkek, reddedilen erkekler yani en yakınındaki erkekler tarafından öldürüldü. İktidarın kadın düşmanı politikaları, devletin şiddeti önleyici mekanizmaları harekete geçirmemesi, 6284’ün etkin bir biçimde uygulanmaması ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararı kadın katliamlarının her geçen gün daha da artarak devam etmesine yol açmaktadır. Biz kadınlar biliyoruz ki failler cezasızlık politikalarından cesaret alıyor. Bunun yanında yaşamını savunmak için öz savunma uygulayan Nevin ve Çilem hala tutuklu bulunuyor. Yıllar boyu mücadele ile biriktirdiğimiz kazanımlarımızdan, hayatlarımızdan vazgeçeceğimizi sananlar, köşemizde oturup susacağımızı sananlar çok yanılıyor. Vazgeçmediğimizi bir kez daha bu meydandan en güçlü sesimizle söyleyelim. Hayatlarımızdan, haklarımızdan, eşitlikten, dayanışmamızdan, özgürlüğümüzden, sokaklardan, 6284’ten, İstanbul Sözleşmesi’nden. Birbirimizden aldığımız güçle buradayız. Biz kadınlar birbirimizin yurduyuz. Birbirimizi savunmaktan asla vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

‘Erkek adalet değil, gerçek adalet’ 

Antalya Kadın Yaşam Platformu üyeleri, geçen haftalarda İstanbul’da yaşanan vahşi katliama değinerek şunları kaydetti: “Daha 19 yaşındaki Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner, kadınlara nefret kusan, kadın katliamlarına ön açan, ‘nasılsa devlet iyi hal ya da tahrik indirimi yapar’ sözünün rahatça kurulabildiği bu düzenin bir parçası olan erkek tarafından katledildi. Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner sadece katil Semih Çelik tarafından değil, cezasızlıkla faillere ödül veren erkek yargı tarafından, kutsal aile yalanlarıyla kadını her alandan alıkoymak isteyenler tarafından, kadın düşmanı politikalarını bir bayrak gibi taşıyan erkek devlet tarafından, sırtı sıvazlanan eril tahakküm tarafından, çocuklar öldürülürken araştırılmasına engel olan bu iktidar tarafından katledildi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç yaptığı açıklamada,‘Kadına yönelik şiddet, kırmızı çizgimiz. Kadınları şiddetten korunmaları için cezaları daha ağır hale getirdik. Cezaların daha etkin kullanılmasını sağlayacağız’ dedi. Buradan kendisine soruyoruz,‘Yasayı etkin uygulamak için daha kaç kadının katledilmesi, daha kaç lubunun katledilmesi, daha kaç çocuğun öldürülmesini bekliyorsunuz?” 

‘Yakanızda olmaya devam edeceğiz’ 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye hedefine sağlam adımlarla ilerliyoruz
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörsüz Türkiye hedefine sağlam adımlarla ilerliyoruz
İçeriği Görüntüle

“Katlettiğiniz her kadının, katlettiğiniz her lubunyanın koruduğunuz her failin hesabını sorana dek, istediğimiz Özgür dünyayı birlikte kurana dek sokakları terketmeyeceğiz. İkbal için, Ayşenur için, Hande Kader için, Sudenaz için ve katledilen tüm kız kardeşlerimiz için adalet sesini yükseltirken hep birlikte haykırıyoruz, ‘Adalet biziz, susmayacağız.’ Bizler hayatta kalanlar olarak buradayız. İşkence ile katledilen kadınlar için sokaktayız. Katledilen, istismara uğrayan çocuklar için, seneler sonra faili hala bulunmayan cinayetlere kurban giden kadınlar için sokaktayız. ‘1742 gündür bulunamayan üniversite öğrencisi Gülistan Doku nerede? Van’da kaybolan Rojin Kabaiş nerede? Narin Güran’a ne oldu?’diye sormaktan vazgeçmeyeceğiz. Yaşamını çaldığınız her bir kadının her bir çocuğun hesabını soracağız. Bizler, katledilen kadınların adını bir an bile dilimizden düşürmeden bu öfke ve isyanla karşınızda durmaya devam edeceğiz. Cinayet mahalli haline gelmiş bu ülkede yaşamlarımız, özgürlüğümüz, haklarımız için yakanızda olmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: ARZU YAVUZ