Türkiye Kamu-Sen ve Türk Büro-Sen temsilcileri, iki bin yirmi altı yılı bütçe görüşmeleri başlamadan hemen önce, kamu çalışanlarının ve emeklilerin alın teri ve haklarının sesi olmak amacıyla Meclis önünde toplandı. Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Yılmaz Danabaşoğulları, burada yaptığı açıklamada enflasyondaki tırmanışa dikkat çekerek, kamu çalışanları için öngörülen yüzde 11 artı yüzde 7’lik maaş artışının yetersizliğini vurguladı. Danabaşoğulları, "Bu rakamlar, memura değil; enflasyona, vergiye ve hayat pahalılığına çalışıyor. Temmuz ayında yapılan zam, daha ilk ayda buharlaştı" dedi. 2026 Orta Vadeli Programı'nda (OVP) enflasyon yüzde 16, büyüme ise yüzde 3.8 olarak öngörülürken, kamu çalışanlarına reva görülen yüzde 18’lik kümülatif artışın hakkaniyet olmadığını ifade eden Danabaşoğulları, pastadaki yüzde 21’lik gelişmenin memura yansıtılmamasını eleştirdi ve 4688 sayılı kanunun acilen değiştirilmesini talep etti.
İşte acil talepler
Türkiye Kamu-Sen, memur ve emekliler için üç ana talepte bulunduklarını hatırlatan Danabaşoğulları, “Kaybolan alım gücünün telafi edilmesi ve maaşlara mutlaka refah payı eklenmesi. Ücretliler için Gelir Vergisi oranının yüzde on beş'te sabitlenmesi ve dilimlerin güncel ekonomik gerçeklere göre yükseltilmesi. Birinci dereceye gelen tüm memurlara 3600 ek göstergenin verilmesi ve Yardımcı Hizmetler Sınıfının Genel İdare Hizmetleri Sınıfına geçirilerek adalet borcunun ödenmesi. Maaş adaletsizliğinin ve düşük zamların temelinde 4688 Sayılı Kanun yatıyor. Bu kanın artık gerçek bir pazarlık zemini sunmuyor. Sendikal alan acilen disipline edilmelidir. Hakem Kurulu, kamu işvereninin değil adaletin ve hakkaniyetin sözcüsü olmalıdır. Bu talepler yerine gelene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Ya hakkımızı alacağız ya da bir adım dahi geri adım atmayacağız. Yaşasın hak mücadelemiz, Yaşasın Türkiye Kamu-Sen” diye konuştu.