Antalya, geniş ormanlık alanları ve yoğun nüfusuyla birlikte yangın riski açısından Türkiye'nin en kırılgan bölgelerinden biri olmaya devam ediyor. Antalya Kent Konseyi Afetler ve Kriz Yönetimi Çalışma Grubu tarafından hazırlanan kapsamlı raporda, iklim değişikliğinin etkisiyle tüm yıl boyunca yangınların arttığı vurgulandı. Artan bina yoğunluğu, orman alanlarının iç içe geçtiği yerleşim yerleri ve turizm faaliyetleri nedeniyle kentte yangınlara karşı özel önlemlerin ivedilikle alınması gerektiği belirtildi.
‘Araştırılarak raporlanmalı’
Raporda, Türkiye’de orman yangınlarının yaklaşık yarısının çıkış nedeninin bilinmediği ve bu durumun önleyici çalışmaların etkinliğini düşürdüğü ifade edildi. Çalışma Grubu, uçak kazalarında her olayın titizlikle incelendiğini hatırlatarak, orman yangınlarının da benzer şekilde araştırma ve raporlamaya tabi tutulması gerektiğini vurguladı.
‘Ormanlardan da sorumlu’
Büyükşehir Yasası’yla birlikte itfaiye teşkilatlarının sadece bina yangınlarından değil, açık alan (orman) yangınlarından da sorumlu hale getirildiği; buna karşılık, orman idaresinin de orman içindeki bina yangınlarıyla karşı karşıya kaldığı belirtilirken; bu çift yönlü sorumluluğun, her iki kurumun da yangın konusundaki bilgi, donanım ve kapasitelerini geliştirmesini zorunlu kıldığına dikkat çekildi.
Önemli eksiklikler sıralandı
Kent Konseyi’nin raporunda, Türkiye’de orman yangınlarına özel yangın laboratuvarları ve araştırma merkezlerinin bulunmadığı, buna rağmen her yıl milyonlarca liralık bütçenin söndürme operasyonlarına ayrıldığı hatırlatıldı. Kamuoyunun bilinçlendirilmesine yönelik çalışmaların yetersizliği, yangın çıkış nedenlerine dair bilimsel incelemelerin yapılmaması ve hazırlanan raporların arşivlenmemesi ise önemli eksiklikler olarak sıralandı.
Nem oranına da dikkat çekildi
Orman yangınlarıyla mücadelede halen söndürme odaklı stratejilerin benimsendiğine dikkat çekilen raporda, "yanıcı yönetimi", "denetimli yakma" ve "karşı ateş kullanımı" gibi etkin tekniklerin kullanılmamasının, yangınların büyümesine zemin hazırladığı uyarısında bulunuldu. Özellikle yaz aylarında nem oranının yüzde 40’ın altına düşmesinin yangınların çıkmasını kolaylaştırdığı, bu nedenle kurumların eşgüdüm içinde önceden hazırlık yapması gerektiği vurgulandı.
İHA ile devriye uçuşu
Antalya'da orman yangınlarının önlenmesi ve etkilerinin azaltılması için yapılması gerekenler de raporda sıralandı. Erken uyarı sistemlerinin kurulması gerektiği belirtilirken, gözetleme kulelerinin sayılarının artırılması ve termal kameralarla 24 saat izleme yapılması önerildi. İnsansız hava araçları (drone) ile riskli bölgelerde sürekli devriye uçuşları yapılması, yangın başlangıçlarının anında tespiti açısından kritik görülüyor. Ayrıca, hava durumuna bağlı yangın riski uyarılarının medya, SMS ve mobil uygulamalar aracılığıyla kamuoyuna düzenli olarak iletilmesi gerektiği belirtildi.
Yasaklar sıkı denetlenmeli
Yangınların önlenmesi için ateş yakma yasaklarının sıkı şekilde uygulanması gerektiği vurgulanırken, piknik alanları dışında ormanlara girişlerin yasaklanması, izin verilen alanlarda da mangal, semaver gibi ateşli aktivitelerin saat sınırıyla denetlenmesi gerektiği ifade edildi. Cam şişe gibi yangın riski yaratan çöplerin toplanmasının önemi vurgulanırken, elektrik nakil hatlarının geçtiği ormanlık alanlarda izolasyon çalışmaları ve yangına dayanıklı ekipmanlar kullanılması gerektiği bildirildi. Ayrıca, orman içindeki kuru otların temizlenmesi, yangın şeritlerinin oluşturulması ve ağaçlandırmalarda yangın direnci yüksek türlerin tercih edilmesi gerektiği ifade edildi.
Acil ihbar hatları vurgusu
Raporda, orman köyleri ve bu alanları kullanan vatandaşlara yönelik bilinçlendirme çalışmalarının artırılması, yangın anında ne yapılacağına dair kamu spotlarının hazırlanması gibi tavsiyeler de öneriler arasında yer aldı. 112 ve 177 acil ihbar hatlarının önemi vurgulanarak, bu hatların daha görünür ve bilinir hale getirilmesi gerektiği kaydedildi.
Yangın havuzları çoğaltılmalı
Yangınla mücadelede personel ve ekipman kapasitesinin artırılması gerektiği, yangın havuzlarının sayısının çoğaltılması ve helikopterlerin kolay su alabileceği noktaların artırılması da önerildi. Ayrıca, yangına ilk müdahale timlerinin riskli alanlara yakın konuşlandırılması gerektiği de vurgulandı.