Antalya’da kiralık ev bulmanın neredeyse imkânsız hale geldiğine dikkat çeken Başkan İsmail Çağlar, piyasanın ciddi bir arz-talep sorunu yaşadığını ve bu durumun farklı faktörlerden kaynaklandığını ifade etti. Konut piyasasındaki durgunluğa değinen Başkan Çağlar, kiralık evlere olan talebin her geçen gün arttığını, ancak arzın bu talebi karşılayamadığını söyledi. Evlerin boşalır boşalmaz dolduğunu belirten Çağlar, “Bir kiralık ev için 3-4 kişi aynı anda başvuruda bulunuyor. Piyasada olmayan bir şey her zaman pahalı olur. Antalya’da kiraların bu denli yüksek olmasının temel sebebi bu. Faiz oranlarının yüksekliği nedeniyle konut satışları durma noktasına geldi. Satış yapılamadığı için müteahhitler yeni projelere başlayamıyor, hatta mevcut inşaatlar bile tamamlanamıyor. Bu durum, kiralık konut piyasasını daha da daraltıyor” ifadelerini kullandı. Özellikle dar gelirli vatandaşların yaşadığı zorluklara dikkat çeken Çağlar, asgari ücretle çalışanların barınma krizinin en büyük mağduru olduğunu vurguladı.
Ev sahiplerinin tutumu
Ev sahiplerinin tutumlarına da eleştiri getiren Çağlar, fiyat artışlarında açgözlülüğün büyük rol oynadığını söyleyerek, “Maalesef ev sahiplerinin büyük bir kısmı kendi kafalarına göre zam yapmak istiyor. Tüm ev sahiplerini kastetmiyorum ama genel olarak böyle bir durum var. Kendilerini kiracıların yerine koymuyorlar. Bu nedenle kiralar sürekli yükseliyor” dedi. Kira artışlarının özellikle asgari ücret zamlarıyla paralel hareket ettiğini belirten Çağlar, bunun bir kısır döngü yarattığını ifade etti: “Asgari ücret artışı ev sahipleri tarafından kiralara yansıtılıyor. Bu durum, dar gelirli vatandaşları daha fazla zorluyor ve toplumda ekonomik gerilimi artırıyor” ifadelerini kullandı.
‘Denetim eksikliği var’
Kira fiyatlarındaki kontrolsüz artışın temel sebeplerinden birinin denetim eksikliği olduğuna vurgu yapan Çağlar, Türkiye’de bu alanda bir düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Avrupa’daki kira sistemlerini örnek gösteren Çağlar, “Avrupa’da bölgelere, konumlara ve enflasyona göre kira bedeli belirleniyor. Bu sistem Türkiye’de de uygulanmalı. Şu anda serbest piyasa ekonomisi nedeniyle herkes kendi kafasına göre fiyat belirliyor. Örneğin 25 bin lira değerindeki bir ev için 30 bin lira kira isteniyor. Kiralar günlük olarak değişiyor. Denetimlerin artırılması ve piyasanın dengelenmesi gerekiyor” diye konuştu.
‘2025 yılı için umut yok’
2025 yılına yönelik tahminlerini de paylaşan İsmail Çağlar, önümüzdeki yıl hem konut fiyatlarının hem de kira bedellerinin ciddi şekilde artacağını söyledi. Çağlar şöyle devam etti: “2025’te ne olacağını tam olarak kestirmek zor ama fiyatların yükseleceği açık. Artan maliyetler, asgari ücret zamları ve denetimsizlik bu artışı tetikliyor. Bu nedenle 2025’ten umutlu değiliz. Özellikle asgari ücretle geçinen vatandaşlar için bu durum çok daha zorlayıcı olacak.” Son olarak, çözüm önerilerini paylaşan Çağlar, piyasanın dengelenmesi ve denetimlerin artırılmasının şart olduğunu vurgulayarak, “Kiracı ve ev sahipleri arasında artan gerginliğin önüne geçmek için adım atılmalı. Rabbim hepimize yardım etsin, sonumuz hayır olsun” dedi.
