Maraş Katliamı’nın 47’nci yılında Antalya’da Alevi Bileşenleri ile Emek ve Demokrasi Güçleri Attalos Meydanı’nda bir araya gelerek katliamı lanetledi. Topluluk adına basın açıklamasını Hasibe Akpınar okudu. Akpınar, Maraş Katliamı’nın yalnızca geçmişte yaşanmış bir trajedi olmadığını vurgulayarak, “Adalet sağlanmadığı sürece bu karanlık tarih bugünü ve geleceği tehdit etmeye devam ediyor” dedi. Hasibe Akpınar açıklamasında, 19-26 Aralık 1978 tarihleri arasında Maraş’ta yaşanan katliamda yüzlerce Alevinin yaşamını yitirdiğini, binlercesinin yaralandığını ve on binlerce insanın zorunlu göçe maruz bırakıldığını hatırlattı. Alevilere ait mahallelerin sistematik biçimde hedef alındığını belirten Akpınar, “Evler, iş yerleri ve tarım arazileri yağmalandı, yakıldı. Maraş’ta yaşananlar münferit değil; planlı, örgütlü ve inanç temelli bir saldırıdır” ifadelerini kullandı.

‘Unutturulmak istendi’

Katliamın üzerinden 47 yıl geçmesine rağmen acının ve öfkenin ilk günkü tazeliğini koruduğunu söyleyen Akpınar, “Bu katliam unutturulmak istendi ancak Alevi toplumunun kolektif hafızasında tüm çıplaklığıyla yaşamaya devam ediyor. Çünkü Maraş, adalet sağlanmadığı için hâlâ açık bir yaradır” dedi. Açıklamada, Maraş Katliamı’nın Koçgiri, Dersim, Çorum, Sivas, Gazi ve Ankara’da yaşanan katliamlarla aynı zihniyetin ürünü olduğu vurgulandı. Hasibe Akpınar, 16 Mart 1978 Beyazıt Katliamı ve cezaevlerinde ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ adı altında gerçekleştirilen operasyonların da bu karanlık zincirin halkaları olduğunu belirterek, “Devletin kendi yurttaşlarına karşı uyguladığı planlı ve cezasız bırakılan şiddet politikasıyla karşı karşıyayız” diye konuştu.

SunExpress golf ve seyahati bir araya getiriyor
SunExpress golf ve seyahati bir araya getiriyor
İçeriği Görüntüle

‘Bir insanlık suçudur’

Hasibe Akpınar, bugüne kadar katliamın gerçek failleriyle yüzleşilmediğini, sorumluların büyük bölümünün yargılanmadığını ve cezasızlık politikasının sürdürüldüğünü ifade etti. “Devlet arşivleri açılmadı, kayıplarımızın mezar yerleri açıklanmadı. Hatta bazı failler siyasi olarak ödüllendirildi” diyen Akpınar, bu anlayışın yeni katliamların önünü açtığını söyledi. Akpınar, Maraş Katliamı’nın, Beyazıt Katliamı’nın ve Hayata Dönüş Operasyonu’nun insanlığa karşı işlenmiş suçlar olduğunu vurgulayarak şu çağrıyı yaptı: “Genelkurmay ve ilgili tüm devlet arşivleri derhal açılmalı, kayıplarımızın mezar yerleri açıklanmalı ve bu katliamlar bağımsız ve tarafsız biçimde yeniden soruşturulmalıdır.”

Suriye’deki Alevilere de dikkat çekildi

Basın açıklamasında, Alevilere yönelik nefret politikalarının yalnızca Türkiye ile sınırlı olmadığına dikkat çekildi. Hasibe Akpınar, Suriye’de Alevi köylerinin selefi çetelerin saldırılarına maruz kaldığını, binlerce sivilin kimliği nedeniyle katledildiğini belirterek, “Maraş’ta, Beyazıt’ta, cezaevlerinde ve Suriye’de yaşananlar aynı nefret ideolojisinin ürünüdür” diye konuştu. Açıklamanın sonunda Hasibe Akpınar, Alevi toplumunun eşit yurttaşlık, inanç özgürlüğü, yaşam hakkı ve laik demokratik bir Türkiye talebinden vazgeçmeyeceğini vurgulayarak, “Maraş Katliamı’nın 47’nci yılında bir kez daha haykırıyoruz. Unutmadık, unutturmayacağız. Gerçekler ortaya çıkana, adalet sağlanana ve eşit yurttaşlık tesis edilene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

Muhabir: Arzu YAVUZ