Attalos Meydanı’nda bir araya gelen Direniş Çadırı Antalya Grubu, Filistin’deki soykırıma dikkat çekmek ve Hamas Lideri Yahya Sinvar’ı anmak için bir kez daha toplanarak basın açıklaması yaptı. Grup adına açıklamayı okuyan Özlem Beyhan, “Siyonist katliamcılar, Sinvar’ın Gazze’deki tünellerde saklandığını öne sürüyordu. Sivilleri ve rehineleri canlı kalkan olarak kullandığını iddia ediyorlardı. Oysa gördük ki Hamas’ın 61 yaşındaki lideri, elinde kalaşnikof marka tüfeği, üzerinde hücum yeleği ve yanında yoldaşlarıyla ülkesini işgal eden soykırım çetesiyle en ön safta göğüs göğse çarpışıyormuş. O son anlarında kefiyeyle örttüğü yüzünü açıp teslim olarak hayatını kurtarmayı aklından bile geçirmedi. Son ana kadar direndi. Yahya Sinvar, son anına kadar direnmekten vazgeçmedi. Tıpkı liderleri gibi Filistin halkı da bir yıldır işgalcilerin üzerlerine ölüm kusmasına karşı direniyor. Ölüyor fakat yenilmiyor. Filistinli çocukları keskin nişancı tüfekleriyle vuruyorlar, insanları sokak ortasında bombalıyorlar, hastaları hastane önlerinde yakarak katlediyorlar. Tüm bu baskıya rağmen Filistin halkının iradesini kıramıyorlar. Bir halk, savaşçılarıyla beraber topyekün direniyor” diye konuştu. 

 

‘Bir şeyler değişsin’  

Dilencilikte kariyer yaptı
Dilencilikte kariyer yaptı
İçeriği Görüntüle

İşgal kuvvetlerinin Filistin direnişiyle mücadelesinde hiçbir sonuca ulaşamadığını ifade eden Beyhan sözlerini şöyle sürdürdü, “Şimdi aynı saldırganlık dalgasını Lübnan halkına yöneltti. İşgalciler, Lübnan’a yönelik katliamlarında Lübnan’daki İslami direnişi etkisizleştirmeyi ve Hizbullah-Hamas arasındaki iş birliğini engellemeyi hedefliyor. Fakat Güney Lübnan’a iki haftadır karadan girmeye çalışan işgal ordusu hiçbir ilerleme kaydedemedi. Üstelik ağır kayıplar verdi, vermeye de devam ediyor. Bizler gerçekçi insanlarız. Aylardır meydanlara çıkıyoruz. Amacımız direnen halklara hamasi bir selam göndermek değil. ‘Kahrolsun İsrail’ diyerek İsrail’i kahredemeyeceğimizi de biliyoruz. Arkadaşlar, bizler bu ülkede yaşıyoruz. Bu ülkede vergi veriyoruz, bu ülkede çalışıyor, bu ülkede üretiyoruz. Muhatabımız hiç kuşkusuz bu ülkenin siyasi iktidarıdır. Biz gerçekten ‘Bir şeyler değişsin’ diye buradayız. Değişmesi gereken şeyler bellidir. Değiştirmesi gerekenler bellidir. Koşullar müsaittir. İmkanlar elvermektedir. Mesele irade meselesidir. Sokaklarda kurduğumuz baskı sonucunda İsrail’le ticari ilişkilerin sonlandırılmasına karar verilmişti. Fakat biz ilk günden beri görüyoruz ki İsrail’le ticaret farklı yollarla sürüyor. Devletin resmi verilerine göre Türkiye’den Filistin’e ihraç edilen çelik bu sene yüzde 30 bin artış gösterdi. Soruyoruz; bu rakamlar halkla dalga geçmek değil midir? Her an Türkiye’den İsrail’e giden yeni bir ticari gemiden haber alıyoruz. Ticaret kesildiyse 300 kat artan çelik ithalatı nedir, bu gidip gelen gemiler neyin nesidir?” 

Kaynak: ARZU YAVUZ