MSB Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri ve Bakanlık Sözcüsü Tuğamiral Zeki Aktürk, Türk Hava Kuvvetleri'nin 114'üncü kuruluş yıl dönümü nedeniyle, Eskişehir'de bulunan Muharip Hava Kuvveti Komutanlığı'na bağlı 1'inci Ana Jet Üs Komutanlığı'nda haftalık bilgilendirme toplantısı düzenledi. Tuğamiral Aktürk, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin cesaret ve fedakarlıkla terörle mücadeleye, sınırları korumaya, karada, denizde ve havada Türkiye'nin savunma ve güvenliğini sağlamaya azim ve kararlılıkla devam ettiğini belirterek, "Bu kapsamda son bir haftada; sınırlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışan 6'sı terör örgütü mensubu olmak üzere 156 şahıs yakalanmış, 1184 şahıs ise hududu geçemeden engellenmiştir. Böylelikle, 1 Ocak'tan bugüne kadar hudutlarımızdan yasa dışı yollarla geçmeye çalışırken yakalananların sayısı 2 bin 335, hududu geçemeden engellenen kişi sayısı da 34 bin 811 olmuştur. Suriye harekat alanlarında 8 Ocak'tan bu yana sürdürülen tünel imha faaliyetleri kapsamında bugüne kadar Tel Rıfat bölgesinde yaklaşık 132, Menbic bölgesinde ise 108 kilometre uzunluğundaki tüneller imha edilmiştir" dedi.

MSB: Suriyede ayrılıkçı gündemlere müsaade edilmeyecektir

Aynı hastalıktan 3 evladını kaybetti, tedavi gören çocuğunu kurtarmak istiyor
Aynı hastalıktan 3 evladını kaybetti, tedavi gören çocuğunu kurtarmak istiyor
İçeriği Görüntüle

'ULUSLARARASI TOPLUM KALICI ATEŞKESİ SAĞLAMALIDIR'

Orta Doğu'da yaşanan gelişmeleri değerlendiren Tuğamiral Aktürk, İsrail'in kışkırtıcı eylemler yapmaya devam ettiğini belirterek, "İsrail, Filistin halkına yönelik soykırımını sürdürmekte ve Filistin topraklarını ilhaka ve işgallerini genişletmeye devam etmektedir. Can kayıplarının her geçen gün arttığı, hastanelerin dahi yıkıldığı, insanların açlıkla ölüme mahkum edildiği Filistin'de yaşananlar karşısında hala somut bir adım atılmamıştır. Uluslararası toplum, insancıl ve uluslararası hukuk ihlalini önlemek adına üzerine düşen görevi gerçekleştirerek barış ortamı için kalıcı ateşkesi sağlamalıdır" ifadelerini kullandı.

MSB: Suriyede ayrılıkçı gündemlere müsaade edilmeyecektir

'MUTABAKAT SÜRECİ DİKKATLE TAKİP EDİLİYOR'

Tuğamiral Aktürk'ün sunumu sonrası bakanlık kaynakları, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bakanlık kaynakları, Suriye'deki gelişmelere ilişkin, "Daha önce DEAŞ terör örgütü ile mücadele için 5 ülke tarafından ortak bir harekat merkezi kurularak çalışmalara başlanması kararı alınmıştı. Suriye yeni hükümetinden, Koordinasyon Birimi'nin Şam'da görev yapması yönünde davet alınmış; Türkiye, Suriye ve Ürdün'den müteşekkil Koordinasyon Birimi 19 Mayıs tarihinde Suriye'de göreve başlamıştır. Biz de Koordinasyon Birimi için personel görevlendirmesini yaptık. Yeni Suriye yönetimi ile terör örgütü SDG arasındaki mutabakat süreci, bölgesel istikrar ve güvenliğin sağlanması açısından dikkatle takip edilmektedir. Suriye'de barış ve huzurun tesisi için atılan her türlü olumlu adımı desteklemekle birlikte, bu sürecin şeffaf, kapsayıcı ve tüm tarafların meşru güvenlik kaygılarını dikkate alan bir şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulamaktayız. Suriye'de tek bir silahlı yapı olarak sadece Suriye ordusunun bulunması gerektiği ve SDG terör örgütünün Suriye ordusuna entegrasyonu konularında tutumumuz değişmemiştir. Süreçte aksamalar, gecikmeler olsa dahi sonuç değişmeyecektir. Tekrar hatırlatmak gerekir ki Suriye'de ademimerkeziyetçi, ayrılıkçı gündemlere Suriye hükümeti ile iş birliği içinde müsaade edilmeyecektir" açıklamasında bulundu.

'AVRUPA GÜVENLİĞİNE ÖNEMLİ KATKI SAĞLAYACAĞIMIZA İNANIYORUZ'

Türkiye'nin Avrupa Güvenlik Eylem Fonu'na (SAFE) dahil olmasına ilişkin, değerlendirme yapan bakanlık kaynakları, Ukrayna'daki savaş ve güncel küresel gelişmelere paralel olarak Avrupa'nın savunma kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmaların hız kazandığını vurguladı. Avrupa Birliği (AB) tarafından savunma tedarikine harcanmak üzere üye ülkelere 150 milyar avro fon sağlanmasını öngören SAFE Tüzüğü'nün, 27 Mayıs 2025 tarihinde AB Konseyi'nde kabul edildiğini aktaran kaynaklar, "SAFE mekanizması prensip olarak ülkemizin de katılımına açık olmakla birlikte, tüzükte AB üyesi olmayan ülkelere yönelik birçok kısıtlayıcı tedbir yer almaktadır. Ayrıca, maalesef bu süreçte ülkemiz de dahil AB üyesi olmayan müttefiklerin AB savunma ve güvenlik mimarisi dışında bırakılmasına veya bir pazarlık aracı olarak kullanılmasına yönelik girişimlere de şahitlik ettik. Avrupa güvenliğinin ancak kapsayıcılık, stratejik öngörü ve kolektif dayanışma ile güçlendirilebileceğini, bunun için vizyoner bir yaklaşıma ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Bu bağlamda, ülkemizin sahip olduğu savunma yetenekleriyle Avrupa savunmasına ve güvenliğine önemli katkı sağlayacağına inanıyoruz. Bu durum SAFE Tüzüğü'nün müzakere sürecinde birçok müttefikimiz tarafından da dile getirilmiştir. Bu çerçevede, önümüzdeki süreçte açık görüşlü ve öngörülü Avrupalı müttefiklerimizle SAFE mekanizması kapsamında veya dışında savunma iş birliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalarımız devam edecektir" diye konuştu.

Kaynak: DHA