TBMM Genel Kurulu, 'Karayolları Trafik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ni görüşmek üzere Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl başkanlığında toplandı. DEM Partili milletvekilleri, Genel Kurul sıralarına eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ile Figen Yüksekdağ'ın fotoğrafları ile katılırken, Yeni Yol Parti sıralarında ise İsrail tarafından alıkonulan Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan, Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün ve Bursa Milletvekili Mehmet Atmaca'nın fotoğrafları yer aldı.

'EN KISA SÜRE İÇERİSİNDE TÜRKİYE'YE GELECEKLERDİR'

Gündem dışı konuşmaların ardından Meclis Başkan Vekili Tekin Bingöl, birleşime ara verdi. Aranın ardından Genel Kurul, İsrail askerlerinin Özgürlük Filosuna müdahalesi ve Yeni Yol Partisi milletvekilleri Necmettin Çalışkan, Sema Silkin Ün ve Mehmet Atmaca'nın alıkonulmasıyla ilgili genel görüşmeye geçti. Genel görüşmeye başkanlık eden TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, "3 değerli milletvekili arkadaşımız, vicdan gemisinde İsrail'in ablukasını kırmak için Filistin kıyılarına doğru yol alırken maalesef dün gece itibarıyla hukuksuz bir şekilde, uluslararası karasularında seyrüsefer halindeyken gemilerine müdahale edildi ve kendileri alıkonuldu. Gemide 21 Türk vatandaşımız var, 3'ü milletvekili arkadaşlarımız. En kısa zamanda Türkiye'ye getirilmeleri için her türlü girişimde bulunulmuştur. Ümit ediyorum ki çok kısa bir süre içerisinde Türkiye'ye geleceklerdir" ifadelerini kullandı.

'TÜRKİYE BUNU TOLERE ETMEZ'

Kurtulmuş, Özgürlük Filosu'na yapılan müdahalenin uluslararası ve insancıl hukukun ihlali olduğunu ve asla kabul edilemeyeceğini vurgulayarak, "Hem Türkler için hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için, hem de milletvekillerimiz için Meclis iradesi olarak diyoruz ki bu arkadaşlarımız derhal alıkonuldukları yerden serbest bırakılmalı ve Türkiye'ye getirilmelidir. İsrail'in bu konuda aklını başına almasını tavsiye ederiz. TBMM milletvekili olan, uluslararası sularda oldukları için bir korunma altında olan kardeşlerimizin alıkonulması asla kabul edilemez, Türkiye bunu tolere etmez. Bunun için TBMM'den çok güçlü bir şekilde vicdan gemisine yapılan bu saldırıyı kınıyoruz. Bunun ötesinde, bir an evvel İsrail'in harekete geçerek, en kısa zamanda bu hukuksuz, kanunsuz eylemine son vermesi için kendilerini uyarıyoruz. Bu konuda TBMM'de yapılacakların müzakere edilmesi ve bu konunun gündeme getirilebilmesi için az sonra bütün siyasi parti gruplarımız adına arkadaşlarımız 20'şer dakikalık bir görüşme yapacaklar. Ayrıca, bendeniz de bugün hazırlamakta olduğumuz bir metni bütün uluslararası parlamenter asamblelerin başkanlarına göndereceğim ve dünyanın önemli parlamento başkanlarına da aynı metni göndereceğiz. Böylece, artık İsrail'in hukuk tanımazlık noktasında da sınırları çok aştığını, bir kere daha dünya kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.

'TBMM ARKANIZDADIR'

Nehirden denize kadar özgür Filistin Devleti'nin mutlaka kurulacağını ifade eden Kurtulmuş, "Dili, dini, rengi, milliyeti ne olursa olsun zalimin değil mazlumun yanında yer alan, mazluma güç katmaya gayret eden bütün insanlık aleminin fedakar ve onurlu mensuplarını sevgiyle, saygıyla selamlıyoruz. Orada Necmettin kardeşimize, Sema kardeşimize ve Mehmet kardeşimize de 'Dayanın, inşallah en kısa zamanda Türkiye'de sizleri birlikte göreceğiz. Meclis arkanızdadır, Türkiye arkanızdadır, milletimiz arkanızdadır" ifadelerini kullandı.

'DERHAL İSRAİL'E NOTA VERİLMELİDİR'

Yeni Yol grubu adına söz alan Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, TBMM'nin itibarının belirsiz bir terör devletinin insafına bırakılmaması gerektiğini belirterek, "Derhal İsrail'e nota verilmelidir. 3 milletvekilimizin ziyaret değil, 'Çocuklar ölmesin', 'Katliamlar son bulsun' diye verdikleri bir mücadelede korsan bir devlet tarafından uluslararası sularda uluslararası hukuk hiçe sayılarak kollarına kelepçe vurulması daha mı hafif bir şey? İsrail'le olan tüm diplomatik ilişkilerimizi keselim. Tam 708 gündür çocuklar, kadınlar katlediliyor. Milletvekillerimiz bu katliama son vermek, bu acımasız vahşeti dünya gündemine taşımak için o gemilere bindiler ama siz hala diplomatik ilişkilerinizi kesmediniz, bunu derhal yapmanız gerekir. Türkiye'deki İsrail diplomatları, 'Persona non grata' ilan edilerek sınır dışı edilsin. Bu sınır dışı işlemlerinde milletvekillerimize uygulanan prosedürün aynısı uygulansın çünkü uluslararası ilişkilerde mütekabiliyet esastır. İsrail'in içerisinde yer aldığı bütün uluslararası kurum, kuruluş, organizasyon ve etkinliklerden çekildiğimizi derhal açıklayalım. Türkiye'de faaliyette bulunan ve maddi, manevi destek sağlayan, doğrudan ya da dolaylı bir şekilde İsrail'le bağlantılı olan bütün şirket ve kuruluşların mal varlıklarını dondurun. Gözaltına alınan vatandaşlarımız, 'Kendilerinin Türkiye ve İsrail çifte vatandaşı olan, Türkçe konuşan askerler tarafından sorgulanıp işkenceye maruz bırakıldıklarını' açıkladılar, hep beraber dinledik. İsrail'de askerlik yaptığı bu katliamlarda tespit edilen bütün çifte vatandaşları derhal belirleyip vatandaşlıklarına son verelim" ifadelerini kullandı.

'MİLLETVEKİLLERİMİZ VE AKTİVİSTLERİMİZ NEDEN SAVUNMASIZ BIRAKILDI'

İYİ Parti grubu adına söz alan Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, İsrail'in Özgürlük Filosu'na müdahalesinin uluslararası hukuka aykırı olduğunu kaydederek, "Buradan açıkça soruyorum; Sumud Filosuna, dolayısıyla Vicdan Gemisine Türk savaş gemileri ve hava unsurları eşlik etmiyor muydu, bu baskın sırasında onlar neredeydi, milletvekillerimiz ve aktivistlerimiz neden savunmasız bırakıldı. İsrail güçlerine neden bir tek ikaz bile yapılmadı, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları uluslararası sularda saldırıya uğrarken Ankara'daki yetkililer neden sessizdi, bu sessizlik, bu suskunluk neyin karşılığındadır, iktidar, meydanlarda, 'İsrail'le ticareti kestik' diyor ama perde arkasında gemiler dolusu mal sevkiyatı hala üçüncü ülkeler üzerinden devam ediyor. Resmi verilere göre 2024 yılında Türkiye'den İsrail'e ihracat 6 milyar dolara yaklaştı; Gazze'de çocuklar bombalar altında can verirken limanlarımızdan hala inşaat demiri, gıda ve tekstil sevkiyatı yapıldı. Bu mudur sizin, 'One munite' diplomasiniz? Başta katil Netanyahu'nun uçağı olmak üzere İsrail uçaklarına hava sahamız açılıyor mu hala? Perde önünde, 'Ey Netanyahu' diye bağırıp perde arkasında, 'Ne vereyim kardeşime?' diye pazarlık masasına nasıl oturuyorsunuz? Bu mu sizin dış politikanız ve samimiyetiniz" diye konuştu.

‘BU HAREKETİ LANETLİYORUZ’

MHP Grubu adına söz alan Başkanvekili Filiz Kılıç, "Özgürlük Filosunda bulunan milletvekillerimiz Mehmet Atmaca, Necmettin Çalışkan, Sema Silkin Ün ve Filistin sevdalısı diğer aktivistler işgalci İsrail askerleri tarafından maalesef zorla alıkonulmuşlardır; bu hareketi lanetliyoruz. Uluslararası sularda yaşanan rezalet sadece 3 Türk milletvekilinin alıkonulması değildir. Bu hadise, yüce Türk milletine, TBMM’ye ve insanlık onuruna yöneltilmiş alçakça bir saldırıdır. Lanetliyoruz. Bu, Türk devletine karşı işlenmiş açık bir uluslararası suçtur. Siyasi parti gözetmeksizin vekillerimizin ve vatandaşlarımızın yanında olduğumuzu hem milletimize hem de dünyaya göstermek amacıyla bugün burada Gazi Meclisimizde hep birlikte vekillerimizle birlikteyiz. Bu amaçla devletimiz tarafından her türlü girişimde bulunulmuştur. Milletvekillerimizin ve tutulan diğer Türk vatandaşlarımızın bir an önce ülkemize geri gönderilmeleri hususunda temennimizi iletiyoruz, sağ salim, sağlıkla dönmelerini bekliyoruz" dedi.

‘GAZZE’NİN BİZİM PRAGMATİST SİYASETLERİMİZE İHTİYACI YOK’

Genel görüşmeyi olumlu bulduğunu aktaran DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, Türkiye’nin Gazze politikası ile ilgili, "Peki, Türkiye ne yaptı, ne yapıyor, ne yapmalı? Ne yazık ki Türkiye'nin tutumu da maalesef aynı riyakarca gündelik politikanın çıkarlarına teslim olmuş durumda, pragmatist bir politika sonuna dek sürdürülüyor. Adaletin değil bir kazı kazan denkleminin peşinde Gazze Suriye'yle, Gazze Kürtlerle, Gazze Orta Doğu ve yakın coğrafyadaki güç ilişkileriyle bir denge arayışı dışında gerçek, acil bir gündemin konusu olamıyor. Bu, sadece iktidar partileri için değil bir kısmını yukarıda odamda bir kısmını burada dinlediğim konuşmalarda da hakim olan şey. Herkes kendi siyasetini Gazze üzerinden dile getirmeye çalışıyor. Gazze'nin ihtiyacı olan şey, ‘Şiddetsizliğin hakim olacağı bir dünya için ne yapabiliriz?'dir, Gazze'nin buna ihtiyacı var, Gazze'nin bizim pragmatist siyasetlerimize ihtiyacı yok. Gazze'de yaşanan felaket iktidarın dış politikada kendi ajandası için kullandığı bir enstrümana dönüştürülüyor" değerlendirmesinde bulundu.

‘İKTİDAR FİLİSTİN KONUSUNDA MÜŞTEREK ÇÖZÜM ÜRETEBİLİCEK MEKANİZMALARI HAYATA GEÇİRMELi’

CHP Grubu adına söz alan İstanbul Milletvekili Namık Tan, iktidarın samimi eleştirilere kulak vermesi gerektiğini kaydederek, "MİT Başkanı Sayın İbrahim Kalın temmuz ayı sonunda Genel Başkanımızı ziyaret etti, benim de içinde yer aldığım CHP’li temsilcilere bilgilendirmede bulundu. Devlet kurumları ve partiler arasında olduğu gibi, muhalefet ve iktidar arasında da bu çeşit ikili temasların faydalı olduğuna en az sizin kadar inanıyoruz. Fakat bunları bir adım daha ileriye götürmemiz gerektiğine de inanıyoruz. İktidarın Filistin gibi acil eylem gerektiren konularda müşterek çözüm üretebilecek mekanizmaları hayata geçirmesi gerekiyor. Türkiye'de iç politikada en sert kavgaları veren partilerin ülke için hayati konularda nasıl bir milli mutabakat sağladığına birçok defalar şahit olduk. Örneğin, 1950'lerin başında CHP ve Demokrat Parti iç politikada çok sert rekabet içindeydi fakat Türkiye'nin NATO üyeliği konusunu her 2 partinin temsilcileri birlikte ele aldı ve konu yüce Meclisimizin yalnızca 2 ret oyuyla geçirildi. Bizim mevcut dış politika karar alma süreçlerini, tıpkı eski günlerde olduğu gibi bir ya da iki partinin ideolojik sınırlarından çıkarmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

‘HAYDUT İSRAİL REHİN ALDIĞI KARDEŞLERİMİZİ BIRAKMALIDIR’

Özgürlük Filosu’nda yer alan milletvekillerini tebrik eden AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan, "Haydut İsrail bir an önce bu filoda rehin almış olduğu kardeşlerimizi bırakmalıdır. Bugün o filoda bulunan kardeşlerimize yönelik saldırı sadece onların şahsına değil, İsrail'in yirmi yıla yakındır uygulamış olduğu insanlık dışı ablukaya karşı duran, insanlık vicdanını taşıyan herkese yönelik yaptığı bir saldırıdır. Bu saldırı hiç kuşkusuz ki cevapsız kalmayacaktır. Biz devlet olarak ve millet olarak bazı şeyleri ihmal ederiz ama asla ihmal etmeyiz. Günü, vakti ve saati geldiğinde herkes işlemiş olduğu suçun bedelini en güçlü şekilde ödeyecektir; bundan hiçbir kuşkumuz yok. Tarih hiçbir zalime kalmamıştır. Tarih boyunca bütün zalimler işlemiş oldukları suçun bedelini ödemişlerdir; İsrail de bu akıbetten kurtulamayacak. İsrail'in bugün Gazze'de dökmüş olduğu her kan, katletmiş olduğu her masum yavru, açlığa terk etmiş olduğu Filistinli kardeşlerimiz, onlara yardıma koşan insanlık ailesinin fertleri ve bunlara yönelik yapmış olduğu saldırılar İsrail'in tabutuna kendi eliyle çakmış olduğu çivilerdir. Biz zulümle abat olanın ahirinin berbat olduğunu biliyoruz. İsrail'in de akıbeti bundan farklı olmayacaktır" diye konuştu.

GENEL KURUL'DA, 'İSRAİL İLE PETROL TİCARETİ' TARTIŞMASI

Emek Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Yeniden Refah Partisi İstanbul Milletvekili Doğan Bekin'in konuşmalarının ardından CHP Grup Başkanvekili Murat Emir söz aldı. Emir, "Buradan şaşıyorum, konuşuyorsunuz, 'Hukuksuz yere tutsak edilen milletvekilleri' diyorsunuz. Doğru ama bu kelime sizin ağzınıza yakıştı gerçekten. Hukuksuz yere tutsak edilen bir milletvekili var; Can Atalay. Bir gün onun için burada bir kelime kullandınız mı? Can Atalay hukuksuz bir biçimde cezaevinde tutuluyor, sizin milletvekili arkadaşınız, mevkidaşınız, onun için de bir kelime söyleyin. Aynı şekilde Selahattin Demirtaş; 9 yıldır haksız hukuksuz yere Anayasa Mahkemesi görmezden geliniyor, AİHM karar veriyor, duymazdan geliyorsunuz, çiğniyorsunuz. Acaba bir şey olur mu, Türkiye'de adalet yerini bulur mu dediğimiz bir süreçte bekliyorsunuz ve itiraz etme süreniz AİHM kararına karşı 90 günde doluyor, 89'ncu günde itiraz ediyorsunuz. Bu ayıp da size yeter" dedi.

'İSRAİL'E TÜRK LİMANLARINDAN GİDEN BİR PETROL YOKTUR'

AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, Genel Kurul'da yapılan konuşmalara cevap vermek istediğini belirterek, "Burada yapılan konuşmalardan birisinde, tam Genel Kurul kapanacakken boru hattından gelen petrolün satılmasıyla alakalı, 'Efendim, bu satılıyor ve Cumhurbaşkanı buradan haraç alıyor' gibi bir konuşma yapıldı, hatırlayınız. Kim olduğunu biliyorum da adını zikretmek istemiyorum. Siz güzelce cevap veriyorsunuz, diyorsunuz ki, 'Arkadaşlar, bu uluslararası hukuka dair bir anlaşmadır, bir sözleşme yapılmıştır ve bu sözleşmenin neticesinde de Türkiye'nin buradan elde ettiği gelir budur. Borunun içerisinden geçenle aslında hiçbir dahli yoktur.' Ama ona rağmen Azerbaycan'la konuşulmuştur. Sayın Enerji Bakanımızla tekrar konuştum, kesinlikle ve kesinlikle, Sayın Murat Emir, İsrail'e Türk limanlarından geçerek giden bir petrol yoktur. Bu daha nasıl söylenecek bilemiyorum. Yoktur, yoktur, yoktur. Azerbaycan da bu hukuka riayet etmiştir. Petrol oradan çünkü siz malı aldığınızda o petrolü orada alıyor bu devlet. Bunu alıp başka bir yerden de alıp getirebilir ama nihayetinde bir kez daha ifade ediyorum: O boru hattından geçen petrolden İsrail'e giden hiçbir şekilde bir petrol yoktur" değerlendirmesinde bulundu.

'MİLLETVEKİLLERİMİZİN YARIN BURADA OLMASINI BEKLİYORUZ'

Konuşması sırasında Yeni Yol Partisi Grup Başkanı Bülent Kaya'nın, İsrail'in alıkoyduğu 3 milletvekilini hatırlatması üzerine Zengin, "Buraya gelmeden evvel Dışişleri Bakanımızla da konuştum. 3 milletvekilimiz şu an Aşdod Limanı'nda. Yarın oraya özel bir uçak gidecek. Bütün gemiler, oradaki insanlarımız takip edilmiştir, milletvekillerimize özel uçak gönderildi, yarın olmasını bekliyoruz ama en geç bir sonraki gün kendileri burada olacaklar. Bu anlamda Türkiye sadece ve sadece Türk vatandaşlarını değil, farklı ülkelerden filoya katılan pek çok insanı da hem Türkiye'ye getirdi. Devamında da kendi ülkelerine emniyetle götürdü. Son cümlem şu olacak; Bakın, Filistin dünyanın imtihanı, hepimizin imtihanı, TBMM'nin de imtihanı, şu kendi aramızda kavga etmeyi bırakır mıyız lütfen. Bu konuda birleşelim, oturalım, sabaha kadar hatta mikrofonları her şeyi kapatalım, yan yana oturalım, konuşalım, ne yapacağımıza karar verelim" ifadelerini kullandı.

'GENEL GÖRÜRŞME TALEBİ YETERSİZDİR'

Ardından söz alan Yeni Yol Partisi Grup Başkanvekili Selçuk Özdağ, "Bu genel görüşme talebi yetersizdir. İsrail'e Sayın Bahçeli'nin söylemiş olduğu askeri müdahale dahil olmak üzere bunları söylemeniz lazım. Milletvekillerine karşı uçak göndereceğiz, gelmeyin Sema Hanım oradan, gelmeyin Mehmet Atmaca oradan, gelmeyin Necmettin Çalışkan oradan; o vatandaşlarla beraber gelin, o özel uçağa binmeyin, binmeyin, binmeyin. Arkadaşlarımızla beraber yüreğimiz. Bir gün Filistin bağımsız olacak ama nasıl bağımsız? 1967 sınırlarında bağımsız, 'Efendim, Birleşmiş Milletler'de 157 devlet tanıyormuş.' Tanıyor da ne yapıyor Allah aşkına. Elbette iyidir ama yetmez, bir gün orada Filistin'in bayrağı toprağıyla beraber dalgalanmalı Birleşmiş Milletler'de, 1967 sınırlarında, aksi takdirde Gazze'yi işgal edecekler ve kimsenin de sesi çıkmayacak" diye konuştu.

'İSRAİL'İ SÜREKLİ KINIYORUZ, BİR ŞEY DEĞİŞİYOR MU?'

İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu ise geçen yasama yılında Genel Kurul'da İsrail'i 3 veya 4 kez kınadıklarını hatırlatarak, "İsrail'i sürekli kınıyoruz, kınıyoruz ve kınıyoruz. Bir şey değişiyor mu, hiçbir şey değişmiyor. 65 bin insan ki bunların yüzde 60'ı kadın ve çocuk, katledildi. Bugün geldiğimiz noktada, milli egemenliğimize, milletin iradesine saygısızlık yapılacak bir tutumla 3 milletvekilimiz alıkonuldu. Bir şey değişti mi? Değişmedi. Arkadaşlar, güçlü olmak zorundasınız. Siz oraya milletvekilinizi gönderdiğinizde demesi lazım ki İsrail'in, 'Türkiye'nin milletvekillerine elimi sürersem dünya başıma yıkılır.' Diyebiliyor mu? Diyemiyor. Ama durum nedir? Durum şudur: Biz İsrail'le ilgili bir adım atacak olduğumuz zaman, 'Acaba Amerika bir şey der mi?' diye soruyoruz veya Doğu Türkistan'la ilgili bir cümle kuracağımız zaman Çin'in gözlerinin içine bakmak zorunda kalıyorsunuz; bu gerçekle yüzleşin" dedi.

'SÜREKLİ YALAN SÖYLEYEN BİR SİYASİ İKTİDARSINIZ'

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, AK Parti'li Zengin'e cevaben, "Sayın Özlem Zengin önemli bir soru sordu, 'Bize niye inanmıyorsunuz' dedi. Cevabı basit çünkü sabıkalısınız, çünkü sürekli yalan söyleyen bir siyasi iktidarsınız. Ekim 2023'te başladı. 'Ticareti kesin' dedik, 'Ticaret yapmıyoruz' dediniz. Yakalanınca, 'Azalttık' dediniz nisanda, yakalanınca mayısta, 'Tamamen kestik' dediniz, hala çatır çatır ticaret yapıyorsunuz; gerçek budur. Azerbaycan'dan, Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı'ndan gelen petrol ne oluyor? Daha 8 ay önce burada Sayın Zengin böyle bir oturumda, 'Biz ona karışamayız çünkü satan Azerbaycan, alan İsrail, arada da biz varil başına 1,25 sent kazanıyoruz, zaten uluslararası hukuk bunu emrediyor' dedi. Sonra paçaları tutuştu. Kaçacak yer aradılar. Ondan sonra bandıralar değişti. Güzergahlar değiştirildi, radarlar kapatılarak götürülüyor petroller İsrail'e. Bunu tüm dünya biliyor" değerlendirmesinde bulundu.

'BU SÖZLERİ AYNEN İADE EDİYORUM'

Ardından yerinden söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, CHP'li Emir'in üslup sorunu olduğunu belirterek, "Bu sözleri aynen iade ediyorum. Fakat ben öyle iğrenç kelimeler kullanmayacağım. Sayın Emir, ben o gece ne konuştuğumu çok iyi hatırlıyorum. O akşamki konuşmamda da gene son dakikaydı. O boru hattından geçen sürecin nasıl olduğunu, bunun hangi uluslararası sözleşmeye dayandığını ifade ettim. Son cümle olarak dedim ki; Azerbaycan'dan hassaten rica edildi ve Azerbaycan bizim hukukumuza riayet ediyor, İsrail'e bizim üzerimizden petrol göndermiyor" ifadelerini kullandı.

'İSRAİL ULUSLARARASI HUKUKU BİR KEZ DAHA ÇİĞNEMİŞTİR'

TBMM Başkanvekili Tekin Bingöl, 'Gazze'ye Giden İnsanı Yardım Filolarına Yönelik Saldırılara Dair' Meclis Başkanlığı Tezkeresi'ni okuttu. Tezkerede, "Uzun zamandır İsrail’in acımasız ablukası altında yaşamak zorunda bırakılan ve 2 yıldır soykırımcı Netanyahu hükümetinin katliamlarına maruz kalan Gazze, aylardır açlık ve kıtlıkla da mücadele etmektedir. Bu zalimlik karşısında Gazze halkına insani yardım ulaştırmak, hukuksuz İsrail ablukasını kırmak ve Gazze’de yaşanan soykırıma dikkat çekmek amacıyla 44 ülkeden yüzlerce aktivist ve elliden fazla gemiyle yola çıkan Küresel Sumud Filosu, insanlık cephesinin güçlü sesi olmuştur. İsrail, işlemekte olduğu soykırım ve diğer savaş suçlarına bir yenisini ekleyerek sivil ve barışçıl bir teşebbüs olan Sumud Filosu’na uluslararası sularda saldırmış, Gazze halkına insani yardım ulaştırılmasına engel olmuş, uluslararası hukuku bir kez daha fütursuzca çiğnemiştir" denildi.

'TBMM'YE YAPILAN ALÇAKÇA BİR SALDIRIDIR'

Bakanlık: Su kesintileri, tüm haneler gibi yurtlarımızı de etkilemekte
Bakanlık: Su kesintileri, tüm haneler gibi yurtlarımızı de etkilemekte
İçeriği Görüntüle

Uluslararası kamuoyunun tepkisine rağmen Netanyahu ve çetesinin Özgürlük Filosu'na saldırdığını belirten Tezkere'nin devamında şu ifadelere yer verildi:

"Denizli Milletvekili Sayın Sema Silkin Ün, Bursa Milletvekili Sayın Mehmet Atmaca ve Hatay Milletvekili Sayın Necmettin Çalışkan’ın da aralarında yer aldığı ve toplamda 21 vatandaşımızın bulunduğu Vicdan Gemisi'ne bugün yapılan saldırı bilinmelidir ki aslında TBMM'ye yapılan alçakça bir saldırıdır. Bu vesileyle Özgürlük Filosu Koalisyonu'nda yer alan tüm Filistin dostlarını bu cesur ve insani davranışlarından dolayı tebrik ediyoruz. Fütursuz saldırganlığı ile insanlık vicdanının tahammül sınırlarını ve haddini çoktan aşan İsrail’i, milletvekillerimiz dahil vatandaşlarımızın hiçbir şekilde kötü muamele görmemeleri, alıkonulmuş vatandaşlarımızın derhal serbest bırakılmaları ve en kısa sürede ülkemize ulaşmaları gerektiği konusunda en sert şekilde uyarıyoruz. Tüm siyasi partilerimiz ve milletvekillerimizle birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak üç değerli milletvekilimizin, alıkonulan vatandaşlarımızın ve Gazze halkına insani yardım ulaştırmak için yola çıkan tüm kahramanların yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Ayrıca başta milletvekillerimiz olmak üzere Sumud ve Özgürlük Filoları'nın mensuplarına karşı İsrail işgal güçlerince işlenen tüm suçların uluslararası mahkemelerde hesabının sorulmasının öncüsü ve ısrarlı takipçisi olacağız. İsrail’in Filistin halkına uyguladığı işgal, ilhak ve imha politikalarının son bulması, Gazze halkının kesintisiz ve kapsamlı insani yardıma erişmesi ve İsrail’in işlediği insanlık suçlarının hesabını vermesi için tüm parlamentolara ve uluslararası parlamenter asamblelere birlikte tutum alma ve seslerini yükseltme çağrısında bulunuyoruz. İnanıyoruz ki zalim İsrail yönetiminin insanlık vicdanını yaralayan bu alçak saldırıları karşısında uluslararası kamuoyu her geçen gün çok daha güçlü tepkiler vermeye devam edecek, özgür ve egemen Filistin’in önündeki tüm engeller en kısa sürede aşılacaktır."

TEZKERE OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ

Meclis Başkanlığı Tezkeresi'nin okunmasının ardından Meclis Başkanvekili Tekin Bingöl, tezkereyi oylamaya sundu. Oylama sonucunda Tezkere, oy birliğiyle kabul edildi.

Bingöl, oylama işleminin ardından birleşimi, 9 Ekim Perşembe günü toplanmak üzere kapattı.

Kaynak: DHA