2025-2026 eğitim öğretim yılının birinci ara dönem hizmet içi seminerlerinin Öğretmen Bilişim Ağı (ÖBA) üzerinden başlamasıyla birlikte, sendikalara ülke genelinden yoğun şikâyetler yağdı. Eğitim Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, seminerin ilk gününden itibaren yaşanan teknik ve pedagojik sorunların öğretmenlerin dinlenme hakkını ihlal ettiğini belirterek Milli Eğitim Bakanlığı’na (MEB) acil çözüm çağrısında bulundu. Öztürk, 11 Kasım 2025 tarihinde başlayan seminer sürecinde yaşanan teknik aksaklıkların, altyapı yetersizliğinin ve sistemsel hataların had safhada olduğunu aktardı. Öztürk, “Çok sayıda eğitim emekçisi, yoğunluk ve sunucu kapasitesinin yetersizliği nedeniyle ÖBA’ya girişte ciddi sorunlarla karşılaşmıştır. Kimi zaman tamamen imkânsız hale gelen bu erişim sorunları, öğretmenlerin seminerlere katılmamış gibi görünmesine ve 15 saatlik ek ders kesintisi riskiyle karşılaşmasına neden olmuştur” dedi.

‘Angaryanın dijitalleştirilmiş biçimi’

Güvenlikte yeni dönem: Dijital bekçi ihtiyacı artıyor
Güvenlikte yeni dönem: Dijital bekçi ihtiyacı artıyor
İçeriği Görüntüle

Öztürk, sistemsel hataların ötesinde, içeriklerin sunuş biçimini de eleştirerek, “Platforma giriş hataları ve donmaların yanı sıra, videoların son derece küçük parçalara bölünmesi ve etkileşimli videolarda sık aralıklarla müdahale zorunluluğu getirilmesi, öğretmeni sürekli ekrana bağlı tutan uygulamalardır. Bu durum, çalışanları fiilen mesai dışı uzun saatler boyunca ekran başına mahkûm etmiştir. 15 saatlik ek ders karşılığında öğretmenlere belirlenen sürenin çok üzerinde zaman harcatan bu uygulamalar, mesleki gelişim değil, angaryanın dijitalleştirilmiş bir biçimidir” diye konuştu. Kadir Öztürk, öğretmenlerin kendi öğrenme süreçlerini yönetebilecek kapasitede yetişkin bireyler olduğunu vurgulayarak, “Öğrenme akışını bozan parçalanmış ve karmaşık video yapısı ile öğretmenleri pasifleştiren kontrol mekanizmaları, mesleki gelişime katkı sunmak yerine adeta bir ‘sabır testi’ uygulanmasına dönüşmüştür” eleştirisinde bulundu.

‘Dinlenme hakkının açık bir ihlali’

Öztürk, ara tatillerin amacının öğretmenlerin dinlenmesi ve kişisel planlama yapması olduğunu hatırlatarak, “Ara tatilin bu amacı yok sayılarak öğretmenler uzun süreli ekran başı zorunluluğuna itilmektedir. Bu durum, anayasal dinlenme hakkının açık bir ihlalidir” ifadelerini kullandı. Öztürk, yaşanan bu teknik ve pedagojik krizin aşılması için Milli Eğitim Bakanlığı’ndan vakit kaybetmeksizin adım atmasını talep etti. Öztürk, MEB’in teknik altyapı sorunlarını öğretmenlerin üzerine yıkmasının kabul edilemez olduğunun altını çizerek, ilk olarak sisteme erişemeyen tüm öğretmenlerin katılımının derhâl resen tanınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, oluşan tüm kayıt hatalarının düzeltilmesini, ek ders kesintisi ihtimalinin tamamen ortadan kaldırılmasını ve video-sınav sürelerinin teknik aksaklıklar dikkate alınarak yeniden düzenlenmesini istedi. Sendikanın orta ve uzun vadeli çözüm önerisi ise, merkezi ve zorunlu dijital içerikler yerine; mesleki ve pedagojik özerkliği esas alan, okulun dinamiklerine göre şekillenen, branşlara ve ihtiyaçlara göre çeşitlendirilmiş ve esnek bir hizmet içi eğitim modelinin hayata geçirilmesi oldu. Başkan Öztürk, sözlerini, “Güvenilir dijital altyapılar olmadan ne öğretmenin emeği korunabilir ne de eğitimin niteliğinden söz edilebilir. Öğretmenleri suçlayan değil, emeğini ve uzmanlığını sürecin merkezine alan bir hizmet içi eğitim anlayışı artık ertelenemez bir gerekliliktir” diyerek noktaladı.

Muhabir: Esra ALTUNKES