Haziran ayının sonlarında Dünya genelinde kutlanan Onur Haftası, bu yıl Antalya’da 9’uncu kez düzenlenecek. Kurban Bayramı nedeniyle bu yıl 3-9 Temmuz tarihleri arasında kutlanacak olan 9’uncu Antalya Onur Haftası etkinlikleri hakkında konuşan düzenleme komitesi üyesi Av. Ahmet Çevik, kültürel etkinlik ve toplantılara ağırlık verildiğini belirtti. Çevik, Dünya’nın birçok noktasında ve Türkiye’de İstanbul ve İzmir başta olmak üzere birçok kentte Onur Haftası kutlamalarının yapıldığını ancak Antalya’da bu yıl 9’uncu Antalya Onur Haftası’nın yerleşik yabancı LGBT’lerin de katılımı ile daha geniş kapsamlı kutlanmasını planladıklarını belirterek, “Biz Antalya’da Onur Haftası kutlamalarını yerleşik ve yerleşik olmayan yabancıların da katılımına açarak yerelden çıkartıp biraz daha uluslararası hale getiriyoruz” dedi. 

 

'Yerelden ulusala' 

Antalya’nın uluslararası bir kent olması ve turizm şehri olması nedeniyle bir ilk gerçekleştirerek 9’uncu Antalya Onur Haftası’nı yerel olmaktan çıkartıp daha geniş kapsamlı uluslararası bir etkinliğe dönüştürmek istediklerini belirten Av. Ahmet Çevik, “Hem yerel LGBTİ Onur Haftası hem de yerleşik ve yerleşik olmayan yabancılarla birlikte Onur Haftası’nı gerçekleştireceğiz. Bu bir anlamda ilk olacak. Biz Antalya’da 9’uncu Onur Haftası'nı gerçekleştiriyoruz. İstanbul ve İzmir başta olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasında da kutlanıyor. Dünyanın her yerinde kutlamalar yapılıyor. Avrupa’nın birçok kentinde devlet desteği ile kutlanıyor. Antalya da uluslararası bir kent ve turizm şehri, çünkü Antalya’da Rus, İranlı ve Avrupalı LGBTİ’ler de var. Bu nedenle bu seneki 9’uncu Antalya Onur Haftası’nı yerel olmaktan çıkartıp daha geniş katılımlı bir uluslararası etkinliğe dönüştürmek ve şenlik havasında gerçekleştirmek istiyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

'Bu topraklarda vardı’ 

İstanbul ve İzmir’de düzenlenen Onur Haftası etkinlikleri için kısmen yasaklamalar getirildiğini belirten Çevik, “Antalya’da da 2019 yılında 15 günlük bir yasaklama getirildi. Yürüyüş, basın açıklaması, etkinliklerin yasaklanmasına kınayan basın açıklamaları da yasaklanmıştı. Ama biz yasaklara rağmen etkinliklerimizi sürdürdük ve herhangi bir sıkıntı ile karşılaşmadık. Politikacıların LGBT’nin batıdan gelmiş gibi bir düşüncesi var. Ama LGBT batıdan gelmedi, bu topraklarda vardı. Anadolu’nun var oluşundan bu yana LGBT bu topraklarda var. Antalya’nın kurucusu 2. Attalos Antalya'yı kurduğunda o dönem Epiküryen kültür vardı. Epiküryen kültürde de LGBTİ o dönemin yaşam şartlarına göre normal, olağan bir yaşam şekliydi. 2004 yılında Antalya’nın kurucusu 2. Attalos’un heykeli yapıldığında da büyük tartışmalar oldu. ‘LGBT bir kralın heykelini dikiyorsunuz’ denildi, ama heykel dikildi ve 2004’ten bu yana da Attalos Heykeli önünde de ifade özgürlükleri açıklanıyor” şeklinde konuştu. 

 

'Yasaklarla olmuyor' 

LGBT bireylere karşı birçok nefret söyleminin bilinenin aksine Avrupa’da türediğinin altını çizen Çevik, “Birçok nefret söylemi Batıda türedi. Ama bu topraklarda Avrupa’da nefretin olduğu dönemde Osmanlı’da bile LGBTİ’lerin birtakım hakları vardı. Batıdan sadece kin ve nefret geldi. Ülkenin içinde bulunduğu konjonktür ve kültürel yapısı nedeniyle insanları korkutabiliyor. Aile, geleneksel yapı ve siyasi atmosferde insanların kendisini koruma içgüdüsüyle kendisini gizlemesine sebep olabiliyor. Ataerkil bir toplum Türkiye toplumu, nefret cinayetleri söz konusu olabiliyor. LGBTİ’lere karşı cinsel yönelimden dolayı ayrımcılığında suç kapsamına alınması gerekiyor, nefret cinayetlerinin önlenebilmesi için. Bir de yasal tanımlama mutlaka şart, LGBTİ toplumun korunması adına, çünkü hassas ve dezavantajlı gruplar tanımlanmaları gerekiyor. Yasaklarla olmuyor, LGBTİ’lerin hayatlarını kolaylaştırmak amacıyla yasal düzenlemelerin alınması lazım. İstanbul Sözleşmesi LGBTİ ve trans kadınları da koruyordu. Bunun iptali ile kadın hakları ve LGBTİ haklarında kazanımlarda bir duraklama ve kırılmaya sebep oldu” dedi. Haber Merkezi 

Kaynak: HABER MERKEZİ