Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl ‘İnsan Olmak’ temasıyla 25 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında düzenlenen Kitap Fuarı çok sayıda davetli ve kitapseverin katılımıyla kapılarını Cam Piramit’te açtı. 271 yazar ve 225 ulusal ve uluslararası yayınevinin katıldığı fuarda Antalyalı yerel yazarlar da stantlarda okurlarıyla bir araya geldi. Fuar açılışına Antalya Valisi Hulusi Şahin, İl Emniyet Müdürü İlker Arslan, CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Büyükşehir Belediye Başkanvekili Avukat Büşra Özdemir, Konyaaltı Belediye Başkanı Cem Kotan, Tarihçi, Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, çok sayıda siyasi parti temsilcisi ve vatandaş katıldı. Başkanvekili Büşra Özdemir, “Başkanımızın büyük gayretleriyle pandemi de dahil olmak üzere aralıksız devam eden ve Türkiye'nin en büyük kitap fuarı olma özelliğini kazanan kitap fuarımızı bu yıl da kitap severlerle buluşturmanın haklı gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.
‘Hazine gibi saklı’
Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’i temsilen Başkan Vekili Büşra Özdemir, TUSAŞ’a yapılan çirkin saldırıyı kınayarak şöyle dedi: “Gelişen teknolojiyle beraber her türlü bilgiye ulaşmak bu kadar kolayken kitap fuarı sayesinde kitaplara olan ilginin artarak sürüyor olduğunu görmek ve fuarımızın her yıl bir önceki yıla göre daha fazla ziyaretçi ağırlıyor olması, ‘Okumak Lazım’ diyerek çıktığımız bu 14 yıllık emeğin en güzel karşılığıdır. Geçen yıl 1 milyon 11 bin 176 ziyaretçisiyle kapattığımız fuarımızda bu yıl 271 yazar ve 225 ulusal ve uluslararası yayınevi ile Antalyalı yerel yazarlarımıza ev sahipliği yapacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Aramızda bulunan Mustafa Kemal Atatürk’ün hayalindeki cumhuriyetimizi temsil eden bilim insanı, tarihimizi ve Atatürk’ümüzü en iyi anlatan duayen hocamız sayın İlber Ortaylı hocamız başta olmak üzere birbirinden yazarlarımızın düzenleyeceği söyleşi ve imza günleriyle Antalya’mızda kitap dolu 10 gün yaşayacağız. Şehit haberleri almadığımız, kadınlara yönelik şiddetin son bulduğu, çocuklarımızın güvende olduğu, hayvanların vahşice katledilmediği, doğamıza el uzatılmadığı hele hele yeni doğan bebeklerimizin en temel hakkı olan yaşama hakkının elinden alınmadığı bir Türkiye'de yaşamak istiyoruz. Bizlere doğruyu öğretecek ve gösterecek olan sosyal medya mecralarında gördüklerimiz okuduklarımız değil, kitaplar arasında adeta bir hazine gibi saklı olan gerçek bilgilerdir. Yeniden aydınlanmaya ihtiyaç duyduğumuz bir süreçten geçerken bilginin en değerli hazine olduğunun bilinciyle çağdaş Türkiye'yi kitaplarla, eğitimle, bilimle ve atamızın ilkelerine sıkı sıkıya bağlılıkla inşa edeceğiz.”
‘İyi bir okur olmamız lazım’
Antalya Valisi Hulusi Şahin de TUSAŞ’a yapılan hain saldırıyı kınadı ve şehit yakınlarına başsağlığı dileyerek sözlerine başladı. Vali Şahin, bölücü terör örgütünün Türk milletini asla yıldıramayacağını, aksine daha da güçlü ve kararlı hale getireceğini vurguladı. Şahin, fuara ilişkin şunları kaydetti: “Türk milleti çok sağlam temellere oturtulmuş bir ideolojiyle kurulmuş bir devletin sahibi olduğu bir millettir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Buraya gelmeden hemen önce hocam Ziya Gökalp'in vefatının yüzüncü yılı münasebetiyle Akdeniz Üniversitesi'nde bir etkinlik vardı. Oradan geliyoruz. Ziya Gökalp'in ‘millet’ tanımında ortak kültür, ortak gelecek tasavvuru, ortak ahlak ve ortak estetik anlayışı var. Kan bağı yok. Çünkü bir mefkure etrafında toplanıyorsunuz. Ziya Gökalp, ‘Kanı atlarda ararlar’ diyor. ‘İnsanlar, birbirine duygularla bağlanır, ruhla bağlanır’ diyor. İşte bu millet bu sayede ayakta duruyor. İşte Atatürk de bu düşüncenin meyvesi olarak,‘Ne mutlu Türk'üm diyene’ dedi. Kuruluş formülünü açıkladı.” Vali Şahin, İlber Ortaylı’nın kendisinin üniversitede hocası olduğunu söyleyerek, kısa bir anısını şöyle anlattı: “Otuz beş sene öncesinde olan hadise bugün bile hatırımda. ‘Vizeye gireceğiz’ diye vize öncesinde Türk İdare Tarihi dersinde hocam, ‘Böyle idarecilik olmaz’ dedi. ‘Önce coğrafya bileceksiniz’ dedi. Ve sınavda bize harita sordu. ‘Orta Doğu ve Balkanlar haritasını çiziniz ve aşağıdaki şehirleri bu haritada gösteriniz’ dedi. Birinci soru buydu. İkinci soru senkronizasyondu. Yani Sultan Süleyman zamanında İngiltere'de kim vardı? Fransa'da, Rusya'da kim vardı? Ayrıca iyi bir idareci mutlaka ve mutlaka iyi bir okur olmalıdır. Dolayısıyla hocam, ‘Bir kitap okuyacaksınız onun da özetini vize yerine sayacağım’ dedi. Ben hiç unutmuyorum Umberto Eco'nun Gül'ün Adı adlı romanını okumuştum. Onun özetini sınav kağıdına yazmıştım. Şimdi bugün buradayız. Gerçekten iyi bir entelektüel iyi bir idareci olur. İyi bir entelektüel iyi bir doktor olur. İyi bir mühendis olur. İyi bir öğretmen olur. Ne olursanız olun iyi bir okur olmanız lazım. İşte bu kitap fuarı bu işe yarar. Ben Büyükşehir Belediye'mizi 14 yıldır büyük bir emekle buralara taşıdıkları için kitap fuarını tebrik ediyorum. Ellerinize sağlık.”
‘Turizm merkezi olarak göremeyiz’
Ünlü Tarihçi, Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı Antalya için bu fuarı bir ilerleme olarak gördüğünü belirterek şu ifadelerde bulundu: “Bundan sonraki kademe devamlı tiyatro salonları opera ve orkestradır. Çünkü artık bazı dallarda kendini ispat etmiş Akdeniz Üniversitesi'nin kalabalık öğrenci sayısı ve bütün Antalyalılar içindir ki kent, tam manasıyla toplama bir şehirdir. Yani Türkiye'nin dört tarafından ama özellikle büyük şehirlerden emeklilik veya sağlık nedeniyle buraya gelmişlerdir. Bunlara hitap edecek kurumlar gereklidir. Yani burayı turizm merkezi olarak göremeyiz. İnşallah bugünkü turizm anlayışından çıkar sadece çok paralı az sayıdaki turistlerin yeri olur. Zira vatanımızın turistleri barındıracak kadar aslında geniş ve imkanlı bir yer olduğunu unutmamamız lazım. Yani burası ne Yunanistan ne İtalya ne İspanya. Sahillerimiz bize bile yetmiyor. Ekilecek arazileri otel yapamayız. Bu çok açık bir şey. Çünkü aynı zamanda da bereketli bir yurt. Kendimizi beslememiz lazım. Bizim coğrafyamız kadar başka coğrafyada saf kan millet yoktur. Biz Türk dünyasının mensubuyuz. Bizim ülkemizin övünülecek başka bir şeyi ise burada başka kültürlerle karışmış olmasıdır. Şiir dilinden utanmak yerine iftihar ederiz. Türkler çabuk örgütlenen çok kolay ve gerekli şekilde taklit edebilen, bir birlik etrafında toplanan insanlardır. Eski milletlerin toprağıdır. Bunu bize edebiyat hissettirir. Operayı Ankara'ya getiren bir Cumhuriyete ne kadar minnet duysak azdır. Avrupa'ya gittiğimizde imparatorluk marşı yoktu. Tiyatrocuları sefaletten kurtaran cumhuriyettir. Bu memleketin en büyük zenginliği tarihi ve coğrafyasıdır. Talihliyiz. Çünkü her zaman bizi anlayan idareciler geçti buradan. Haşim İşcan’dan bu yana Antalya'ya dilinden valiler geldi. Hulusi Şahin'i de ayrıca kutluyorum ve sayın valimizi Antalya’yı sahiplenmesinden dolayı tebrik ediyorum.”