Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ve eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’ın tıp dünyasında ses getiren başarıları, beyaz perdeye taşındı. Türkiye’deki ilk yüz ve çift kol nakilleri ile dünyadaki ilk kadavradan rahim naklini gerçekleştiren bilim insanlarının bu önemli hikayesi, ‘Altın Eller’ isimli belgeselle ölümsüzleştirildi. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nin Ulusal Belgesel Film kategorisinde yer alan belgesel, 7 Ekim’de Atatürk Kültür Merkezi’nde dünya prömiyerini yaptı. Gösterime, belgeselin kahramanları Prof. Dr. Özlenen Özkan, Prof. Dr. Ömer Özkan ve nakil hastaları da katıldı.
'Bizim için sürpriz oldu'
Gösterim öncesinde düşüncelerini paylaşan Prof. Dr. Ömer Özkan, belgeselin kendileri için de sürpriz olduğunu vurguladı. Özkan, "Başlangıç bizim için sürpriz oldu. Devamını şimdi göreceğiz. Filmin ham halini biliyorum ama son halini şimdi heyecanla bekliyoruz. Yüz nakli, kol nakli, rahim naklinin de filmde yer alması benim için de sürpriz oldu" dedi. Film sonrasında da projeye emeği geçenlere teşekkür eden Özkan, "Şu ortamı hiçbir şekilde, bu kadar güzel bir proje olacağını düşünmemiştim. İlk defa bu kadar büyük ölçüde bir aile bir araya geldi. Bu güzel ekibe çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
'Çok gururlandım'
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan ise gösterim sonrası duygusal anlar yaşadı. Film ekibini tebrik eden Özkan, eşi Prof. Dr. Ömer Özkan’a övgüler yağdırarak, "Ben çok şanslıyım, Ömer de çok şanslı. Türkiye çok şanslı. İyi ki varsın hocam" diyerek duygularını dile getirdi. Filmin yönetmeni Sevgi Hirschhauser de projeye olan bağlılığını şu sözlerle ifade etti: "Dünyanın tanıdığı, Türkiye'nin tanıdığı iki değerli isimle bir proje çekmek için adeta herkes yarışa girmişti. O sırada ben Sırbistan'daydım. Televizyon ekipleri onlara bir proje sunmuştu ve çok fazla kişi vardı. 'Onlara ulaşmak zor' gibi ifadeler vardı. Onlarla tanıştım. Kendimi anlattım. Bir festival filmi yapmak istediğimi, bunu tüm dünyaya göstermek istediğimi anlattım ve ikisi de beni dinledi. O kadar proje içerisinde bu projeyi bana bağımsız bir sinemacı olarak vermeleri, emanet etmeleri beni çok gururlandırdı. O kadar ünlü insanlar. Bir o kadar da mütevazı insanlar oldukları için ve bu projeyi bana verdikleri için onlara çok teşekkür ediyorum."
