Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2025 yılı il dışı yer değiştirme takvimi ve kontenjanları açıklamasının ardından değerlendirmelerde bulunan Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk, kontenjanların yetersizliğini sert sözlerle eleştirerek, uygulamanın öğretmenlerin tayin hakkını fiilen ortadan kaldırdığını belirtti. Açıklanan kontenjanlara göre birçok branşta sadece sınırlı sayıda il tercih edilebilir hale gelirken, özellikle batı illerinde kontenjanların yok denecek kadar az olmasının dikkat çekici olduğunu dile getiren Başkan Öztürk, “İlköğretim matematik öğretmenliği yalnızca 22 ilde, fen bilgisi öğretmenliği 40 ilde, sınıf öğretmenliği 64 ilde, matematik öğretmenliği ise sadece 32 ilde il dışı atamaya açıldı. Ancak bu illerdeki okul sayılarının büyük çoğunluğu 10’un altında kaldı. Bu tablo, binlerce öğretmenin yıllardır beklediği il dışı atama hakkına ulaşmasını neredeyse imkânsız hale getiriyor” diye konuştu.
‘Zorunlu hizmet süresiz hale geldi’
Öztürk, yıllardır aynı ilde görev yapan, çoğu zaman ailesinden ve sosyal yaşamından uzak kalan öğretmenlerin mağduriyetinin giderek derinleştiğini vurguladı. Zorunlu hizmet görevini tamamlayan öğretmenlerin kontenjan açılmadığı için tayin hakkı kullanamadığını belirten Öztürk, bu durumun zorunlu görevi süresizleştirdiğine dikkat çekti. Öztürk, kontenjan sınırlamasının ardındaki temel nedenlerden birinin kamu harcamalarına yönelik tasarruf politikaları olduğunu belirterek, “Kamusal hizmetin niteliğini düşüren bu tedbirler, eğitimi zayıflatarak özel öğretim kurumlarının önünü açmayı hedefliyor. Öğretmenin tayin hakkının sınırlandırılması sadece bireysel bir hak gaspı değil, aynı zamanda kamusal eğitim hakkının da ihlalidir” dedi. Öztürk, diğer dikkat çekici unsurun ise yerel eğitim yöneticilerinin karar süreçlerinden dışlanması olduğunu dile getirerek, “İl ve ilçe milli eğitim müdürlüklerinin yer değişikliği süreçlerinde söz sahibi olamaması nedeniyle, norm kadro ve atama planlamalarının masa başında, sahadan ve öğretmenlerden uzak bir şekilde yapıldığı vurgulandı. Bu durum, eğitimde adaletsizlik ve plansızlığın daha da artmasına neden oluyor. Öğretmenlerin tayin hakkının bir lütuf değil, anayasal güvence altındaki yer değiştirme, yerleşim ve aile birliği hakkı olduğunu ifade etmek istiyoruz” diye konuştu.
‘Öğretmen mutluysa eğitim güçlüdür’
Taleplerin yerine gelmesini istediklerini aktaran Başkan Öztürk, “Norm kadro sistemi şeffaf ve veri temelli biçimde yeniden düzenlenmeli. Tüm normlar güncellenerek gerçek ihtiyaçlar ortaya konulmalı. İl dışı atamalarda her branş için adil ve yeterli kontenjanlar açılmalı. Kontenjanlar siyasi değil, bilimsel ve pedagojik verilere göre belirlenmeli. Tayin hakkı anayasal haklarla çelişmeyecek biçimde düzenlenmeli. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamaları sona ermeli” şeklinde konuştu. Açıklamasının sonunda “Öğretmenin mutluluğu, öğrencinin ve eğitimin geleceğidir” diyen Öztürk, Milli Eğitim Bakanlığı’nı katılımcı, adil ve sürdürülebilir bir yer değiştirme politikası izlemeye davet etti. Eğitim politikalarının eğitim emekçilerinin iradesi görmezden gelinerek yürütülemeyeceğini ifade eden Öztürk, Eğitim Sen’in öğretmenlerin hakları için mücadelesini kararlılıkla sürdüreceğini belirtti.
