Sağlık Bakanlığı’nın Aile Hekimliği Ödeme ve Sözleşme Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliklere karşı Antalya’da başlatılan iş bırakma eylemleri 2 Aralık’tan bu yana devam ediyor. Antalya Tabip Odası’nın öncülük ettiği eylemlerde, hekimler taleplerini daha güçlü bir şekilde duyurmak amacıyla araç konvoyu düzenleyerek Antalya İl Sağlık Müdürlüğü önünde toplandı. Burada gerçekleştirilen basın açıklamasını, Antalya Tabip Odası Başkanı Dr. Hüseyin Can Ertürk okurken, sendika ve dernek temsilcileri de destekleyici konuşmalar yaptı. Hekimler, düzenlemelerin geri çekilmesi çağrısını yinelerken meslek onurlarını korumak için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Sendika ve dernek temsilcilerinin de destek verdiği açıklamada, hekimler yönetmeliğin hak kayıpları ve ağır iş yükü getirdiğini belirtti. Dr. Ertürk, yönetmeliğin yalnızca sağlık çalışanlarını değil, halkın sağlık hizmetlerine erişimini de olumsuz etkileyeceğini ifade etti. 

 

Hekimlerin talepleri 
Hekimler, iş güvencesi ve emekliliğe yansıyan kesintisiz bir maaş talebini öncelikli olarak dile getirdi. Ertürk, “Biz aile hekimleri olarak, emekliliğe yansıyacak, izin kullandığımızda ya da hastalandığımızda kesilmeyen, tek kalemden oluşan bir maaş talep ediyoruz. Ancak bu yönetmelik, maaşlarımızın yüzde 65’ini teşvik adı altında belirsiz performans kriterlerine bağlıyor. Bu durum hekimleri güvencesiz bir çalışma düzenine mahkum ediyor ve mesleğimizin itibarını zedeliyor. Gelirimizin yüzde 20’sini aşmayan, yalnızca yapılan hizmetin niteliğini ödüllendiren bir performans sistemi talep ediyoruz” dedi. Hekimler, mevcut düzenlemenin sağlık çalışanlarının motivasyonunu düşürdüğünü ve iş güvencesi eksikliğiyle daha büyük sorunlara yol açtığını belirtti. 

 

Güzellik yarışmasında birinci seçildikten sonra kayboldu
Güzellik yarışmasında birinci seçildikten sonra kayboldu
İçeriği Görüntüle

Çalışma ortamındaki sorunlar 
Aile sağlığı merkezlerinin fiziksel koşullarının yetersizliğine dikkat çekilen açıklamada, hekimler güvenli ve uygun koşullarda çalışma talebinde bulundu. Ertürk, “Apartman altlarında, bodrum katlarında, penceresiz ve havalandırmasız aile sağlığı merkezlerinde hizmet vermek istemiyoruz. Bu tür fiziksel koşullar yalnızca biz hekimlerin değil, hizmet alan vatandaşların da sağlığını tehlikeye atıyor. Devlete ait güvenli binalarda, şiddete maruz kalmadan çalışmak istiyoruz. Ayrıca, entegre hastanelerde çalışan aile hekimlerine ayda 80 saate varan zorunlu acil nöbeti dayatılıyor. Bu uygulama, zaten yoğun iş yükü altında çalışan hekimleri tükenme noktasına getiriyor” ifadelerini kullandı. Hekimler, güvenli bir çalışma ortamı sağlanmadığı takdirde sağlık hizmetlerinin kalitesinin düşeceğini vurguladı. 

 

Hasta memnuniyeti 
Yönetmelikteki performans kriterlerinin hekimlerin gelirlerini keyfi bir şekilde kesintiye uğrattığını belirten hekimler, hasta memnuniyetinin performans ölçütü olmasına karşı çıktı. Ertürk, “Hasta memnuniyetini performans kriteri haline getirmek, hekimlik onurumuzu zedeliyor. Memnuniyet, nesnel bir değerlendirme ölçütü değildir ve uygunsuz taleplerin karşılanmadığı durumlarda hekimlerin gelirlerini olumsuz etkiliyor. Ayrıca, kronik hastalık takip programları iş yükümüzü artırırken vatandaşlara bu konuda hiçbir sorumluluk verilmemesi sorunun büyümesine neden oluyor. Halk sağlığını korumak için bu düzenlemelerin yeniden ele alınması gerekiyor” dedi. 

 

Aşı ve malzeme teminindeki eksiklikler 
Aile sağlığı merkezlerinde yaşanan lojistik sorunlar da hekimlerin eleştirileri arasında yer aldı. Ertürk, “Hepatit B ve tetanoz gibi genel bağışıklama programına dahil olan aşılar aylardır temin edilemiyor. Bu durum bebeklerin, çocukların ve gebelerin sağlığını doğrudan etkiliyor. Ayrıca, aile planlaması malzemelerinin temininde de ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Bakanlık, temel sağlık malzemelerinin istatistiklere dayalı olarak düzenli bir şekilde tedarik edilmesini sağlamalıdır. Bunun yanı sıra, cari gider ödemelerinin enflasyon karşısında yetersiz kaldığını ve bu ödemelerden ek kesintiler planlandığını görüyoruz. Hekimler olarak bu yükün daha fazla artırılmasını kabul etmiyoruz” ifadelerini kullandı. 

 

Sevk zinciri ve raporlama sorunları 
Hekimler, yeni yönetmelikte yer alan sevk zinciri düzenlemelerinin bilinçsiz bir şekilde uygulandığını ve sağlık sistemini kilitleyeceğini belirtti. Ertürk, “Sevk zinciri, halkın bilinçlendirilmesi sağlanmadan uygulanamaz. Daha önce Isparta’da denenmiş ve başarısız olmuş bir sistemin tekrar gündeme getirilmesi büyük bir hatadır. Ayrıca, özel amaçlı raporların aile hekimlerine yüklenmesi, iş yükünü artırmakta ve sağlık çalışanlarını vatandaşlarla karşı karşıya getirmektedir. Bu raporlar için özel birimler oluşturulmalı ve aile hekimleri rahatlatılmalıdır. Sağlık hizmetini sürdürülebilir kılmak istiyorsak, bu tür keyfi düzenlemelerden bir an önce vazgeçilmelidir.” dedi. Ertürk, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu eziyet yönetmeliği derhal geri çekilmeli ve sağlık çalışanlarının talepleri doğrultusunda yeniden düzenlenmelidir. Bizler, diplomamızın onurunu korumak ve mesleğimizi insan onuruna yakışır bir şekilde yapmak için mücadelemize devam edeceğiz.”

Antalya Tabip Odası/Bülten 

Kaynak: ---