Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (SAĞLIK-SEN), Dönem Toplu Sözleşme sürecinde sağlık ve sosyal hizmet çalışanlarının haklarını savunmak, adil bir teklif ve alın terinin karşılığı için sesini yükseltmek amacıyla 81 ilde meydanlara çıktı. SAĞLIK SEN Antalya Şubesi, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hekimlerden hemşirelere, ebelerden sosyal hizmet uzmanlarına kadar tüm sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin mücadelesine dikkat çekmek, kamuoyunu bilgilendirmek ve çözüm çağrısını iletmek üzere basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamayı okuyan Sendika Başkanı Osman Kasap, “Sorunların masada çözülmesi imkanı varken; kamu İşvereninin yetersiz ve adaletsiz teklifi, kamu görevlilerini ve emeklileri meydanlara ve eylemlere mecbur bırakmıştır. Bildiğiniz üzere, kamu işvereni 2026 için yüzde 10 + 6, 2027 için 4 + 4 zam önerisinde bulunmuştur. Bu teklif, memurun emeğini, alın terini yok sayan; yetersiz bir tekliftir” diye değerlendirdi.

‘Bizim kaybedecek iki yılımız daha yok’

Bu teklifin, kabul edilebilir olmaktan çok uzak olduğunu ifade eden Osman Kasap, şöyle konuştu: “Çünkü bu teklifte acildeki hekim yok. Bu teklifte yoğun bakımdaki hemşire yok. Bu teklifte doğum salonundaki ebe yok. Bu teklif, Refah payını yok saymaktadır. Taban aylığa zam öngörmemektedir. Gelirde adaleti sağlamamaktadır. Emekli ve emekçiyi koruyan bir anlayış taşımamaktadır. Kira artış oranının yüzde 41 olduğu bir dönemde, yalnızca düşük enflasyon hedeflerine dayandırılmış bir zam önerisi, kamu görevlilerinin yaşadığı ekonomik sıkıntıları görmezden gelen öneridir. Bu teklif, memurun emeğini değersizleştiren, yılların birikimini yok sayan, çalışma barışını zedeleyen bir yaklaşımdır. Yüksek enflasyon, artan pazar fiyatları, geçmiş dönem kayıplarımız ve geleceğe dair kaygılarımız bu teklife yansımamıştır. Kamu işvereni, 7. Dönem Toplu Sözleşmedeki hatasını maalesef tekrar etmektedir. Bizim kaybedecek iki yılımız daha yok. Tutmayan hedeflerin, adaletsiz hakem kurullarının, mali disiplin politikalarının mağduru olmak istemiyoruz.”

‘Teklifler 11 aylık çalışmanın çıktısı’

Kamu işveren heyetine yapmış oldukları tekliflerin 11 aylık bir çalışmanın çıktısı olduğunu belirten Kasap, “Sahanın masaya yansımasıdır, çarşı-pazarın-mutfağın görüntüsüdür. Hissedilen enflasyonun, memurun cüzdanının röntgenidir. Hekimin emeğidir, hemşirenin özverisidir, paramediğin fedakarlığıdır. Ancak Kamu işveren heyeti, acilde çalışan hemşirenin sesini duymamıştır. Kamu işveren heyeti, yoğun bakımdaki hemşireyi görmezden gelmiştir. Doğum salonundaki ebeyi yok saymıştır. 7/24 dört teker üstünde ambulansta koşturan paramediği görmemiştir. Teklif edilen rakamların çarşı pazarla alakası yoktur. Sürecin başından beri söylediğimiz bir şey vardı. Rakamların adil olması, tekliflerin hakkaniyetli olması ama görüyoruz ki teklif edilen rakamlar bozulan iş barışının ateşini körüklemekten öteye gitmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Taleplerini sıraladı

Memur Sen olarak tekliflerini dile getiren Başkan Osman Kasap sözlerini şöyle sürdürdü: “2026 yılı için ilk 6 ay yüzde 10 refah payı + 10 bin TL taban aylık artışı + yüzde 25 oranında zam; ikinci 6 ay yüzde 20 oranında zam, 2027 yılı için ilk 6 ay 7 bin 500 TL taban aylık artışı +yüzde 20 oranında zam; ikinci 6 ay yüzde 15 oranında zam, Refah payı istedik, çünkü geçmiş kayıplarımız telafi edilmeli. Taban aylığa zam istedik, çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki denge yeniden kurulmalı. Oransal zam istedik, çünkü memur yüksek enflasyon karşısında ezilmemeli. Bunlara ek olarak nöbet ücretlerinin artırılmasını, gece çalışma tazminatı verilmesini, ek ödemelerin artırılmasını, sosyal hizmetlerde nöbet ücretleri ve ek ders ücretlerinin artırılmasını, Aile hekimi ve aile sağlığı çalışanlarının ödemelerinin artırılmasını, hekime, hemşireye, ebeye özel görev kıyafeti verilmesini, ilave 1 derece verilmesini, 1’inci dereceye 3600 ek gösterge getirilmesini istiyoruz. Hekimlerin 4200 olan Ek Göstergelerinin 7200’e yükseltilmesini, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın kaldırılmasını, bayram ikramiyesi verilmesini, kira desteğinin hayata geçirilmesini, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesini, seyyanen ödemenin ve tüm gelirlerin emekliliğe yansıtılmasını, 4688 sayılı Kanun’un revize edilmesini istiyoruz.”

‘Hakkımızı alana kadar mücadeleye devam’

“Türkiye büyürken memurun da refahı büyümelidir. 8. Dönem Toplu Sözleşme uzlaşmayla tamamlanmalıdır. Büyük ve Güçlü Türkiye hedefine, Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır şekilde imzalanmalıdır. Milli gelir artarken, kamu emekçisinin yaşam standardı da yükselmelidir. Toplu sözleşme masası, adaleti tesis edecek ve eşitliği sağlayacak güçtedir. Süre giderek daralıyor. Kamu İşvereni, daha fazla zaman kaybetmeden çalışma barışını sağlayacak, müzakereye uygun, adil ve gerçekçi bir teklifi masaya sunmalıdır. Bizler, emekten gelen gücümüzü sahaya yansıtmakta kararlıyız. Hakkımızı alana kadar da mücadeleye devam edeceğiz.”

‘Sıcak’ kabus sürüyor
‘Sıcak’ kabus sürüyor
İçeriği Görüntüle

Muhabir: Arzu Yavuz