Antik bir Yunan-Romen kenti olan Hierapolis, Denizli’de yer alıyor. M.Ö. 2. yüzyılda Bergama Krallığı döneminde Hierapolis, Roma İmparatorluğu’nda büyük bir önem kazanarak antik dönem boyunca önemli bir dini, kültür ve ticaret merkezi haline geldi. Kentin adı, ‘kutsal şehir’ anlamına geliyor ve özellikle sağlık turizmiyle ünlü olan termal kaplıcalarıyla dikkat çekiyor. Bergama Kralı II. Eumenes tarafından M.Ö. 190'larda kurulan Hierapolis, Roma İmparatorluğu'na katılarak daha da büyüme ve gelişme gösterdi. Roma İmparatorluğu döneminde, şehrin özellikle termal kaplıcaları ve iyileştirici sıcak su kaynakları vardı ve Romalılar, buradaki kaplıcaların çeşitli hastalıkları iyileştireceğine inanıyordu. Hierapolis, Hristiyanlık döneminde de kutsal sayılarak korundu. Hıristiyanların bir hac merkezi haline geldi. Hristiyanlara göre Aziz Filip'in burada şehit edildiğine inanılıyor ve bu nedenle şehir Hristiyanlar için kutsal bir mekan sayılıyor. Kent, tarih boyunca birkaç kez büyük depremler yaşadı ve yeniden inşa edildi. Özellikle 60 yıllık bir bölgede meydana gelen büyük bir deprem şehri ciddi bir şekilde etkiledi ve bundan dolayı sonraki dönemlerde de sık sık restorasyon çalışmalarına ağırlık verildi.  

Çiçek açan şehir
Çiçek açan şehir
İçeriği Görüntüle

Mimari yapılar 

Hierapolis'te çok önemli antik yapılar bulunuyor. 12 bin seyirci kapasiteli tiyatro, Roma mimarisinin güzel bir örneği ve çok iyi korunuyor. Sahne ve kabartmalar ise dönemin sanat anlayışını yansıtıyor. Antik dünyanın en büyük mezarlıklarından biri olan Nekropolis,çeşitli tiplerde mezarlar ve lahitler içeriyor. Nekropolis (mezarlar) bu şehirdeki zengin ve çeşitli kültürel yapıyı gösteriyor. Plütonyum (Cehennem Kapısı) adı verilen kutsal mağaranın özelliği de Yunan mitolojisinde ortaya çıkan olaylara açılan kapıolarak kabul edilmesiydi. Aziz Filip'in burada şehit edildiğine inanıldığı için, anısına bir şapel yapıldı. Sekizgen bir yapıya sahip olan Aziz Filip Şehitliği, Hristiyanlar için büyük önem arz ediyor. Pamukkale'deki doğal traverten terasları, Hierapolis'in bir parçası ve kalsiyum bakımından sıcak, zengin su kaynaklarıyla oluşuyor. Bu travertenler, antik çağdan bu yana iyileştirici özellikleriyle biliniyor.  

UNESCO listesinde 

Hierapolis, Pamukkale'nin travertenleriyle bir arada bulunuyor. Pamukkale, kalsiyum oksit açısından zengin termal suların oluşturduğu beyaz traverten teraslarıyla ünlü. Bu teraslar, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor ve bölgesel turizm açısından büyük önem taşıyor. Antik dönemden bu yana insanlar bu kaplıcaları şifa bulmak amacıyla kullandı. Hierapolis’in Pamukkale ile birlikte UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alması, bölgenin korunmasına ve tanıtılmasına büyük katkı sağlıyor. 

 

Kaynak: ARZU YAVUZ