Antalya Kudüs Platformu ve STK üyeleri Dünya Şehit Çocuklar Günü kapsamında bir AVM önünde toplanarak, ellerinde bayraklar ve oyuncaklarla İsrail’in Filistin saldırılarını protesto ederek basın açıklamasında bulundu. Grup adına açıklamayı okuyan Mustafa Erduran, insanlığın vicdanını derinden yaralayan bir kurtuluşu dilemek ve Gazze'de, Doğu Türkistan’da hayatları yok edilen, masum ve tertemiz bebeklerin sessiz çığlıklarını duyurmak için bir araya geldiklerini belirterek,“Rimler için, Narinler için, Turganlar için, nice nice ismini saymakla bitiremeyeceğimiz bebekler için, çocuklar için buradayız. Bu bebekleri sevmekle doyamayan anneler, babalar, dedeler için, atalar için buradayız. Ve bundan sonra her 23 Aralık’ta Dünya Şehit Çocuklar Günü’nü yad etmek için burada olacağız. Bugün Rim bebeğimizin doğum günü. Dedesi Halid amcamızın da doğum günü. Dede ve torun aradan bir sene geçmişti ki birbirlerine kavuştular. Cani, vahşi, katil, terörist İsrail her ikisinin de canına gözünü kırpmadan kıydı, iki masumu aramızdan çekti çıkardı. Bütün zalimlerin yaptıklarının yanlarına kar kalmadığını yakın zamanda Suriye’de gördüğümüz gibi İsrail’de de göreceğiz inşallah. Bundan en ufak bir tereddüdümüz yoktur” diye konuştu.
‘Vicdanlar sağır, dünya kör’
“Bizi en çok üzen şey de bir insanın en değerli emaneti olan çocuklarımızın, vicdanları sarsacak şekilde savaşın ellerine teslim ediliyor oluşudur” diyen Erduran sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyanın gözleri önünde, oyundaki yavrularımız, neşelerinden, düşlerinden ve geleceklerinden mahrum bırakılıyor. Bu masum canlar ne bir savaş tarafı ne de bir çatışmanın nedeniydi. Onlar, insanlık için umut, barış için birer işaret fişeğiydi. Çocukların hayalleri vardı. Oyun oynayacakları parklar, öğrenim için hevesle bekledikleri okullar ve sevdikleriyle barınacakları bir yuva. Ancak bu hayaller, bombaların ve mermilerin gölgesinde sonsuzluğa karıştı. Gazze’de, her gün masum çocuklar evlerinden çıkarak, hayatlarını kaybetme riskini göze alıyorlar. Saldırıların hedefi olma ötesinde, sadece yaşama hakkı için mücadele ediyorlar. Filistin’de, Gazze’de, yıllardır süren iç savaşın ortasında, çocuklar, cehenneme dönüşen bu topraklarda can veriyorlar. Savaşın en acımasız yükü, onların omuzlarına yükleniyor. Gazze'de, çocuklar ölürken insanlık susuyor. Vicdanlar sağır, dünya kör. Oysaki bu sessizlik, bir çocuğun daha nefessiz kalması, bir annenin daha evladını sonsuzluğa uğurlamasına zemin hazırlıyor.”
‘Rastgele koşan atlardan olmadık’
“Bizler, bu sessizliği kabul etmiyoruz. Filistin’de bir çocuk daha ağlamasın, bir anne daha evladını kucaklayamadan bırakmasın diye haykırıyoruz. Artık yeter! Uluslararası toplumun ve insan haklarının bu zulme karşı daha çok ses vermesini talep ediyoruz. Adalet, sadece adaleti sağlayacak eylemlerle mümkündür. Gazze'de masum insanların hayalleri, insanlığın onurunun yeniden inşa edilmesinin bir mihenk taşı olmalıdır. Bu çocuklar sadece Filistin'in değil, bütün insanlığın kaybıdır. Onların hatıralarını yaşatmak, adalet için mücadele etmek ve barış dolu bir dünya inşa etmek bizim, hepimizin boynunun borcudur. Bizler, çocuklar için direnmeyi kapitalizmin, seküleritenin cazip, modernitenin cüretkar, davetine karşı kendimizi tatmin yollu bir reaksiyon yahut vicdanımızı rahatlatmak için bir tavır olsun diye değil, Müslüman olduğumuz için. Başka türlüsünü yapmaya hakkımız olmadığı için yapıyoruz. Bizler, asırlarca medeniyetlere mahkum olanlardan değil, medeniyetleri dizayn edenlerden olmuşuz, rastgele koşan atlardan değil, dört nala adalet dağıtan atlarla koşmuşuz, tekrar koşacağız da.”
‘Bir çocuk barışın kazananı olmalıdır’
“Ey Gazze'nin, Doğu Türkistan’ın yıldızları, masumları; kalbimizdesiniz. Sizin için susmayacağız, sizin için durmayacağız. Çünkü insanlık, vicdanların ayakta kalmasıyla var olacaktır. Daha müreffeh yarınlar için biz elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz, susmayacağız, kanıksamayacağız, sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız. Bizler, her bir canın kıymetini bilerek, savaşları durdurmaya, barışı inşa etmeye ve çocukların güvende olduğu bir dünya kurmaya kararlıyız. Dünya Şehit Çocuklar Günü’nde, tüm dünya liderlerine, uluslararası topluma çağrıda bulunuyoruz. Savaşın hedefi çocuklar olmamalıdır. Çocuklarımızı korumak, onların haklarını savunmak, onları savaşlardan uzak tutmak, en kutsal görevimizdir. Bugün Gazze’de, Doğu Türkistan’da her bir savaş bölgesindeki ya da işgal atındaki tüm şehir çocuklarımızı anıyor, hayatta kalmaya çalışan çocuklarımız için barış ve güven talep ediyoruz. Bir çocuk, savaşın değil, barışın kazananı olmalıdır.”