Belediye emekçisine verilen bayram ikramiyelerinin kamu zararı sayılmasına tepki gösteren Tüm Bel-Sen Antalya Şube Başkanı İlhan Kararkurt, “Belediye ve yerel yönetim işkolunda örgütlü olan sendikamız Tüm Bel-Sen’in Muratpaşa, Döşemealtı ve Manavgat belediyeleri ile imzaladığı toplu sözleşmelerde yer alan Kurban, Ramazan Bayramı ve 1 Mayıs ikramiyeleri yanında, doğum, evlenme ve eğitim yardımı gibi sosyal haklar ve 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kadın çalışanların ücretli izinli sayılması maddesi Sayıştay tarafından kamu zararı olarak görüldü. Sayıştay’ın, Anayasa ve uluslararası hukuka aykırı ve anti-demokratik bu kararları sonucunda birçok belediyede emekçilerin yararlandığı bayram ikramiyeleri ve sosyal haklar kamu zararı oluşturduğu gerekçesiyle iptal edildi” dedi.
‘Kamuyu zarara uğrattı’
Sayıştay’ın kamuyu zarar uğrattığını ifade eden İlhan Karakurt, “Anayasa’nın 160. maddesine göre Sayıştay; ‘Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin; gelir, gider ve mallarına ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığını denetler, sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlar. Sayıştay, denetimine giren işlemlerle ilgili her türlü bilgi ve belgeyi, kamu idareleri ile bankalar dahil diğer gerçek ve tüzel kişilerden isteyebilir’ denilmektedir. Kamu denetimini yapmak üzere özellikle de muhalif belediyeleri mesken edinen Sayıştay’ın, yine bir kamu kuruluşu olan Ziraat Bankasına hiç uğramadığı anlaşılmaktadır. Yani, kamuya ait idari ve mali kuruluşları denetlemekle görevli Sayıştay’ın, Ziraat Bankasının Demirören grubuna verdiği ve geri ödenmeyen kredi ile ilgili inceleme ve denetleme görevini yerine getirmediği görülmektedir. Dolayısıyla da kamunun yararını korumak ve kollamakla görevli Sayıştay’ın bizzat kendisi kamuyu zarara uğratmıştır” dedi.
Cevap bekleyen sorular
Başkan Karakurt, Muratpaşa, Döşemealtı, Manavgat belediyesinde çalışanlar adına sorarak, “Sendikamız Tüm Bel-Sen’in Anayasa ve uluslararası hukuktan doğan evrensel bir hakkı kullanarak imzaladığı sözleşmelerde yer alan ve belediye emekçilerinin yaşama koşullarını ve refah düzeyini yükselten, dolayısıyla da toplumsal bir yarar niteliği taşıyan bayram ikramiyeleri ve sosyal haklara ilişkin ödemeler mi kamu zararıdır yoksa; kamunun en önemli kaynak kuruluşlarından birisi olan Ziraat Bankasının Demirören medya grubuna özel olarak ve hukuksuzca verdiği 750 milyon dolarlık malum kredi mi? Yine; Sayıştay tarafından, toplu sözleşmede yer alan bayram ikramiyeleri ve sosyal haklara bağlı olarak yapılan ödemeler için binlerce belediye emekçisine zimmet çıkarılırken, Demirören’e haksız ve usulsüz bir şekilde verilen krediler için neden zimmet çıkarılmamaktadır?” ifadelerini kullandı.
‘Emek platformu acil bir ihtiyaç’
‘Antalya Emek Platformu acil bir ihtiyaçtır’ diyen Kararkurt, “Tüm Bel-Sen Antalya Şubesi olarak, işçi-memur ayırt etmeksizin, öncelikle kendi işkolumuzda olmak üzere, tüm sendika ve meslek örgütlerine çağrıda bulunuyoruz; İnsanlığa karşı suç işleyenlerin, toplum önünde hesap vermesi ve yargılanarak en ağır biçimde cezalandırılması, yolsuzluk, rüşvet ve mafya bağlantıları üzerinden, kamunun kaynaklarını yağmalayarak haksız mülk edinenlerin mülküne el konması ve insanca bir çalışma ve yaşama koşullarının sağlanması ve emekten yana, demokratik ve halkçı bir anayasanın hazırlanması için bir araya gelerek Antalya Emek Platformunun kuruluşunu ilan edelim. Ve iş yerlerimizi esas alarak, her platformda sesimizi güçlü bir şekilde duyuracak olan eylem ve etkinliklerin programını yaparak bir an önce hayata geçirelim. Her bir emekçinin sendikalarımızdan beklentisinin de bu yönde olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği adına bu tarihi sorumluluğu tereddütsüz yerine getirmenin hepimiz için bir insanlık görevi olduğunun da farkındayız” diye konuştu.
Haber Merkezi
‘Kamuyu zarara uğrattı’
Sayıştay’ın kamuyu zarar uğrattığını ifade eden İlhan Karakurt, “Anayasa’nın 160. maddesine göre Sayıştay; ‘Genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin; gelir, gider ve mallarına ilişkin hesap ve işlemlerinin kanunlara ve diğer hukuki düzenlemelere uygun olup olmadığını denetler, sorumluların hesap ve işlemlerinden kamu zararına yol açan hususları kesin hükme bağlar. Sayıştay, denetimine giren işlemlerle ilgili her türlü bilgi ve belgeyi, kamu idareleri ile bankalar dahil diğer gerçek ve tüzel kişilerden isteyebilir’ denilmektedir. Kamu denetimini yapmak üzere özellikle de muhalif belediyeleri mesken edinen Sayıştay’ın, yine bir kamu kuruluşu olan Ziraat Bankasına hiç uğramadığı anlaşılmaktadır. Yani, kamuya ait idari ve mali kuruluşları denetlemekle görevli Sayıştay’ın, Ziraat Bankasının Demirören grubuna verdiği ve geri ödenmeyen kredi ile ilgili inceleme ve denetleme görevini yerine getirmediği görülmektedir. Dolayısıyla da kamunun yararını korumak ve kollamakla görevli Sayıştay’ın bizzat kendisi kamuyu zarara uğratmıştır” dedi.
Cevap bekleyen sorular
Başkan Karakurt, Muratpaşa, Döşemealtı, Manavgat belediyesinde çalışanlar adına sorarak, “Sendikamız Tüm Bel-Sen’in Anayasa ve uluslararası hukuktan doğan evrensel bir hakkı kullanarak imzaladığı sözleşmelerde yer alan ve belediye emekçilerinin yaşama koşullarını ve refah düzeyini yükselten, dolayısıyla da toplumsal bir yarar niteliği taşıyan bayram ikramiyeleri ve sosyal haklara ilişkin ödemeler mi kamu zararıdır yoksa; kamunun en önemli kaynak kuruluşlarından birisi olan Ziraat Bankasının Demirören medya grubuna özel olarak ve hukuksuzca verdiği 750 milyon dolarlık malum kredi mi? Yine; Sayıştay tarafından, toplu sözleşmede yer alan bayram ikramiyeleri ve sosyal haklara bağlı olarak yapılan ödemeler için binlerce belediye emekçisine zimmet çıkarılırken, Demirören’e haksız ve usulsüz bir şekilde verilen krediler için neden zimmet çıkarılmamaktadır?” ifadelerini kullandı.
‘Emek platformu acil bir ihtiyaç’
‘Antalya Emek Platformu acil bir ihtiyaçtır’ diyen Kararkurt, “Tüm Bel-Sen Antalya Şubesi olarak, işçi-memur ayırt etmeksizin, öncelikle kendi işkolumuzda olmak üzere, tüm sendika ve meslek örgütlerine çağrıda bulunuyoruz; İnsanlığa karşı suç işleyenlerin, toplum önünde hesap vermesi ve yargılanarak en ağır biçimde cezalandırılması, yolsuzluk, rüşvet ve mafya bağlantıları üzerinden, kamunun kaynaklarını yağmalayarak haksız mülk edinenlerin mülküne el konması ve insanca bir çalışma ve yaşama koşullarının sağlanması ve emekten yana, demokratik ve halkçı bir anayasanın hazırlanması için bir araya gelerek Antalya Emek Platformunun kuruluşunu ilan edelim. Ve iş yerlerimizi esas alarak, her platformda sesimizi güçlü bir şekilde duyuracak olan eylem ve etkinliklerin programını yaparak bir an önce hayata geçirelim. Her bir emekçinin sendikalarımızdan beklentisinin de bu yönde olduğunu hepimiz biliyoruz. Ülkemizin ve çocuklarımızın geleceği adına bu tarihi sorumluluğu tereddütsüz yerine getirmenin hepimiz için bir insanlık görevi olduğunun da farkındayız” diye konuştu.
Haber Merkezi