Konyaaltı Belediyesi Başkan Yardımcısı ve avukat Müge Gezginci Ünsal, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında yaptığı açıklamalarda kadın haklarının geçmişten bugüne geldiği noktaya dair çarpıcı ifadeler kullandı. “Bugün 1934’e dönsek, daha fazla hakka sahip olduğumuzu görürüz,” diyen Ünsal, özellikle Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin kadınlar açısından büyük bir kayıp olduğuna dikkat çekti. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükte olmadığı durumlarda kadınların haklarını koruma altına almanın çok daha zor hale geldiğini belirten Ünsal, pek çok davada karşılaşılan zorlukları “Kadınların güvenliği için kolluk kuvvetlerinden savcılıklara kadar birçok noktada, sözleşmenin yokluğunu hissettik. Bu, hukuk sisteminde ciddi bir boşluk yaratıyor,” ifadeleriyle özetledi.
‘Eşitlik yerelden başlar’
Kadın haklarını savunmanın sadece hukuki değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk olduğunu dile getiren Ünsal, Konyaaltı Belediyesi’nin toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki çalışmalarını anlattı. Nüfus yetersizliğinden dolayı kurulması mümkün olmayan Kadın ve Aile Müdürlüğü yerine, belediye bünyesinde bir eşitlik birimi oluşturduklarını açıklayan Ünsal, bu birimin sadece kadınların değil, çocuklar, yaşlılar ve engelliler gibi dezavantajlı grupların da sosyal haklardan eşit şekilde faydalanmasını hedeflediğini söyledi. “Eşitlik yerelden başlar diyerek bu anlayışı topluma yaymayı hedefliyoruz. Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu ile birlikte çalışıyor, belediyemizin tüm yönetici kadrosuna toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi veriyoruz. Yerel yönetimler olarak bu bilinci yerelden genele taşımak istiyoruz,” dedi. Ayrıca, Kadın Dostu Kent Projesi kapsamında çocukların, kadınların ve diğer dezavantajlı grupların yaşam kalitesini artıracak pek çok uygulama üzerinde çalıştıklarını belirtti.
‘Siyasette kadın temsiliyeti güçleniyor’
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kadın hakları konusunda önemli adımlar attığını belirten Ünsal, parti içinde yapılan son düzenlemelerle kadın temsiliyetinin artırıldığını dile getirdi. Tüzük kurultayı sonrası kadın kotasının yüzde 33’ten yüzde 50’ye çıkarıldığını hatırlatan Ünsal, bu değişikliğin ardından CHP’nin Parti Meclisi yaş ortalamasının 43’e düştüğünü ve MYK üyelerinin eşit şekilde kadın ve erkeklerden oluştuğunu ifade etti. Ayrıca, kadın belediye başkanı sayısında da yüzde 353’lük bir artış olduğunu vurgulayarak, “Şu an CHP’de 35 kadın belediye başkanı bulunuyor. Bu, kadınların siyasette hak ettikleri alanı bulabilmesi için çok önemli bir gelişme. Partimizdeki değişim, diğer siyasi partilere de örnek olmalı,” dedi. Siyasette daha fazla kadının yer almasıyla birlikte kadınların sorunlarına yönelik çözüm odaklı politikaların artacağını söyleyen Ünsal, bu değişimin toplumsal dönüşüme de katkı sağlayacağına inandığını belirtti.
‘Adalet için sadece yasalar yetmiyor’
Kadına yönelik şiddet davalarında adaletin sağlanmasında hukukun yanı sıra medya ve sivil toplum desteğinin önemine vurgu yapan Ünsal, Antalya’nın kadın cinayetleri ve çocuk istismar vakaları açısından Türkiye’de ilk beşte yer almasının düşündürücü olduğunu söyledi. “Kadına yönelik şiddetin faillerine baktığımızda genellikle kadınların eşleri, boşanma aşamasındaki eşleri, erkek kardeşleri ya da ağabeyleri olduğunu görüyoruz. Yani şiddet, çoğu zaman kadınların en sevdikleri kişilerden geliyor,” diyen Ünsal, sivil toplum kuruluşlarının ve medyanın bu konuda kamuoyu oluşturarak sürece destek verdiğini belirtti. Ancak mevcut yasaların bile tam anlamıyla uygulanmadığını, sanıkların çoğunlukla tutuksuz yargılandığını ve af yasalarıyla kolayca serbest bırakıldığını söyleyerek, “Mevcut yasalar tam anlamıyla uygulansa dahi kadına yönelik şiddet ciddi oranda azalacaktır. Bu nedenle sadece yasal düzenlemeler değil, bu yasaların etkin bir şekilde hayata geçirilmesi gerekiyor,” dedi. Ünsal, sosyal devlet ilkesinin gereği olarak kadınların barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması gerektiğini ve devletin bu yükümlülüklerini yerine getirmekten uzak olduğunu vurguladı.
