Ozon tedavisinin son yıllarda daha fazla popülerleşen, alternatif bir tedavi yöntemi olduğunu ifade eden uzmanlar, bağışıklık sistemini uyarmak suretiyle bazı rahatsızlıklarda tek başına değil tamamlayıcı bir tedavi olarak uygulandığını aktardı. Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı Algoloji Bilim Dalından Doç. Dr. Emel Güler, geçtiğimiz günlerde Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen 3. Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Kongresi'nde ozon tedavisine ilişkin bilgiler verdi. Doç. Dr. Güler, tedavinin ehil ellerde uygulanması gerektiğine dikkat çekti.

Mevsim geçişinde bitki çayı kullanın!
Mevsim geçişinde bitki çayı kullanın!
İçeriği Görüntüle

Uzmanı uyardı:

"Ozon birçok hastalıkta yeri olan, tamamlayıcı tedavi yöntemi"

Ozon tedavisinin üç oksijen atomundan oluşan ozon gazının (O3) tedavi amaçlı kullanıldığı bir yöntem olduğunu aktaran Güler, "Ozon atmosferimizde bulunan bir gaz, öncesinde bulunmasıyla tıbbi kullanımı 1. Dünya Savaşı'nda hız kazanan bir gaz çeşidi. Vücutta birçok etkisi olan ve farklı mekanizmalarla çalışan bir gaz. Ozon vücuda verildiğinde bir reaksiyon meydana getiriyor, vücut bir tepki veriyor ve bu tepkiyle beraber birçok madde salgılanıyor. Bu salgılanan maddelerle ozon etki mekanizmasını oluşturmuş oluyor. Ozonun etki mekanizması başladığında bölgedeki kan dolaşımını hızlandırıyor, bu sayede yara iyileşmesini hızlandırıyor, vücutta ürettiği maddelerle birlikte ağrı kesici etkisi var ya da immün sistemi etkileyen herhangi bir hastalıkta bu mekanizmayla birlikte düzenleme sağlıyor. Aslında ozon birçok hastalıkta yeri olan, tamamlayıcı tedavi yöntemi, kronik hastalıklardan otoimmün hastalıklardan romatoid artritte kullanılabilir. Kronik yorgunluk sendromu, fibromiyalji gibi yaygın vücut ağrılarıyla giden hastalıklarda da ozon kullanılabilir, tipleri var. Majör ozon kullanılabilir ya da bel ağrısı olan, kas, iskelet sistemiyle ilgili ağrılarda da lokal ozon tedavilerinin yeri var. Nöropatik ağrı olabilir, aynı zamanda sadece ağrı olarak düşünmemek gerekiyor. Açık yarası, diyabetik yara ya da enfekte bir yarası olan hasta da farklı ozon kullanım teknikleriyle birlikte tedavi uygulanabilir" şeklinde konuştu.

"Ozon eğitimi almış doktorlara başvurmalı"

Ozon tedavisinin bağışıklık sistemini güçlendirmek, dolaşımı artırmak gibi nedenlerle destekleyici etki sağladığını aktaran Doç. Dr. Güler, "Ozonu üreten özel jeneratörler var, saf oksijen tüplerini o jeneratöre bağladıktan sonra ozon gazını elde ediyoruz. Özel setlerle, enjektörlerle kullanılması gerekiyor ya da vereceğiniz bölgeye göre özel torbalama sistemleri, kupa sistemi ya da gazı direkt verme yöntemlerini kullanabiliyoruz ama her zaman özel setler kullanmamız gerekiyor, toksik bir gaz. Kupayı genellikle yaralar için kullanıyoruz. Sağlık Bakanlığı sertifikasyonu almış ve ozon eğitimi almış doktorlara, GETAT (Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp) merkezlerine başvurmalı. Türkiye'de çok yaygın bir şekilde GETAT merkezi var ve ozon uygulaması aktif olarak devam ediyor. Doktor arkadaşlarımızın Sağlık Bakanlığı'nın açacağı sertifikasyon programlarına başvurmaları yeterli olacaktır" dedi.

Kaynak: İHA