Emek ve Demokrasi Güçleri Antalya üyeleri, Gaziantep Başpınar işçilerinin grev hakkının yasaklanmasına ve BİRTEK-SEN Başkanı Mehmet Türkmen'in tutuklanmasına tepki göstermek için Attalos Meydanı'nda basın açıklaması gerçekleştirdi. Grup adına açıklamayı okuyan KESK Antalya Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü İlhan Karakurt, Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde çalışan binlerce işçinin insanca yaşayacak ücret talebi ile başladığı iş bırakma eylemlerinin önce Valilik tarafından yasaklandığını belirtti. Ardından da Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Genel Başkanı Mehmet Türkmen’in ifadesi alınmadan doğrudan tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilerek tutuklandığını söyleyen Karakurt, "Patronların yüzde 30 zam dayatmasına karşı yayılan grevleri engellemek için adeta düşman hukuku uygulanıyor. Besleme basın devreye sokuldu. Valilik eylemleri yasakladı, e-devletten sendika üyeliği engellendi. İşçilerin önüne polis-jandarma barikatı çekildi, gözaltılarla gözdağı verildi. Hiçbirinden sonuç alınamayınca hukuksal dayanağı olmayan bir ‘suç icadı’yla sendika başkanı Mehmet Türkmen tutuklandı. Antalya Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, BİRTEK-SEN Genel Başkanı Mehmet Türkmen'e karşı yapılan bu tutuklama kararını protesto ediyor ve bir an önce Mehmet Türkmen'in serbest bırakılmasını istiyoruz" diye konuştu.
‘Baskılar sizin, mücadele bizim’
Bu kararın Türkiye'deki işçi sınıfı başta olmak üzere bütün emek ve demokrasi güçlerine yönelik sürdürülen operasyonun bir parçası olduğunu ileri süren İlhan Karakurt şöyle konuştu: "Artık iki Türkiye gerçeğiyle karşı karşıyayız. Birisi AKP ve MHP eliyle sürdürülen grev yasaklarıyla, gözaltılarla ve yargı kumpası ve siyasi operasyonlarıyla inşa edilmeye çalışılan tekçi ve otoriter bir rejimin kurumsallaştığı bir saray Türkiye'si. Bir de buna karşı emeğine, alın terine, demokratik hak ve özgürlüklere sahip çıkan; ezilen, sömürülen halk kitlelerinin barış içerisinde kardeşçe yaşamak için mücadelesini yürüttüğümüz bağımsız demokratik ve laik Türkiye. Ve inanıyoruz ki 'Tek Adam' rejimininin bu kumpas ve baskı siyaseti kaybedecek. İşçilerin, emekçilerin, ezilenlerin, sömürülen halk kesimlerinin içerisinde yer aldığı emek barış ve demokrasi bileşenlerinin cephesi kazanacaktır. Baskılar sizin, mücadele bizimdir. Onun için diyoruz ki binlerce kişiyi kapsayan bu yeni kumpas davası, kumpas operasyonu, kumpas soruşturması derhal son bulmalıdır, gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Hukukun ve adaletin son kırıntılarının dahi ortadan kaldırıldığı bu baskıları kınıyoruz. Gözaltılarla, kayyumlarla, baskılarla toplumu susturamazsınız. Kayyum darbesinde ısrar edenler, emekçilerin ve halkın sesini kesmeye çalışanlar bilsin ki biz susmayacağız, mücadelemizden vazgeçmeyeceğiz. Gözaltılar, baskılar,tutuklamalar bizi yıldıramaz."