Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Antalya Şubesi tarafından 12-14 Aralık tarihlerinde yenilenebilir enerji ile ilgili tüm paydaşların yoğun ilgi ve katılımıyla Antalya’da gerçekleştirilen, yenilenebilir enerjinin geleceğine ışık tutarak kamuoyu ile paylaşılması amacıyla 10’uncusu düzenlenen Yenilenebilir Enerji Kaynakları Sempozyumu ve Sergisi’nin sonuç bildirgesi yayımlandı. EMO Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve YEKSEM Yürütme Kurulu Başkanı Şaban Tat, bildirgeyle ilgili açıklamalarda bulunarak, “Ülkemizde enerjiye duyulan ihtiyaç her geçen gün daha da artmakta, nüfus artışı, metropolleşme ve kişi başına düşen enerji tüketimindeki artış gibi unsurlar da dikkate alındığında enerjiye olan talebin artacağı öngörülmektedir” dedi.
Sempozyum düzenlendi
Sempozyumda öne çıkan değerlendirmeler sonucu ile ilgili bilgiler veren Tat, “YEK üretim tesislerinin kurulumunda, halkın bilinçlenmesi ve sermayenin tabana yayılması adına ‘Enerji Kooperatifleri’ uygulamasının önündeki engeller kaldırılarak, kooperatiflerin yaygınlaştırılması için gerekli yapısal dönüşümler yapılmalıdır. Stabil üretim dengesi olmayan YEK üretim tesislerinin, dezavantajını ortadan kaldıracak olan depolama ve batarya teknolojileri konusunda akademik çalışmaların teşvik edilmesi, bu alanda yürütülen/sunulan projelere ve Ar-Ge çalışmalarına öncelik verilmesi, öncelikli alan olarak desteklenmesi önem arz etmektedir. Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili teknolojide yerli üretimin desteklenmesi, bu alanda ihtiyaç duyulan nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması amacıyla mesleki ve teknik eğitim alanında çağın ihtiyaçlarını da dikkate alan evrensel ölçülerde eğitim politikalarının uygulamaya konması gerekmektedir. Enerjinin verimli ve etkin kullanımına yönelik gerekli çalışmalar yapılmalı, bu alandaki projeler desteklenmeli, toplumsal bilinç oluşturmak için ilköğretimden başlayan eğitim programları hayata geçirilmeli, enerjinin verimli kullanımı izlenmeli, verimsiz enerji kullanımına karşı önlemler alınarak, enerjideki kayıp kaçak oranları kabul edilebilir sınırlara çekilmelidir” diye anlattı.
Daha temiz çevre
Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin yer seçimlerinde doğal hayatın korunması noktasında yaşanan olumsuz örneklerin giderilmesi ve bu noktadaki yasal boşlukların ortadan kaldırılması gerektiği sonucunun da sempozyumda yer aldığını hatırlatan Şaban Tat, “İletim ve dağıtım şebekesi göz önüne alınmadan plansız bir biçimde kurulan yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim santrallerinin sistem bağlantıları ulusal enerji şebekesinin işletilmesinde sorunlara neden olmakta, bu alanda planlamalar yapılarak kapasite artış hedefleri doğrultusunda şebeke alt yapısı güçlendirilmelidir. Daha temiz çevre ve yaşanabilir bir dünya için, ekolojik dengeyi önceleyen, insanın doğal kaynakları sınırsızca ve tek taraflı kullanabileceği bakış açısı yerine, çevre ve ekoloji dengesini tesis edecek anlayışın benimsenmesi önemli görülmektedir. YEK yatırımlarında, yerli teknoloji ve yerli üretimi teşvik etmek amacıyla yapılan YEKA kaynak tahsisleri amacına ulaşmadığı gibi sektörün sermaye olarak daha küçük ölçekli bileşenlerinin gelişmesini önlemektedir. YEK tesislerinin toplam kurulu gücü içerisindeki payı konusunda ETKB tarafından belirlenen 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi adına, revize strateji ve eylem planları oluşturulmalıdır. Yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş için master planı yapılmalı ve taviz verilmeden uygulanmalıdır. Ülkemizde YE alanında yapılacak yatırımlar, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, güçlü bir ekonomi, yeni iş ve istihdam imkânı, YE teknolojileri alanında pazar payı, temiz ve yaşanabilir bir çevre için son derece önemli olup, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payının artırılması büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi
Sempozyum düzenlendi
Sempozyumda öne çıkan değerlendirmeler sonucu ile ilgili bilgiler veren Tat, “YEK üretim tesislerinin kurulumunda, halkın bilinçlenmesi ve sermayenin tabana yayılması adına ‘Enerji Kooperatifleri’ uygulamasının önündeki engeller kaldırılarak, kooperatiflerin yaygınlaştırılması için gerekli yapısal dönüşümler yapılmalıdır. Stabil üretim dengesi olmayan YEK üretim tesislerinin, dezavantajını ortadan kaldıracak olan depolama ve batarya teknolojileri konusunda akademik çalışmaların teşvik edilmesi, bu alanda yürütülen/sunulan projelere ve Ar-Ge çalışmalarına öncelik verilmesi, öncelikli alan olarak desteklenmesi önem arz etmektedir. Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili teknolojide yerli üretimin desteklenmesi, bu alanda ihtiyaç duyulan nitelikli işgücü ihtiyacının karşılanması amacıyla mesleki ve teknik eğitim alanında çağın ihtiyaçlarını da dikkate alan evrensel ölçülerde eğitim politikalarının uygulamaya konması gerekmektedir. Enerjinin verimli ve etkin kullanımına yönelik gerekli çalışmalar yapılmalı, bu alandaki projeler desteklenmeli, toplumsal bilinç oluşturmak için ilköğretimden başlayan eğitim programları hayata geçirilmeli, enerjinin verimli kullanımı izlenmeli, verimsiz enerji kullanımına karşı önlemler alınarak, enerjideki kayıp kaçak oranları kabul edilebilir sınırlara çekilmelidir” diye anlattı.
Daha temiz çevre
Yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin yer seçimlerinde doğal hayatın korunması noktasında yaşanan olumsuz örneklerin giderilmesi ve bu noktadaki yasal boşlukların ortadan kaldırılması gerektiği sonucunun da sempozyumda yer aldığını hatırlatan Şaban Tat, “İletim ve dağıtım şebekesi göz önüne alınmadan plansız bir biçimde kurulan yenilenebilir enerji kaynaklı elektrik üretim santrallerinin sistem bağlantıları ulusal enerji şebekesinin işletilmesinde sorunlara neden olmakta, bu alanda planlamalar yapılarak kapasite artış hedefleri doğrultusunda şebeke alt yapısı güçlendirilmelidir. Daha temiz çevre ve yaşanabilir bir dünya için, ekolojik dengeyi önceleyen, insanın doğal kaynakları sınırsızca ve tek taraflı kullanabileceği bakış açısı yerine, çevre ve ekoloji dengesini tesis edecek anlayışın benimsenmesi önemli görülmektedir. YEK yatırımlarında, yerli teknoloji ve yerli üretimi teşvik etmek amacıyla yapılan YEKA kaynak tahsisleri amacına ulaşmadığı gibi sektörün sermaye olarak daha küçük ölçekli bileşenlerinin gelişmesini önlemektedir. YEK tesislerinin toplam kurulu gücü içerisindeki payı konusunda ETKB tarafından belirlenen 2023 hedeflerinin gerçekleşmesi adına, revize strateji ve eylem planları oluşturulmalıdır. Yüzde yüz yenilenebilir enerjiye geçiş için master planı yapılmalı ve taviz verilmeden uygulanmalıdır. Ülkemizde YE alanında yapılacak yatırımlar, enerjide dışa bağımlılığın azaltılması, güçlü bir ekonomi, yeni iş ve istihdam imkânı, YE teknolojileri alanında pazar payı, temiz ve yaşanabilir bir çevre için son derece önemli olup, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji üretimindeki payının artırılması büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Haber Merkezi