Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) tarafından düzenlenen ‘Zirvedeki Kadınlar: İlham Veren Başarı Hikayeleri’ konulu panel Su Otel’de gerçekleştirildi. İş dünyasına yön veren kadınların yer aldığı panelin konuk konuşmacıları İlkay Demirdağ, Feyza Narlı, Mine Taşkaya ve Eda Uluca Özcan oldu. Etkinliğe Antalya Valisi Hulusi Şahin’in eşi Ebru Şahin, Alanya Alaeddin Keykubat Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Oğuz Karahan, Muratpaşa Belediye Başkan Vekili Canan Keleş, Antalya OSB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ali Gönen, meslek odası başkanları, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve ANSİAD üyeleri katıldı. Panelin açılışında konuşan ANSİAD Başkanı Ercan Özbek, kadınların iş yaşamındaki rolüne dikkat çekerek, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nün sadece bir anma gününden ibaret olmadığını, aynı zamanda kadınların topluma, iş dünyasına ve ekonomiye kattığı değeri vurgulamak, başarılarını görünür kılmak ve hep birlikte daha eşit bir gelecek için ilham almak amacıyla bir arada olduklarını belirtti.
‘Tüm toplumun kazancı’
Başkan Özbek, 8 Mart’ın tarihsel sürecinden bahsederek, “Dünyada ve ülkemizde kadınların iş gücüne katılım oranı erkeklere kıyasla ne yazık ki daha düşük. OECD ülkelerinde kadınların iş gücüne katılım oranı ortalama yüzde 60 seviyesindeyken, Türkiye’de bu oran yalnızca yüzde 36. Yönetim kurullarındaki kadın oranı ise yüzde 17 seviyesinde. Bu rakamlar, kadınların potansiyelinin tam olarak ortaya çıkmadığını gösteriyor” diye konuştu. Şirketlerde kadın liderlerin yer almasının başarının altın anahtarlarından biri olduğunun altını çizen Özbek, “Yapılan araştırmalar gösteriyor ki kadınların yönetimde olduğu şirketler daha başarılı oluyor; inovasyonu artırıyor ve sürdürülebilir büyümeye katkı sağlıyor. Bu etkinlik iş dünyasındaki değişim sürecine katkı sağlamayı amaçlıyor. Kadınların daha fazla görünür olduğu, eşit fırsatlara sahip olduğu bir iş dünyası inşa edebiliriz. Çünkü kadının güçlenmesi yalnızca kadınlar için değil, tüm toplum için kazançtır” ifadelerini kullandı.
Doğa ve insan odaklı yatırım
‘Etki Odaklı Liderlik’ başlıklı konuşmasında söz alan Etki ve Yatırım Stratejisti İlkay Demirdağ, iş dünyasında sürdürülebilir ve sosyal fayda odaklı liderliğin önemine dikkat çekerek şunları paylaştı: “Biz hala finansal yatırım beklentileri olan finansal yatırımcılarız ama bunu yaparken doğa ve insana katkı sağlayan yatırımlara odaklanmaya çalışıyoruz. İçinde bulunduğum farklı yatırım fonlarıyla yatırım yapıyorum, diyebilirim. Örneğin Amerika’da içinde olduğum yatırımla derin teknoloji, tarım teknolojileri, iklim teknolojileri ve enerji sektörünün dönüşümüyle ilgili alanlarda yatırım yapıyoruz. Avrupa’da alt bölge ve enerji projelerine yatırım yapıyoruz ve farklı etki fonlarının da yatırım stratejilerinin şekillenmesine globalde destek veriyoruz. Yönetim kurulları içerisinde kurumsal stratejilerin daha etki odaklı bir yaklaşıma dönüşmesini sağladık hem yönetim kurulu üyesi olarak hem de yönetim kurullarına danışman olarak. Bütün bu zihniyetin ve ekosistemin büyümesi için globalde çok büyük bir etki ekosistemi yönetiyorum. Bu alana yatırım yapan varlık yöneticileri, kurumlar, politika yapıcılar ve girişimcileri bir araya getirerek daha fazla sermayenin bahsetmiş olduğum dikeylerde yatırıma yönlenmesini sağlamaya çalışıyorum.”
‘Araştırmalarımız bize ışık tutuyor’
İş insanı Feyza Narlı, ‘Geleceğin İş Dünyası: Dijital Beceri ve İstihdam Trendleri’ konulu sunumunda, iş gücünün geleceğini şekillendirecek dijital yetkinlikler ve yeni nesil istihdam modellerindenbahsederek şunları kaydetti: “Hayat hızla değişiyor. Çünkü artık teknoloji dünyamızın içerisinde, sosyal yaşamımızın içerisinde yer alıyor. Biz de aslında bu değişimi görüyoruz. Dolayısıyla değişen dünyayla birlikte işin dinamikleri de değişiyor. İşte bu dinamikleri yakından takip ediyoruz ve bu dinamikleri yakından takip ederken de işe yerleştirmede iki farklı markamızla çalışıyoruz. Artık dünya o kadar hızlı değişiyor ki özellikle belli kurumların işte bu değişimi yönetecek kaynaklara dışarıda sahip olması hem çok pahalı olabiliyor hem de verimlilik anlamında anlamlı olmayabiliyor. İşte bu noktada performans yönetimi, kariyer yönetimi, ücret araştırmaları, çalışan memnuniyetini sağlamak tarafında da gereken destekleri veriyoruz. Araştırmalarımız bize çok ışık tutuyor ve Antalya’da Akdeniz bölgesinde araştırmalarımızda da verilerimizle de çok desteklediğimiz alanlardan bir tanesi. Özellikle Antalya’da Gayri Safi Milli Hasıla’da (GSMH) aldığı pay 3 buçuğa ulaşmış durumda ki herhalde son dönemlerin en yüksek oranları.”
‘Artık Türkiye’den teknoloji üretiyoruz’
İş insanı Mine Taşkaya ‘Akıllı Teknolojiler, Sürdürülebilir Kalkınma: Yapay Zeka ve Veri Analitiği ile Geleceği Şekillendirmek’ konusunu ele alarak, teknoloji ve veri analitiğinin iş dünyasında sürdürülebilir kalkınmaya sağladığı katkıdan söz etti. Taşkaya, “Bizler 25 yıldır Türkiye’nin bütün sektörlerindeki üretim, satış, sanayi, perakende, banka, sigorta ve kamu olmak üzere tüm sektörlerde uçtan uca veri yönetimi, veri analitiği, yapay zeka çözümlerine kadar hizmet veren bir teknoloji şirketiyiz. Aynı zamanda diğer uzmanlık alanımız finansal teknolojiler. Bir bankanın, bir finansman şirketinin faaliyet gösterebilmesi için ihtiyacı olan ana bankacılık çözümünü sunuyoruz ve onların üzerinde de yer alan tüm karar destek analitik çözümlerini banka müşterilerine sağlıyoruz. Artık biz de Türkiye’den teknoloji üreten bir şirketiz, Amerika’dan ithal etmiyoruz. Şimdiki hayalimiz ise Türkiye’de ürettiğimiz bu teknolojileri dünyaya ihraç edebilmek. Bizim uzmanlık alanımız şirketlerde verileri toplamak, bunları işlemek ve bunların karar destek süreçlerine yardımcı olacak şekilde hazırlanması ve karar vericilerimizin şirketlerimizdeki kritik stratejik kararları verecek olan organizasyondaki herkesin elindeki verilere bakarak doğru zamanda doğru kararları vermesine bugüne kadar yardımcı olmaya çalıştık. Her sektörde de bu konuya öncü yatırım yapanların çok ciddi fark yarattığını bugüne kadar Türkiye’de ve dünyada da hep gördük” diye konuştu.
‘Çalışan bağlılığında daha fazlası bizde’
İş insanı Eda Uluca Özcan da ‘Bağlılığın Yeni Şifreleri: Teknoloji ile Mutlu Çalışanlar Yaratmak’ isimli konuşmasında, çalışan motivasyonunda dijitalleşmenin ve yeni teknolojilerin rolünü değerlendirerek şöyle konuştu: “Çalışan bağlılığında daha fazlasını sunan, sadece yemek değil, yemeğin ötesinde çalışanları mutlu eden, bir dünya sunan bir marka olarak yolumuza devam ediyoruz. Hepimiz aslında teknoloji ile birlikte yaşıyoruz, hayatımızı sürdürüyoruz. Bundan 6 yıl önce yemek koçanı kullanıyorduk ama bugün geldiğimiz noktada artık yemek kartı bile yok, mobil kartlar var. Çünkü hepimizin cep telefonları var. Bizim bütün çalışanlarımızda, herkeste akıllı telefon var ve herkes kendilerine verilen, şirketlerinin verdiği faydaları, maaş dışında kendilerine yatırdıkları ister yemek parası, ister giyim, ister eğitim, ister teknolojileri, onlara direkt cep telefonlarını açıp içerisinden ödemesini istediği yerden yapabildiği bir dünya sunuyoruz. İşte ben bu misyonla geldim ve artık tamamen cep telefonu üzerinden dijital olarak sunduğumuz bir hizmet veriyoruz.”