Uzmanlara göre bu tablo, sıklıkla dile getirilenin aksine bir “kadın tercihi krizi” değil; ekonomik ve sosyal sistemin ürettiği bir sonuç. Araştırmada, artan yaşam maliyetleri, evliliğin ekonomik açıdan riskli hale gelmesi, güvencesiz iş koşulları ve ilişkilerde azalan istikrarın bu dönüşümde belirleyici rol oynadığı vurgulanıyor. Kadınların artık evlilik ve annelik konusunda kendilerini zorunlu hissetmediği belirtiliyor.
Morgan Stanley, bu grubu “Prime Age Single Women” (En Verimli Yaşta Bekar Kadınlar) olarak tanımlıyor. Rapora göre söz konusu kesim yalnızca büyümekle kalmıyor, aynı zamanda tüketim alışkanlıkları, konut tercihleri ve iş gücü yapısıyla ekonomiyi de yeniden şekillendiriyor. Araştırmada dikkat çekilen bir diğer nokta ise toplumsal çelişki. Bir yandan “Neden kimse evlenmiyor?” sorusu gündeme gelirken, diğer yandan evliliği ve çocuk sahibi olmayı sürdürülebilir kılacak ekonomik ve sosyal koşulların zayıfladığına işaret ediliyor. Uzmanlar, ortaya çıkan tablonun bireysel tercihlerden çok modern düzenin yarattığı yapısal sorunların bir faturası olduğunu vurguluyor.




