Eğitim-İş Antalya Şubesi, Eğitim-Sen Antalya Şubesi, Hürriyetçi Eğitim-Sen Antalya Şubesi ve Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Antalya İl temsilcileri düzenledikleri ortak basın açıklamasıyla yaşanan süreci eleştirerek, adalet ve liyakat çağrısında bulundu. Eğitim-İş Antalya 1 No’lu Şube Başkanı Sadık Acar, İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasının torpil, usulsüzlük ve adam kayırmanın merkezi hâline geldiğini öne dürdü. Acar, “Bu kurum, Antalya’nın eğitimine değil, efendilerine hizmet etmektedir. Atamayı torpil, teftişi tehdit, ihaleyi rant, mülakatı kayırmaya dönüştürdüler. Şimdi de proje okulları üzerinden hayâsızca kadrolaşma yapılıyor. Asıl proje, okulların içini boşaltmak ve tarikat-cemaat ortaklığıyla biatçı nesiller yetiştirme projesidir. Buna izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. Acar, ayrıca öğrencilerini tehdit eden idareciler hakkında da savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.
‘Hukuksuzluk derinleştiriliyor’
Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Kadir Öztürk ise mevcut iktidarın çağdaş, laik ve bilimsel eğitimi hedef aldığını savundu. Öztürk, “23 yılda 9 Milli Eğitim Bakanı değişti, her biri eğitimi daha da kargaşaya sürükledi. Bugün proje okulları üzerinden hukuksuzluk derinleştiriliyor. Bu iktidar değişmedikçe eğitimde kargaşa, adaletsizlik ve yoksulluk sona ermeyecek. Tüm eğitim emekçilerini birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz. Ya hep beraber kurtulacağız, ya hiçbirimiz” dedi.
‘Destek olmaya çağırıyoruz’
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası Antalya İl Temsilcisi Mehmet Akif Karaca da eğitim emekçilerinin hem kamu hem özel sektörde ağır baskılar altında olduğunu vurguladı. Karaca, “Özellikle proje okullarında liyakat yok sayılmış, keyfi atamalarla öğretmen ve öğrencilerin söz hakkı ortadan kaldırılmıştır. Adil ücret, iş güvencesi ve nitelikli eğitim hakkı için özel sektör öğretmenleriyle kamu öğretmenlerinin ortak mücadelesini büyütüyoruz. Kamuoyunu bu adalet mücadelesine destek olmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Norm fazlası gösterildiler’
Hürriyetçi Eğitim-Sen Antalya Şube Başkanı Hilmi Taner ise proje okullarının yanlış bir mantıkla kurgulandığını dile getirdi. Taner, “Başlangıçta ulusal ya da uluslararası projeler yürüten kurumlar olarak tanımlanan proje okulları, bugün tamamen keyfi atamaların yapıldığı yapılar hâline geldi. Antalya’da 170 civarında öğretmenin görev süresi dolmasına rağmen atamaları yapılmadı ve norm fazlası gösterildiler. Atamalar hangi kritere göre yapıldı, kimse bilmiyor. Bu süreç tam bir kaos yaratmıştır. Bizler, geçmişte olduğu gibi bugün de sınavla öğrenci ve öğretmen alan, liyakat esaslı bir sistemi savunuyoruz” diye konuştu.
‘Proje değil, adalet istiyoruz’
Basın açıklamasında tüm sendikalar ortak bir mesaj vererek, “Eğitimde torpil değil, liyakat esas alınmalıdır. Proje değil, adalet istiyoruz. Eğitim kurumları tarikat ve cemaatlerin değil, halkın çocuklarına hizmet etmelidir. Öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin ve Cumhuriyet değerlerinin yanındayız” ifadelerine yer verdiler. Sendikalar, yaşanan hukuksuzluklara karşı tüm yasal yolları kullanacaklarını ve mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı.