Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın’ın iki gün önce Twetter’da “istediği soruyu istediği gibi yanıtlama tuzağı”na düşenler, aldıkları cevaplardan tatmin oldu mu bilmiyorum..
Ama..
İşine gelmeyen soruları duymazlıktan geldiğini çok iyi biliyorum..
Nitekim, bazı gazeteci arkadaşlarımız “alamadıkları cevapları” yazı konusu edip köşelerinde bile yazmışlar..
Ben de bir “Halkkart sorusu” soracaktım, vazgeçtim..
Nasıl olsa cevap vermeyecekti..
Çünkü, daha önce en az bu köşeden 3-4 kez sordum, hiç cevap verememişti..
Cevap vermeyeceğini bile bile yine de çok yakında yine soracağım..
En azından vatandaşın zihnini biraz tazelemiş olurum..
…
Bugün, bir hatırlatma daha yapacağım..
25 Nisan tarihli yazımdan bazı bölümler aktarıp, zihninizi taze tutmaya çalışacağım..
Çünkü..
Çok çabuk unutuyoruz..
…
Biliyorsunuz..
Akaydın’la ilgili yazdıklarım nedeniyle çok fazla eleştirildim..
“Yalan söylüyor” dedikçe..
“İnkarcı, megaloman ve alaycı, insanlarla dalga geçiyor” dedikçe..
“Herkesi ahmak kendisini akıllı sanıyor” dedikçe..
“Akaydın’a göre, herkes suçlu, bir kendisi sütten çıkmış ak kaşık” dedikçe..
Ekdağ’a genel müdür yaptığı zat tarafından “iftiracı” konumuna düşürüldüm..
Yazılarıma yorum yazan okuyuculardan neredeyse küfür bile yedim..
Yetmedi..
Akaydın, “hakaret davası” açtı..
Ama..
“Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner”miş..
…
Şu ifadeleri dikkatle okuyun..
Hiçbiri bana ait değil..
Beni Akaydın’a karşı iftiracılıkla suçlayan..
Akaydın’ın Ekdağ’a genel müdür yaptığı..
Şiddet sabıkalısı olduğu halde, CHP’lilerin de utanmadan TBMM’ye taşıdığı bir zata ait..
İyi okuyun..
…
- Akaydın çok bilgili olabilir, ancak o bilgiyi yönetecek akıl yoksa bunun sorumlusu başkası olamaz..
- Akaydın örgütün içinden gelmiyor..
- Akaydın kendisini dünyanın merkezinde gören bir insan..
- CHP'nin parti anlayışını Akaydın bozdu..
- Akaydın ‘3 yıldır mobbing uyguluyorlar, taciz ediyorlar, çalıştırmıyorlar, otobüs aldırmıyorlar, meclis komisyon seçiminde bana fırsat tanımıyorlar’ diyor. Bu söylemlerin hepsi yalan..
- Akaydın’ın ‘Büyük ağabey’ tanımlaması seviyesiz bir uslüp..
- Akaydın kongrelerde herkesten önce söz alıyor, konuşup gidiyor. Saygısı da yok, dinlemiyor..
- Akaydın, her gittiği yere 2 otobüs adam ile gidiyor. Oraya gelen fedaileri diğer konuşmacıları konuşturmamak adına laf atıyorlar..
- Akaydın ‘Konjektürel provakatiflik’ yapıyor..
- Akaydın, CHP’nin çok hassas bir konusu olan Alevi-Sünni meselesini kaşıyor..
- Partiyi çok sevdiğini söyleyen Akaydın, başkanlığının üçüncü ayında ‘partililerden gelen hiçbir şeyi yapmayacaksınız.. Partililerin hiçbir işini yapmayacaksınız.. Bunu yapan karşısında beni bulur’ dedi..
- Akaydın, ‘CHP'liler cahiller topluluğu, böcek gibi ezeceksiniz’ dedi..
- Akaydın işte böyle bir anlayışa sahip.. İnsanları aşağılamasıyla meşhur.. İnsanları hor gören, tepeden bakan bir anlayışa sahip..
- Bilim her şey değildir.. Bilim sevgi, iletişim değildir.. Sen iletişemiyorsan, bunun sorumlusu Deniz Baykal değildir..
- Meclis üyelerine kötü diyor, Kılıçdaroğlu'nu zamanında yalancılıkla suçlamıştı..
- Baykal'ı suçluyor, milletvekillerini kötülüyor.. Herkes haksız da bir tek Akaydın mı haklı?
…
Dikkat ettiniz mi?
Taa rektörlüğünden bu yana Akaydın ile yaptığım nitelemeler, benzetmeler ve eleştirilerle neredeyse bire bir örtüşüyor..
Meğer ben az bile söylemişim..
Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ı..
Yerel seçim çalışmalarından itibaren yanından hiç ayrılmayan birinden daha iyi kim tanıyabilir?
…
Bu sözlerden sonra..
Sanırım, artık hiç kimsenin “Akaydın’ı eleştirdiğim”de bana söyleyeceği bir şey kalmadı..
İşte Akaydın bu..
Bağışlayın, bu kentte yaşayanlara bunu daima hatırlatacağım..