Yine “akademisyen” Mustafa Akaydın..
Yine inkar..
Yine yalan..
Yine başkalarını suçlama..
Rektör olmuş, belediye başkanı olmuş..
Ama..
“Adam”lığın ölçüsünün ne olduğu konusunda hala “cehaletini” koruyor..
İki konuda bunu sizlere anlatacağım..
…
BİR..
Biliyorsunuz..
CHP Merkez Yürütme Kurulu, CHP’li belediyelerden Başbakan’a 5 bin liralık manevi tazminat davası açmalarını istemişti..
Bu isteğe karşı Akaydın ne yapmıştı?
Bu karara uymayacağını, Başbakan aleyhine dava açmayacağını, İzmir Büyükşehir Başkanı ile bazı İstanbul ilçe başkanlarının da kendisiyle aynı düşüncede olduğunu söylemişti..
Ve “parti kendisi açsın” diyerek “dik” bir duruş sergilemişti..
Bu tavrı, 21 Aralık 2011 Çarşamba günkü yerel ve yaygın gazetelerde “Akaydın partisinin kararına karşı geldi” başlıklarıyla yer aldı..
Çoğu kişi bu tavrı “takdir”le karşıladı..
Ama..
Aynı Akaydın, önceki gün 180 derece dönüverdi..
İzmir Büyükşehir Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla birlikte Kılıçdaroğlu'nun TBMM'deki makamında bir görüşme yaptı..
Belli ki..
Kılıçdaroğlu ile yapılan konuşma istediği gibi geçmemiş..
Görüşmeden sonra da gazetecilere şöyle dedi:
“Dava açmayacağım diye bir şey yok..
Onu yerel basın yanlış yorumladı..
‘Belediye tüzel kişiliği olarak açmayacağım’ dedim..
Kişisel olarak açma konusunu değerlendiriyorum..”
…
Bu tavrın adı nedir?
…
İKİ..
Yine Akaydın..
Gazetecilerle yaptığı konuşmaların birinde..
“Trafiğe el attım, sıkıntı verdim, sonuçta düzelttim.. Ama, maalesef şu dolmuş şoförlerini adam edemedim” demiş..
Başta da dedim ya..
Okumuş-üfürmüş, ama “adam”lığın ölçüsünün ne olduğu konusunda hala “cehaletini” koruyor..
Akaydın’a göre “adam olmak” elinden ekmeğinin alınmasına ses çıkarmamak mıdır?
Plansız ve mantıksız trafik düzenlemelerini kayıtsız-şartsız kabullenmek midir?
“Birleşin” dendiği anda “emir padişahımızındır” diyerek boyun eğmek midir?
Demek ki.
“Antalya’ya iş ve aş vaad eden, -insan hak ve özgürlüklerine saygılı olması gereken- Prof. Dr. Başkan, dolmuş şoförlerinden “biat etmesi”ni bekliyor..
“Adam”lığın en önemli göstergelerinden biri olan “sözünü tutmak” gibi bir konuyu unutuyor..
Akıllı kart, ulaşımda yeni sistem, 100. Yıl gibi bu kentin kaderini değiştiren “yanlışlar” yaptığını kabul etmiyor..
Ama..
Sadece ekmeklerini kazanma peşinde koşan, işleri konusunda “akılcı bir düzenleme” bekleyen ve kendisine boyun eğmeyen dolmuş şoförlerini “adam edemedim” diye niteliyor..
…
Bu tavrın adı nedir?
…
Gördüğünüz gibi..
CHP Merkez Yürütme Kurulu yanlış..
Açıklamasını kamuoyuna yansıtan gazeteler yanlış..
Meclis’te kendisine otobüs alma yetkisi vermeyen üyeler yanlış..
Ekmeği peşinde koşan dolmuş şoförleri yanlış..
Tek doğru var, o da “akademisyen” Mustafa Akaydın..
…
Bunun yorumunu da size bırakıyorum..
Ve..
“Tanrı Antalya’yı korusun” diyorum..
Trend Haberler

Ali Yılmaz’ın tüm mal varlığına el konuldu

Meğer Narenciye’yi Karabulut almış!

Ali Yılmaz dahil 8 kişi cezaevine gönderildi

Antalya’nın köklü kuyumcusu sessizce kapandı: Gökhan Böcek yaktı ve kaçtı

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Ali Yılmaz sessizliğini bozdu: ‘İş birliği olsaydı davalık olmazdım’