Bugüne kadar Antalya’ya yapılacak yatırımları engelleyip gelişmesini geciktiren “istemezükçüler” Antalya’nın stadyuma kavuşmamaması için yine “saldırıya” geçtiler..
Bu kentin akl-ı selim insanlarına, yöneticilerine, siyasetçilerine ve STK yöneticilerine sesleniyorum: “Buna sessiz kalacak mısınız?
…
Çok yazdık, çok söyledik..
Ne zaman bir yatırımcı gelip Antalya’ya artı bir değer kazandırmaya kalksa, Mimarlar Odası ile İnşaat Mühendisleri Odası ve gedikli belediye meclis üyesi avukat Fahrettin Köken hemen “olmaaazz, istemezüüükk” diye feryat etmeye başlıyor..
Bu yetmiyor, işi engelleyip yatırımcıyı bezdirimek ve kaçırmak için dava açıp işi geciktiriyor..
İş gecikince de yatırımcı çoktaan ortadan kaybolup gidiyor..
Bu arada, başlanmış işler olduğunda (100. Yıl’a yapılacak stadyum örneğinde olduğu gibi) düzeltilebilecek iptaller oluyor..
Belediye bu düzeltmeyi yapmak yerine “siyasi bir karar”la iptali tercih ediyor..
Ve sonucunda da Antalya halkının cebinden çıkan trilyonlarca lirayı babasının parası gibi “tazminat” olarak yatırımcıya ödüyor..
…
İşte bu “istemezükçü”lerden biri olan İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cem Oğuz, çeşitli toplantılardan sonra 100. Yıl’a yapılmasına karar verilen stadyum konusunda tekrar atağa geçti..
Bütün milletvekilleri, il başkanları, STK temsilcileri, Antalyaspor yöneticileri ve Üniversite’nin de katıldığı geniş platformda uzun uzun tartışıldıktan sonra, “Stadyum yapılacak en uygun yer 100. Yıl alanıdır” şeklinde alınan karardan sonra gereken girişimler yapılmış, Spor Bakanı ile Başbakan da bunu kamuoyuna açıklamıştı..
İşe yine siyaset bulaştı..
CHP’nin arka bahçesi olan Mimarlar Odası ile İnşaat Mühendisleri Odası ve Fahrettin Köken’den oluşan “istemezük” cephesi, “anket yapacağız, toplantı ile 100. Yıl alanını sorgulayacağız” diyerek yeniden ortaya çıktı..
Cephede Cem oğuz, cephe arkasında içinde Mustafa Akaydın’ın da bulunduğu geniş bir CHP kitlesi bulunuyor
…
Bu “istemezük cephesi”nin tek amacı, iktidar partisine puan kazındıracak bir çalışmayı engellemekten başka hiçbir şey değil..
Yani siyasidir..
Stadyumlar, bütün dünyada “yaşayan alanlar” olarak düzenlenmektedir..
Stadyumlar, sadece maç yapılan bir saha değil, çevresinde oluşturulan yaşam alanlarıyla kente ve kentliye 24 saat hizmet verecek yerlerdir artık..
Ayrıca, yürüyüş mesafesine yapılmayan stadyumlar, “ölü yatırım” olarak kalmaktadır..
Yürüyüş mesafesinde olmayan stadyumlara seyirci de rağbet etmemektedir..
Nitekim, Üniversite Stadi’nda yapılan ilk lig maçında 7500 kişilik stadyum dolmamıştır..
100. Yıl’a yapılacak tesisler, işte bu nedenle çok önemlidir..
Zaten kentin akil insanları yaptıkları toplantılardan sonra buraya yapılacak stadyuma bu nedenle onay vermişlerdir..
El-alem ileri giderken, Antalya’nın geri gitmesinin mantığı var mıdır?
…
Bir de şu “istemezük cephesi”ni iyi tanımanızı istiyorum..
100. Yıl konusunda böylesine duyarlı(!) olan Osman Aydın-Cem Oğuz-Fahrettin Köken üçlüsü, yerel seçimlerden bu yana Antalya’nın başına bela olmuş Halkkart soygunu gibi, kent içi toplu ulaşım gibi, öncelikli hizimetler dururken yılda 40 milyon harcanan eğlenceler gibi, mahkeme kararlarını uygulamayan Büyükşehir yönetimi gibi, bazı ihaleler gibi konularda hep susmuşlar, Antalya halkının hakkını savunma adına tek kelime etmemişlerdir..
Böylesi “suskun” tavır sergileyenlerin bir anda 100. Yıl’a yapılacak stadyumu engelleme girişimlerini sizlerin insafına bırakıyorum..
Ve soruyorum:
“Buna sessiz kalacak mısınız?
Bu kişilere inanacak mısınız?
Antalya’nın stadyuma bir an önce kavuşmasını engelleme çalışmalarına göz mü yumacaksınız?”
Haydi Antalya, kalk artık ayağa..
Trend Haberler

Antalya’ya iki yeni otel daha geliyor: ÇED süreci başlatıldı

Antalya'da yarın hava nasıl olacak? 1 Ağustos Cuma

Büyükşehir’de soruşturma genişliyor: Bir müdür daha gözaltına alındı

Adaylığını duyurdu: Emrah Yurtlak CHP Kepez’de değişim için sahada!

Kepez Belediyesi’nde şok istifa!

Bakan Yerlikaya duyurdu! Eski tip ehliyet yenileme süresi son kez uzatıldı