2025 yılına sayılı günler kala asgari ücret herkesin merak konusu oldu. Konuya açıklık getiren Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Başkan Vekili Avukat İbrahim Güllü, asgari ücretin bu denli önemli olmasının büyük bir sorun teşkil ettiğini ifade ederek bunun sebebini ise şöyle açıkladı: “Dünyanın birçok yerinde asgari ücretli çalışan sayısı yüzde 5-6 civarındadır. Özellikle gelişmiş ülkelerde bu oran düşüktür. Asgari ücretli çalışan oranı bir nevi gelişmişlik göstergesidir. İstanbul’da 3 araçla işe gidip gelen kişi ile Yozgat’ta yürüyerek işe gidip gelen kişinin aynı ücretle geçinmeye mahkum edilmesi adaletli değildir. Bu nedenle illere göre asgari ücret fark edebilir.”
‘Farklı yetkinlikteki işler aynı ücretle olmaz’
Sosyoekonomik gelişmişlik endeksine göre farklı yetkinliklerde iş yapan çalışanların aynı ücreti almasının sürdürülebilirlik açısından ne denli sağlıklı olduğu değerlendirmesini yapan Av. İbrahim Güllü şunları kaydetti: “Farklı yetkinlikte işleri aynı ücretle yaptırmaya kalktığınızda zeki insanların ülkeden göçüne neden olursunuz. Çünkü zeki ve daha çok para kazanacağına inanan, yabancı dil bilen veya öğreneceğine inanan insanlar ülkeyi terk edecektir. Geriye niteliksiz kişiler kalacaktır. Son olarak doktorlar örneğinde olduğu gibi. Bu ülke ekonomisinin gerilemesine neden olacağı gibi yetkin olmayan kişilerle aynı ücreti alan nitelikli kişilerde çalışma adaletinin yok olmasına ve sömürüldüğü hissine neden olur. Ayrıca kalifiye insanın çalışma şevki kırıldığından verimi düşecektir. ‘Nasıl olsa aynı ücreti alıyorum’ diyerek işi savsaklamaya başlayacaktır. Komünizmin yıkılmasında yatan temel neden de budur.”
‘Enflasyon bir numaralı halk düşmanı’
Buna istinaden market ve pazar fiyatlarına personel giderinin etkisinin çok fazla olmadığını düşünen Güllü, şöyle devam etti: “Bundan daha ziyade benzin gibi nakliye ve üretimin her aşamasında fiyatların katlanmasına istinaden aracılar ve vergiler gelmektedir. Benzin fiyatının üretici ve nakliyeciye maliyetine verildiğini, yine tarım ve üretim için makine ve benzeri ekipmanlardan vergi alınmadığı, üretim üzerinden KDV ve benzeri vergi oranlarının düşürülmesi halinde maliyetler düşecektir. Fiyatlar da ona göre düşüş gösterecektir. En önemli etkinin benzin ve elektrik ve vergi giderleri olduğunu düşünüyorum. Enflasyon esasen fiyat artışıdır. Enflasyonun nedeni maliyetler değildir. Ülkenin giderlerinin karşılanmaması nedeni ile karşılıksız para basılmasıdır. Yani siz karşılıksız para basmayı bıraktığınız vakit enflasyonda son bulur. Yani açlık sınırın altında yaşama mahkum edilmede enflasyon bahane olamaz. Bir yanda kamuda lojman, konut ve araç giderleri varken asgari ücretten tasarruf olmaz. Enflasyon bir numaralı halk düşmanıdır. Ahlakı bozar. Ocakları söndürür. Halkı perişan eder.”