Kolay olmakla prensipli olmak arasındaki ince ama derin çizgiden bahsedelim mi?

Instagram sayfalarında gezerken çok güzel bir yazı ile karşılaştım, şöyle diyordu; o kadar çok insanların hayatını kolaylaştırıyorum ki bana değer vermeyi unutuyorlar.

Tam yerinde bir sitem değil mi sizce de? Çaba sarfetmekten kendimizi ikinci plana attığımız ilişkileri hatırlatıyor bana. Aileniz, arkadaşlarınız, sevgiliniz.. Hepsi için tüm gayreti gösterirken bir anda görünmez hale geliyorsunuz. Oysa ki siz o gayretlerin, belki de tamamı için sürekli kendinizden ödün verdiniz. Yapmam dediklerinizi yaptınız. Daha önce bilmediğiniz yöntemlere başvurdunuz. Hatta en olmayacak işlerin içinde buldunuz kendinizi. Yine de yapmaya devam ettiniz.

İşlerin sonunda artık takdir edilmeyi de geçip, siz “zaten böyle biri” adını aldığınızı farkediyorsunuz. Büyük haksızlık.

Ne güzel şeydir aslında insanın kendine ait bir çizgisinin olması ve bunu koruması.  Bu noktada prensipli olmak ve kolay olmak arasında bir yer belirlemiş oluyorsunuz kendiniz için. Eğer kendinize ait kurallarınızdan karakterinizden ödün veriyor iseniz kolay olmayı seçtiniz demektir. Bu sebeple büyük haksızlığın sorumlusu biziz. Kimse özellikle yapmıyor bunu.  Biz kendimize ait olana sahip çıkmak durumundayız.

Şimdi burada birbirimizi yanlış anlamamak adına şu yönü ile de değerlendirmeliyiz; elbette ki sevdiğimiz insanlar için, değer verdiğimiz yakınlarımız için emek sarf edebiliriz. Sürekliliği önemli bu durumda. Sürekliliği olan her davranış kişinin parçası haline geliyor. Biz prensiplerimizden ödün verdiğimiz durumda bunu en başında bir kereliğe mahsus açıklamalıyız. “Bu durum benim onaylayacağım bir olay değil ama senin için bir kez yardımcı olacağım” gibi.  Bu tutumun da istikrarı olmalı. Bir kez yapacağım dediğiniz desteği ikinci kez yaparsanız inandırıcılık ve saygı azalacaktır.

Prensipli olmak zor değil. Hayırlarınız ve evetleriniz sizi temsil ediyor. Herkesin şimdi düşünmesini istiyorum. Nelere hayır diyoruz nelere evet? Gözden geçirelim hayırlar hep hayır mı? Evetler hep mi evet?

Kendimizi biraz hatırlayalım.