Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi. Erdoğan, bugün 3 Kasım 2002 seçimlerinin 23'üncü seneidevriyesi olduğunu hatırlatarak, "Çok partili demokrasi tarihimizde yeni bir rekora daha imza atmanın haklı kıvancını yaşıyoruz. 58'inci hükümetten bugüne kadar bakanlar kurulu ve kabinelerimizde görev alan tüm arkadaşlarımızı canıgönülden tebrik ediyor, her birine; ülkemize, milletimize ve davamıza olan hizmetleri dolayısıyla ayrı ayrı şükranlarımı sunuyorum. Ebediyete uğurladığımız arkadaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet niyaz ediyorum. Girdiğimiz tüm seçimlerde desteğini ve duasını bizden esirgemeyen aziz milletimizin her bir ferdine aynı şekilde teşekkür ediyorum. Bundan tam 23 yıl önce milletimizin sandıkta teveccühüne ilk defa mazhar olduğumuzda hangi duyguları taşıyorsak bugün de aynı heyecanı, aynı coşkuyu, aynı gururu hücrelerimize kadar taşıyoruz. İlk günkü gibi Türkiye'ye ve Türk milletine hizmet sevdalısıyız. İnşallah daha nice yıllar azimle, aşkla, şevkle, tutkuyla milletimize hizmet üretmeye, Türkiye'yi büyütmeye devam edeceğiz. Cumhurbaşkanı Kabinesi olarak içeride ve dışarıda yoğun bir gündemle Türkiye Yüzyılı'nı inşa etme mücadelemizi sürdürüyoruz" dedi.

'TÜRKİYE'Yİ TÜM BÖLGESİNİN CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRİYORUZ'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldıkları tüm uluslararası toplantılarda ziyaret ettikleri her ülkede milletin hakkını en güçlü biçimde savunduklarını ifade ederek, gerçekleştirilen Afrika ve Körfez ziyaretlerini anımsattı. Erdoğan, "Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı ülkesini ve hükümetini şikayet etmek için Avrupa kapılarında sabahlarken biz işte böyle stratejik hamlelerle Türkiye'yi tüm bölgesinin cazibe merkezi haline getiriyoruz. Burada bir üzüntümü de samimiyetle paylaşmak istiyorum, biz yeni Genel Başkana ilk etapta açıkçası bir şans tanımıştık. Göreve gelirken verdiği 'Yurt dışında Türkiye partisi olacağız' sözünden umutlanmıştık. Fakat Sayın Genel Başkan, diğer bütün taahhütleri gibi maalesef bunun da arkasında duramadı. Selefinin kötü geleneğini devam ettirdi. İç siyasetin gelip geçici tartışmalarını yurt dışına taşıdı. Hatta yurt dışındaki yoldaşlarından güç devşirmeye çalıştı. İki alkış almak, birkaç marjinal tipten destek koparmak uğruna hem başında bulunduğu yüz yıllık partiyi hem de kendisini yabancılar karşısında küçük düşürdü. Halen bu hatalı çizgide siyaset yapmakta ısrar ediyorum. İcbar edildiğini düşündüğüm bu yolun yanlışlığını inşallah kendisinin de kısa sürede fark edeceğine inanıyorum" diye konuştu.

'TÜRKİYE, SAVUNMA SANAYİNDE TARİH YAZMAYA DEVAM EDECEK'

Bu müzeyi gezenler Antep Savunması dönemine gidiyor
Bu müzeyi gezenler Antep Savunması dönemine gidiyor
İçeriği Görüntüle

Savunma sanayi alanındaki gelişmelere ilişkin Erdoğan, "İlk milli jet eğitim ve hafif taarruz uçağımız HÜRJET nasıl kendi alanında liderliğe oynuyorsa tüm süreçler tamamlandığında Allah'ın izniyle KAAN da aynı şekilde kendi kategorisinde zirveyi zorlayacaktır. İspanya hükümetinin geçen hafta 45 adet HÜRJET alımını onaylamasını bu iddialı duruşumuzun bir ispatı olarak görüyoruz. Bunun arkasının geleceğinden hiçbir şüphe duymuyoruz. Türkiye gizli, açık tüm engelleme çabalarına rağmen savunma sanayinde tarih yazmaya inşallah devam edecektir" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, 2002’den itibaren en büyük atılımın yaşandığı sektörlerin başında turizmin geldiğini kaydederek, "23 sene önce 13,2 milyon olan ziyaretçi sayımız, geçen yıl 62,3 milyona ulaştı. Turizm gelirlerimiz ise 12 milyar dolar seviyesinden 2024 senesinde 61,1 milyar dolara yükseldi. Sektörümüzü kum, deniz, güneş üçgeninden çıkartarak sağlıktan kongre ve spor turizmine kadar farklı alanlarda geliştirdik. Aslında Türkiye olarak sağlık turizmi, kültür turizmi, inanç turizmi, doğa sporları gibi alanlarda çok ciddi bir potansiyele sahibiz. Anadolu’nun her bir şehri adeta bir açık hava müzesidir ama biz bu eşsiz potansiyeli henüz tam manasıyla değerlendiremiyoruz. Rant hırsı, ihmal veya tedbirsizlik gibi sebeplerle son dönemde yaşanan facialar maalesef sektörümüzün üzerine hak etmediği bir gölge düşürdü. Bilhassa 21 Ocak tarihinde Kartalkaya’da meydana gelen ve 78 canımızı kaybettiğimiz otel yangının yüreklerimize açtığı yaralar halen tazedir. Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza rahmet diliyor, acılı ailelerine sabrıcemil niyaz ediyorum. Geçtiğimiz günlerde açıklanan mahkeme kararları inanıyorum ki bir nebzede olsa yüreklerdeki yangına su serpmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki sürecin de takipçisi olacağız" diye konuştu.

'TURİZMDE GELİR HEDEFİMİZE EMİN ADIMLARLA YÜRÜYORUZ'

Erdoğan, "İşini düzgün yapanlarla elbette bir sorunumuz bulunmuyor. Milletten para kazanan, fakat millete hak ettiği hizmeti, güvenliği ve konforu sunmakta gerekli özeni göstermeyenlerin tepelerine biniyoruz. Açık söylüyorum, bu konuda en küçük bir tavizimiz yoktur ve olmayacaktır. Burada şunu da ifade etmek istiyorum; gerek gözünü para hırsı bürümüş vicdansızlara, gerekse bölgemizdeki gerginlik ve çatışmalara rağmen turizm sektörümüzün ilerleyişi sürüyor. 2025 yılının ilk 9 ayına ait veriler kısa süre önce açıklandı. Buna göre, 205 yılının ilk 9 ayında ülkemizi ziyaret eden kişi sayısı 49 milyon 993 bin oldu. Bu rakam bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 1,6 büyüme anlamına geliyor. Turizm gelirinde de geçen seneye kıyasla iyi bir yerdeyiz. 2025 yılının ilk 9 ayında ülkemiz tam 50 milyar dolar turizm geliri elde etti. Bu tüm zamanların üç çeyrek rekorudur. İlk 9 aylık gelirimiz de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 5,7 arttı. Bu rakamlar doğrultusunda 2025 yılı sonunda 64 milyar dolar olan gelir hedefimize emin adımlarla yürüdüğümüzü söyleyebilirim. Bizim için önemli bir veri de kişi başı gecelik harcamadır. İlk 9 ayda yabancı ziyaretçilerin kişi başı gecelik harcaması yüzde 9 artışla 116 dolara yükseldi. Tüm ziyaretçiler açısından ise bu rakam 103 dolar oldu. Bu umut verici rakamların da ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. Katkısı olan herkesi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı.

'TERÖRLE, ŞİDDETLE HİÇBİR YERE ULAŞILAMAZ'

Türkiye’nin potansiyelinin bunların çok daha üstünde olduğunu, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin turizmde hak ettiğini uzun yıllardır alamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunun en büyük nedeni sizin de bildiğiniz üzere terördü. Terörsüz Türkiye süreciyle inşallah bu engeli de tamamen kaldırıyoruz. Terör tehdidinin kalıcı olarak bitmesiyle Doğu ve Güneydoğu Anadolu çok farklı bir ivme yakalayacak. Bölge şehirlerimiz turizmde de şaha kalkacak. İstikrarını, güvenliğini, huzurunu, bilhassa da kardeşliğini güçlendirmiş bir Türkiye’nin önünde Allah’ın izniyle hiç kimse duramayacak. Bu süreç başarıyla neticelendiğinde İstanbul kadar Diyarbakır kazanacak, Antalya kazanacak, Van kazanacak; Bursa kadar Bitlis kazanacak. Terörsüz Türkiye menziline varıldığında inşallah kazanan 86 milyonun her bir mensubu olacak. Sadece ülkemiz değil, Suriye’den Irak’a bölgedeki tüm kardeşlerimiz de aynı şekilde terörsüz iklimin sağladığı imkanlardan istifade edecek.Ne yapıyorsak işte bunun için yapıyor, bunun için mücadele ediyoruz. Terörle, şiddetle, silahla ve ayrılıkçı gündemlerle hiçbir yere ulaşılamaz, bundan hiç kimseye hayır gelmez. Bu yalın gerçeği herkesin görmesini ümit ediyoruz. Altını çizerek tekrar söylüyorum; biz bu coğrafyanın bin yıllık sakinleriyiz ve sahipleriyiz. Mazimiz gibi geleceğimiz de ortaktır, bir ve beraberdir. Özellikle son 40 yılda çok büyük acılar yaşadık, çok ağır bedeller ödedik. Ne ülkemizde, ne de komşularımızın topraklarında artık terörün hiçbir çeşidini görmek istemiyoruz. Kaynaklarımızı eğitime, sanayiye, tarıma, sağlığa, turizme hasılı ekonomik kalkınmaya hasretmek istiyoruz. İnşallah bunu başaracağız. Hem iktidar ve ittifak olarak hem de millet olarak bunu mutlaka gerçekleştireceğiz. İstikbalin mutlu ve müreffeh günlerini birlikte inşa edeceğiz. Ayrılığa düşmeden, birbirimize güvenerek, müştereklerimizi büyüterek, birbirimize empatiyle yaklaşarak parlak yarınlara beraberce yürüyeceğiz" dedi.

Kaynak: DHA