Antalya denince akla genellikle masmavi denizler, tarihi kale surları ve doğal güzellikler gelir. Ancak bu büyüleyici şehir, keşfedilmeyi bekleyen gizemli tarihi hikâyelere de ev sahipliği yapıyor. Bunlardan biri de Toros Dağları’nın eteklerinde saklı kalan ve “Kral Yolu” olarak anılan antik patikadır.
Kral Yolu, Romalılardan önceye dayanan ve Likya ile Pisidya uygarlıkları arasında ticaret ve askeri geçiş için kullanılan gizli bir güzergâhtı. Bugünkü Döşemealtı ilçesi yakınlarında başlayan bu yol, dağların arasından geçerek Termessos Antik Kenti’ne kadar uzanır. Zamanla doğayla bütünleşen bu antik yol, sadece tarih meraklılarının değil doğaseverlerin de ilgisini çekiyor.
Günümüzde bile izleri görülebilen bu tarihi rota, Antalya’nın kültürel mirasının bir parçası olarak öne çıkıyor. Ancak ne yazık ki bu yol, bugüne kadar hak ettiği tanıtımı göremedi. Antalya’daki yerel tarihçiler ve doğa yürüyüşü grupları, bu gibi rotaların korunması ve turizme kazandırılması gerektiğini vurguluyor.
Antalya’nın az bilinen tarihi yerlerini keşfetmek, sadece bir gezi değil, zamanda bir yolculuk anlamına geliyor. Kral Yolu gibi hikâyeler, şehrin bilinen yüzünün ötesinde, daha derin bir tarih yattığını gösteriyor.