Genç Yaşta Futbola Veda Edip Masaya Oturdu
1995 yılında Almanya’da dünyaya gelen Devin Özek, Türk bir baba ve Alman bir annenin çocuğu olarak futbol kültürünün tam ortasında büyüdü. Küçük yaşlardan itibaren futbola ilgi duyan Özek, özellikle Almanya’nın güneydoğusunda yer alan TSV 1860 Rosenheim altyapısında yetişerek futbolculuk kariyerine başladı. Orta saha mevkisinde oynayan Özek, kısa sürede profesyonel düzeyde oynamaya başladıysa da 2016 yılında henüz 21 yaşındayken aktif futbol hayatına veda etme kararı aldı. Bu karar pek çok kişi için sürpriz olurken, Özek’in oyunun sadece sahada değil, yönetim katında da etkili olunabileceğini kanıtlayacağı yeni bir dönemin de başlangıcıydı. Futbolculuk kariyerini noktalamasının ardından, dikkatini tamamen futbol yönetimi ve organizasyonuna çeviren Özek, kısa sürede Avrupa’nın en çok konuşulan genç yöneticilerinden biri haline geldi.
Rolfes'le Başlayan Yönetici Serüveni
Futbol sahasından ayrıldıktan sonra kendini tamamen idari alanda geliştirmeye adayan Devin Özek, 2017 yılında Bayer Leverkusen’in efsane orta sahalarından Simon Rolfes’in sahibi olduğu Rolfes & Elsässer şirketinde göreve başladı. Bu şirkette hem scout (yetenek avcısı) hem de kariyer yöneticisi olarak çalışan Özek, futbolcuların gelişimi, doğru kulübe yönlendirilmesi ve potansiyel transferlerin planlanmasında görev aldı. Bu süreçte Avrupa’daki oyuncu pazarına dair büyük bir gözlem ve analiz yeteneği geliştirdi. Edindiği saha dışı bilgiler, oyuncu karakter analizleri ve istatistik temelli veri okuma becerisi sayesinde kısa sürede dikkat çeken bir scout profili haline geldi. O dönemlerde yaptığı oyuncu analizleri ve kulüpler arası temaslardaki başarısıyla futbol endüstrisinde profesyonel çevre edinmeye başladı.
Bayer Leverkusen’de Yükseliş Hikayesi
Devin Özek’in kariyerindeki en büyük sıçrama ise 2021 yılında Bayer Leverkusen’e resmi olarak katılmasıyla yaşandı. Kulüpte önce yetenek keşif departmanında görev alan Özek, kısa süre içinde potansiyelini ortaya koyarak daha üst görevlerde değerlendirilmek üzere yönetime önerildi. Bu süreçte kulübün uluslararası futbol operasyonlarını yöneten birimlerde aktif rol üstlendi. Özellikle Avrupa, Güney Amerika ve Afrika pazarlarındaki oyuncu izleme süreçlerinde gösterdiği başarı, onu kulübün Futbol Şubesi’nde Uluslararası İlişkiler Sorumlusu pozisyonuna taşıdı. Bu görevde transfer süreçlerini yöneten takımlarla koordinasyonu sağladı, oyuncu sözleşmeleri, temsilcilerle yapılan müzakereler ve FIFA-TMS sistemi üzerindeki işlemlerden sorumlu oldu. Bu yetkinliği sayesinde sadece Leverkusen içinde değil, Almanya’daki diğer büyük kulüpler arasında da adını duyurmayı başardı.
Xabi Alonso Hamlesi ve Transfer Başarıları
2022 yılında Simon Rolfes’in Leverkusen Sportif Direktörlüğü’ne getirilmesinin ardından Özek de Rolfes’in yardımcısı olarak görevlendirildi. Bu görev, onun hem teknik direktör seçimi hem de kadro planlaması gibi kritik alanlarda doğrudan söz sahibi olması anlamına geliyordu. Alman basınında yer alan haberlere göre, Xabi Alonso’nun Leverkusen’e teknik direktör olarak getirilmesi sürecinde Özek’in önerileri belirleyici oldu. Alonso yönetimindeki Leverkusen, 2023-2024 sezonunda tarihinin ilk Bundesliga şampiyonluğunu yaşarken, Özek’in transferde doğrudan etkili olduğu Grimaldo ve Boniface gibi isimler bu başarıda başrol oynadı. Ayrıca Moussa Diaby’nin Aston Villa’ya yüksek bir bedelle satılmasında da pazarlık sürecini yürüten isimlerden biri Özek’ti. Tüm bu adımlar, onun sadece futbolcuyu bulmakla kalmayıp, satış stratejisi geliştirme konusunda da üstün becerilere sahip olduğunu ortaya koydu.
Çok Dilli ve Lisanslı Bir Profesyonel
Devin Özek’in kariyerini bu kadar hızlı ilerleten yalnızca saha bilgisi ya da futbolcu gözlemi değil. Aynı zamanda Almanca, Türkçe ve İngilizce dillerini ileri seviyede konuşabiliyor oluşu da onu özellikle uluslararası transfer pazarında son derece avantajlı kılıyor. Üstelik Özek, UEFA B Lisansı’na da sahip. Bu lisans sayesinde sadece masa başında değil, teknik anlamda da antrenman programları ve oyuncu gelişimi üzerine söz söyleyebilecek donanıma sahip. Modern futbolun gerektirdiği çok yönlülüğe sahip bir yönetici profili çizen Özek, Avrupa’daki birçok kulüp için “geleceğin sportif direktörü” olarak görülüyor. Kısa sürede geldiği noktada hem yönetimsel hem teknik hem de finansal konularda bilgi sahibi bir futbol insanı profili çiziyor.
Fenerbahçe İddiaları Güçleniyor
Son günlerde Türk medyasında sıkça yer alan haberlere göre, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un yeni sezon yapılanmasında Devin Özek’in fikirlerine başvurduğu ve kulüple iletişimin kurulduğu iddia ediliyor. Özellikle Fenerbahçe'nin sportif direktörlük sistemini yeniden kurmak istemesi, Özek gibi Avrupa standartlarında çalışan bir ismin öne çıkmasına neden oldu. 2024-2025 sezonuna teknik direktörlük ve kadro planlaması açısından radikal bir değişimle girmek isteyen sarı-lacivertliler için Devin Özek’in geçmiş başarıları referans niteliğinde görülüyor. Daha önce Beşiktaş’ın da radarına girdiği bilinen Özek’in, tercihini Fenerbahçe'den yana kullanıp kullanmayacağı futbol kamuoyu tarafından yakından takip ediliyor.
Türk Futbolu İçin Yeni Bir Soluk Olabilir mi?
Devin Özek’in Türk futboluna olası gelişi sadece Fenerbahçe’yi değil, tüm futbol sistemini etkileyebilecek bir gelişme olarak görülüyor. Avrupa’da kazanılmış deneyim, modern kulüp yapısı, transfer matematiği ve oyuncu gelişimi konusundaki vizyonu, Türk futbolunun yıllardır eksikliğini hissettiği profesyonellik anlayışını beraberinde getirebilir. Yalnızca futbolcu izlemekle kalmayan, kulübün yapısal dönüşümüne katkı sunabilecek bir yönetici olan Özek’in Türkiye'de nasıl bir etki yaratacağı büyük merak konusu. Eğer bu transfer gerçekleşirse, Fenerbahçe Avrupa’daki başarılarını sahaya yansıtan bir yöneticiyle yeni bir döneme adım atabilir.