Uzmanlar, komşuluk ilişkilerindeki bu gerilemenin birçok temel nedeni olduğunu belirtiyor. Dijitalleşme, insanların yüz yüze iletişim yerine sosyal medya üzerinden vakit geçirmesine neden olurken, yüksek katlı apartmanlar ve güvenlikli siteler bireyleri birbirlerinden yalıtıyor. Büyük şehirlerde nüfusun sürekli değişmesi ve artan iş temposu da kalıcı sosyal bağların kurulmasını engelliyor. Tüm bu faktörler, komşuluk ilişkilerinin zayıflamasına zemin hazırlıyor. Günümüzde ise, modern yaşamın getirdiği değişimler, geleneksel komşuluk ilişkilerinin temellerini sarstı.

Güven duygusu azaldı

‘Üretim desteklenmeli’
‘Üretim desteklenmeli’
İçeriği Görüntüle

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) araştırmalarında ortaya çıkan çarpıcı veriler, toplumsal bağların ne kadar zayıfladığını gözler önüne seriyor. Araştırmaya göre, vatandaşların yalnızca yüzde 30’u komşularına “tam güven” duyduğunu belirtiyor. Bu oran, sadece 20 yıl öncesine kıyasla neredeyse yarı yarıya düştü. Eskiden bir tabak yemeğin paylaşıldığı, anahtarın komşuya bırakıldığı sıcak apartman hayatı, yerini artık kapıların bile açılmadığı daha soğuk bir düzene bıraktı. Komşuluk bağlarının zayıflaması, beraberinde “insanlık öldü mü?” sorusunu gündeme getirse de, sosyologlar bu fikre katılmıyor. Uzmanlar, “İnsanlık ölmedi, sadece yaşam tarzı değişti. Eskiden komşu dayanışması bir zorunluluktu, şimdi ise ihtiyaç azaldı. Market uygulamaları, güvenlik kameraları ve internetten alınan hizmetler, bireyleri başkasına muhtaç olmadan yaşatıyor” şeklinde açıklama yapıyor. Bu durum, komşuluk ilişkilerinin zorunluluktan çıkarak isteğe bağlı bir duruma dönüştüğünü gösteriyor. Her ne kadar büyük şehirlerde bu ilişkiler zayıflamış olsa da, Anadolu’nun birçok köyünde ve küçük kasabalarında geleneksel dayanışma hala devam ediyor. Uzmanlara göre, komşuluk tamamen bitmiş değil ancak "şehir kültüründe" eski anlamını kaybetmiş durumda. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak site yönetimleri veya mahalle bazında düzenlenecek komşuluk günleri, ortak etkinlikler ve çocuk oyun alanları gibi çözümler öneriliyor. Bu tür uygulamalar, toplumsal güvenin yeniden inşa edilmesine ve komşuluk bağlarının güçlenmesine önemli katkı sağlayabilir.

Muhabir: Esra ALTUNKES