DİSK Akdeniz Bölge Temsilcisi ve Genel-İş Antalya Şube Başkanı Vedat Küçük, Türkiye’de ekonomik krizin giderek derinleştiğini ve işçilerin, emekçilerin, emeklilerin ve dar gelirlilerin hızla yoksulluğa sürüklendiğini söyledi. Küçük, “Bu düzen hepimizi yoksulluğa itti. Türkiye’de ekonomik kriz derinleşirken, işçiler, emekçiler ve emekliler için geçinmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. 2025 yılı itibarıyla belirlenen 22 bin 104 TL’lik asgari ücret, daha yılın ilk ayında açlık sınırının altına düştü. Enflasyon karşısında hızla eriyen maaşlar, milyonlarca insanın alım gücünü ciddi şekilde geriletti. Türkiye’nin aylık resmi enflasyonu, dünya genelindeki 140 ülkenin yıllık enflasyon oranından daha yüksek seviyelerde seyrediyor. Asgari ücret artışı, resmi enflasyon oranının 14 puan altında belirlenirken, milyonlarca emeklinin maaşı asgari ücrete bile erişemiyor. TÜİK’in açıkladığı resmi enflasyon rakamları bile halkın ekonomik darboğaza sürüklendiğini gösteriyor. 2025 yılının henüz başında, sadece bir aylık enflasyon nedeniyle işçiler, memurlar ve emekliler toplamda en az 70 milyar liralık alım gücü kaybına uğradı” diye konuştu. 

 

‘Vergi yükü emekçiye biniyor’ 

Gönüllerince eğlendiler
Gönüllerince eğlendiler
İçeriği Görüntüle

Gelir eşitsizliğinin giderek büyüdüğünü ve vergi adaletsizliğinin işçileri daha da yoksullaştırdığını belirten Küçük, işçilerin gelirlerinin reel olarak düştüğünü ancak vergi yükünün tamamen onların sırtına yüklendiğini söyledi. Küçük, “Asgari ücret vergi istisnası çalışanlar lehine uygulanmıyor. Gelir vergisi tarife dilimleri yeterince artırılmadığı gibi, dolaylı vergiler de zengin ile yoksulu eşit şekilde etkiliyor ve vergi adaletsizliği giderek büyüyor. Hükümet, sermayeye teşvikler sunarken, işçilerin kazandığı her kuruşu vergi yoluyla geri alıyor. İşçiler yılın ortalarına doğru daha yüksek vergi dilimine girerek maaşlarının büyük bir kısmını kaybediyor. Türkiye’de vergi sisteminin adaletsizliği her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor. Ücretliler üzerindeki vergi yükü artarken, şirketlere yönelik vergi teşvikleri sürüyor. Bu süreçte işçilerin gelirleri hızla eriyor ve alım güçleri daha da azalıyor” ifadelerini kullandı. 

 

‘İşsizlik kronikleşiyor’ 

Küçük, yüksek enflasyon ve ekonomik kriz nedeniyle işsizlik rakamlarının alarm verdiğini belirterek, işsizliğin kronik bir soruna dönüştüğünü vurguladı. İşsizliğin pandemi dönemine yakın seviyelere ulaştığını ve güvencesiz çalışmanın yaygınlaştığını ifade eden Küçük, “Çalışma koşulları giderek ağırlaşıyor. Çalışma saatleri uzuyor, iş kazaları artıyor, kıdem tazminatı tavanı 1978’de asgari ücretin 7,5 katıyken, Ocak 2025 itibarıyla 1,8 kata geriletildi. Bu durum iş güvencesini tamamen zayıflatıyor ve çalışanların geleceğini belirsiz hale getiriyor. İşsizlik fonu, işsizler için kullanılmak yerine işverenlere aktarılmaya devam ediyor. İşçiler için oluşturulan fonlar, işsizliği azaltmak yerine büyük şirketlerin çıkarlarına hizmet ediyor. Ekonomik krizin derinleşmesiyle birlikte güvencesiz çalışma oranı da artıyor. Özellikle gençler arasında işsizlik oranları yükselirken, istihdam edilenlerin büyük bir bölümü düşük ücretle ve esnek çalışma koşullarında çalıştırılıyor” dedi. 

 

‘Sendikal haklara baskı artıyor’ 

Sendikal örgütlenme ve işçi hakları üzerindeki baskıların arttığını belirten Küçük, sendikaya üye olmanın hâlâ işten çıkarılma sebebi olarak görüldüğünü söyledi. Grev yasaklarının yaygınlaştığını ve sendikal hakların ihlal edildiğini vurgulayan Küçük, “Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlar dahi tanınmıyor, sendikalar sistematik olarak baskı altına alınıyor, grevler keyfi olarak yasaklanıyor. Muhalif sendikal faaliyetler hedef alınarak işçilerin hak arama mücadelesi engelleniyor. Ancak biz, baskılar karşısında geri adım atmayacağız. Örgütlenme seferberliğimizi tüm işkollarına yayacağız. Türkiye’yi ucuz emek cenneti haline getirme projesine karşı mücadelemizi büyüteceğiz. DİSK, 2025 yılı boyunca işçi haklarını savunmaya ve sendikal mücadeleyi büyütmeye devam edecek. Başkanlar Kurulu tarafından alınan kararlar doğrultusunda, önümüzdeki dönemde önemli adımlar atacağız. İşçiler, emekçiler ve tüm çalışan kesimler için hak mücadelesini sürdüreceğiz. Bu düzenin işçileri daha fazla yoksulluğa sürüklemesine izin vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

Kaynak: ESRA ALTUNKES